Şizofren Milletvekilleri mi Var?
Türkiye'yi kimler yönetiyor? Birbirlerini, toplumu, kendilerinden olmayanı nasıl görüyorlar?
Hepsi nakarat halinde ne diyorlar?
Ülkenin refahı için çalışıyoruz. Önemli olan gönüllerde yer almak.
Gerçekten öyle mi?
Kamu varlıkları tek tek satılıyor. Ahlaksızlık artıyor. Kan dökücü içici vampirlerle kolkolalar.
Bu dönemde; haçlı vahşilerle içiçeliği kimse sorgulamıyor. Kamu kaynaklarının nasıl talan edildiğini halk bilmiyor. Halka anlatacak milletin vekili de yok.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün soru önergesine verdiği yanıt iktidarın özelleştirme bilançosunu gösteriyor. Yalan dolan ve talan alanı açık.
Buna göre 9 yıllık dönemde, 65 kuruluşta bulunan kamu payı, 38 işletme, 8 liman, 37 elektrik santrali satıldı.
2 bin 590 taşınmaz, 98 gemi, 10 maden sahası da satış devir yoluyla özelleştirildi.
2012 hedefinde köprü, otoyollar, Başkent Doğalgaz, Pektim, elektrik santralleri ve limanlar bulunuyor.
Yüzyıllar boyunca Kadın erkek birbirimizi tamamlayarak, sağlıklı nesillerin yetiştirerek, ülkenin refahı kalkınması için hep beraber çalışırken şimdi ayrıştırdılar.
Aktif işgücüne katılma oranında da Türkiye'nin hala OECD'nin yarısı seviyesinde bulunduğunu, bu konuda katedilecek önemli mesafeler ortada iken halk yanıltılıyor.
Türk toplumunun sicili çok temizdir, parlaktır. Önemli olan, yetenekli dürüst namuslu çalışkan kişileri etkin, her türlü süreçte, işin içine sokmaktır.
Çağın teknolojisi, seri halde haberleşme imkanı sunuyor, iletişim her şeyi saydamlaştırıyor.
Birileri; sandıkta oyu, Deniz Feneri'nde iyi niyetlinin parasını, devletin malını çalıyorlar. Çocuklarınızın geleceğini çalmak istiyorlar. Çocuklarınızın geleceği, iblisin yolunda olanların intikam duygusuna kurban edilemez, edilmemelidir. İblisin çocukları, rövanş peşindeler. Hem saldırıyorlar hem de bağırıyorlar.
Birlik ve beraberliği sağlaması gereken makam cumhurbaşkanlığıdır. O ne işle uğraşıyor? Onuncu sınıf tipleri, devletin kritik makamlarına, kurullarına atamakla meşgul. Cumhurbaşkanlığı makamı milletin ve devletin makamıdır. Makamda oturana toplum inanamıyor. Cumhurbaşkanı'na saygı duymak istiyorlar ancak kimse saygı duymuyor duyamıyor. Cumhurbaşkanı umut vermiyor, veremiyor. Güven vermiyor veremiyor.
Birbirlerine ihanet suçlamasında bulunanlar, halka ihanet içindedirler.
TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda, Muhalefet milletvekilleri; yeni getirilmeye çalışılan sistem dört dörtlük rezalettir. İçindeki dörtleri de şöyle ifade edilebilir; gaflet, delalet ve hıyanet derken, iktidar milletvekilleri; bu itham kabul edilemez, şeklinde tepki gösteriyor.
Milletvekilleri birbirini, ihanetle suçluyor.
Milletvekilleri birbirini, provokatörlükle suçluyor.
Milletvekilleri birbirini, sürekli ötüyorsun diye suçluyor.
Bakın; Şizofreni tedavisinde artık hastalar için yeni bir tedavi alternatifi varmış. Mart 2011'de Avrupa Komisyonu tarafından onaylanan bu yeni tedavi ile hastalar ayda bir kez kullanılan, uzun etkili ve enjekte edilebilir bir alternatife sahip oldu.
Tedavi aylık kullanım özelliği ile hekimlere hastanın tedaviye uyum ile ilgili yaşadığı sorunlarda yardımcı olarak, hastalığın semptomlarının kontrol altına alınmasını sağlıyor. Tedaviye uyum göstermeyen hastalarda beş katı daha fazla relaps oranı görülmesi sebebiyle bu yeni tedavi, hastaların yaşam kalitesini yükseltmek açısından önemli bir alternatif olarak kabul ediliyor.
Siyasetçiler için uygulanması gereken tedavi yöntemi bu olsa gerek. Ucube tipler görüntüsü veriyorlar.
Günün Sözü: Gaflet, delalet ve hıyanet içinde bulunanlar için tarih bir aynadır.
