Sokak Terzisi, Su Perisi…
Hırçın dişi olmak istedi, oynadı.
Beceremedi.
Çünkü içindeki çocuk ruhu baskındı.
Cıvıl cıvıl, dal-çiçek, börtü-böcek tutkunu çocuk.
Dişiliği ve çocuğu aynı bedende harmanladı.
Çocuksu kadınlığını yarattı.
*
Esin Yılmaz’ın modistliği böyle başladı.
İçindeki çocuk ses verdi.
Dişiliğiyle çizgileri oturttu, renkleri buluşturdu.
Bu nedenle hep farklı oldu.
Hiç kimseye değil, kendine benzedi.
Rakibi de gölgesi oldu.
*
Yorulmadan üretir, kaybolmayan hayaliyle yaratır, tasarımıyla ortalığı ayağa kaldırır…
“ Bir şey yapmadım ki…” alçak gönüllüğünü sergilerdi.
Kendine isim de koymuştu; “Sokak terzisi”.
Yaşamın dar ve eski sokakları O’na ilham kaynağıydı.
Sokağı yaşar, sokaktaki insan ve olayla beynini beslerdi.
Bunu sanatına taşırdı.
Ayna karşısına geçer kumaşı tutar, renkleri savaştırırdı.
İğne, orkestra şefinin elindeki çubuk gibiydi.
Makasla yol açar, iplikle zevk ve sanat köprüsünü kurardı.
*
Esin Yılmaz yarım asrı böyle süsledi.
Renklerle modayı, duygularla insanı işleyerek…
Yaratıp, yakıştırması bir yana…
İzmir tutkunu, İyilik meleğidir.
Masum ve kötülüklerden uzak kız çocuğuna verilen isimle anılır:
“ Su perisi”
*
Su perisi, sokak terzisi Esin Yılmaz.
İyilik, güzellik, başarı, doğa ve insan sevgisiyle diktiği yaşam elbisesini çıkarmak üzere.
İtiraf etmeliyim ki;
O’nun İzmir’e verdiğinin karşılığını biz sunamadık.
*
Yaygın rivayettir;
“ Su perisini görmezsen dahi hayal et.
Gözünde canlandır, dilekte bulun”
İzmirliler adına dileğimiz…
İçindeki dişilikle terziliğe;
Ruhundaki çocukla sokaklara dönmendir.
******
İzmirli modacı esin yılmaz
