content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

14 Kas

Soğuk Savaş Neyi Soğutur, Ne Kadar Soğur?

Rusya aslında bir Doğu ülkesidir.

Nerenin Doğu, nerenin Batı olduğuna Avrupa karar vermiş olduğundan, bu böyledir.

Ya da bizler öyle biliyoruz.

Batı merkezli düşündüğümüzden, Doğumuzu da, Batımızı da Avrupalılar belirlemişler.

Uzatmayalım. Avrupa Rusya’ya tıpkı bize davrandığı gibi kaba-saba davranır.

Rusya isterse Avrupa’dan önce uzay teknolojisine varmış olsun, Rusya her zaman Avrupa için, terbiye edilmesi gereken bir yer olarak görülür.

Bu yapılanma, Avrupa halklarının hepsi için geçerlidir. Rusya’dan önce Kapitalist ilişkileri kurmuş olması, onların böyle düşünmesine sebep olmaktadır.

Burjuva kibrinin Rusya’dan önce Avrupa’da oluşması diyebiliriz.

Yaşamışınızdır. Batılıların daima bir tepeden bakışı vardır.

Doğu halklarını aşağılamaları, kendileri tarafından yönetilmeye hazır olarak görmeleri, Batının burnunun büyük olmasını sağlamıştır.

Bir kez Napolyon, bir kez de Hitler Moskova’ya ve Stalingrad’a kadar gelmiş ve hiçbir şey kazanamamış olmaları, onları gene de böyle düşünmeye sev etmektedir.

Ne çare ki gene de burunları büyüktür.

Avrupa Rusya’ya saygı duymak yerine, Rusya’dan korkmayı yeğlemiştir.

Bu anlayış ve psikolojik yaklaşım, dünyayı yeni bir soğuk savaşa getirmiştir.

Konu, elbet, bu kadar basit değildir.

Batı emperyalizmi büyük topraklara sahip Rusya’yı geriletmezse, kendisinin ilerleyemeyeceğini görmektedir.

Kapitalizmin yapısında(fıtratında) olan yeni sermaye birikimi için, yeni rantlar, yeni topraklar gerekir.

Sovyetler birliğinin dağılmasından sonra elde ettikleri Romanya, Polonya, Bulgaristan gibi pazarlar tıkandığı için, daha da genişlemek ve Rusya’yı bir kez daha terbiye etmek istemektedirler.

Gelelim bu günkü soğuk savaşa…

Amerika doların hâkimiyetini bir sömürü aracı olarak kullanması, kendisinin rezerv para bulundurmamasına karşın, diğer ülkelerin merkez bankalarında rezerv dolar bulundurmayı, müttefiklerini kullanarak sağlamış olması, diğer ülkelerin sabrını bitirdi.

Son yıllarda, karşılıksız dolar basımı, doların referans değer olarak kullanılmasında, ülkelere büyük zarar gördü.

Dolardan kurtuluşun önderliğini Rusya örgütleyince, Batının, Rusya’ya bir ders daha vermesini gerektirdi.

Ortadoğu’da, Rusya’nın mazlum ülkelerin yanında olması, Amerikan çıkarlarını tehdit etti.

Amerika Rusya’ya en yakın tehdidin Ukrayna’dan gelirse, Sovyetler dağılırken etkili olduğu gibi etkili olacağını gördü.

Ukrayna’nın içyapısı da, buna uygundu.

Kendine güvenmeyen, Avrupa diye kıçını yırtan Ukraynalılar ile zaten Rus olan halklar arasında ayrışma vardı.

Amerika kendisi bir zarara uğramaksızın, Avrupa’yı Rusya’ya karşı kullanmaya başladı.

Amerika’nın Rusya’ya uyguladığı ambargo, sadece Rusya ve Avrupa’yadır.

Bilindiği gibi Türkiye Avrupa ve Rusya ile en çok ticaret yapar.

Bu iki kıta zarar görünce, bundan en çok zarar gören de Türkiye olmaktadır. Ne Rusya’ya ne de Avrupa’ya ürün, satmak zorlaşmaktadır.

Anlayacağınız Amerika gene bizi vurdu.

Amerikan gizli servis odakları, Rusya ile Türkiye’nin arasını açmak için sahte haberler yapmayı çoğalttılar.

ABD bizi Suriye, İran ve Irak ile nasıl düşman yatıysa, şimdi de, Rusya ile karşı karşıya getirmek istemektedir.

Montrö Antlaşmasını ihlal ederek, iki de bir de, Karadeniz’de tatbikat yapması bundandır.

Televizyonlarda, para-döviz-faiz programlarında, sanki Rusya batmış gibi anlatılıyor.

Rusya’nın batmayacağını, batırılamayacağını anlamak için haritaya bakmak yeterlidir.

Bu kadar büyük topraklar, bu kadar çok petrol ve kömür, altın ve diğer değerli metaller, 150 milyon eğitimli nüfuzla batacağını sanmak saflıktır.

Ülkemiz adına yanlış hesaptır.

Rusya’yı batırmaya soyunmuş Amerikancılar, kendilerini ve bir süreliğine halkımızı kandırıyorlar.

Aslında Amerika’nın Rusya’ya uyguladığı ambargo Avrupa’yı daha çok vuruyor.

Belki de, bu sürecin sonunda, Avrupa Amerika ayrışması olacaktır.

Bu ambargo, aslında, Avrupa’ya sen Rusya ile ticaret yapma demektir.

Peki, Avrupa’nın kaybettiğini ABD, AB’ye verecek midir?

Hayır.

Rusya’yı G-8’den ihraç etmişlerdi.

Şimdi de, G-20’den ihraç etmeye çalışıyorlar.

G20, Dünya Ticaret Örgütünün kurallarını belirleyen bir oluşumdur.

Dünya ticaret kurallarının ABD ve AB tarafından belirlenmesi demek, ticaretin daha da durgunlaşması demektir.

Putin, 15-16 Kasım tarihlerinde, Avusturalya’da yapılacak G-20 toplantısına Amerika gelmezse, ben de DTÖ’den çıkarım dedi.

Eğer BRİCS ülkeleri de bu karara katılışa, soğuk savaş soğuk olmaktan çıkar.

Başka bir şekil alır.

12.11.2014, bulentesinoglu@gmail.com

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank