Sizin Halinize
Rivayete göre Behlül Dana Hazretleri ile Harun Reşit’in kardeş olduğu söyleniyor. Bir gün Behlül Dana Hazretleri Saraya gidiyor ve Harun Reşit’in tahtının boş olduğunu görünce üzerine oturuyor. Hemen sarayın nöbetçileri gelip, tahtan tartaklayarak aşağı indiriyorlar. Olaydan haberi olmayan Harun Reşit biraz sonra oraya gelip, Behlül Dana’yı ağlarken görüyor ve niçin ağladığını soruyor. Behlül DANA da, tahtına bir-kaç dakika oturdum ve bu kadar dayak yedim, siz yıllardır oturuyorsunuz kim bilir ne kadar dayak yiyeceksiniz, başınıza gelecekler için üzülüyor ve onun için ağlıyorum diye cevap vermiş.
Behlül DANA Harun Reşit’e uyarıda bulunuyor. Oturduğu makamın ağırlığı, hesabı, hatta vebalinin olduğunu hatırlatmak istiyor. Bu uyarı herkes için geçerli. Herkesin kendi çapında yaptıkları, yapacakları, yaptıkları ve yapacaklarının hesabı var. Elbette ki Hükümdarların (İdarecilerin) sorumluluğu ve sorumluluğuna bağlı olarak da hesabı vatandaşlardan ağırdır. Hz. Ömer vefat ettikten sonra, çok sevdiği birisi rüyasında, sıkıntı içinde olduğunu görüyor ve soruyor. Ya Emirel-müminin sen adil bir hükümdardın. Nedir bu sıkıntın, Hz. Ömer cevap veriyor. Hükümdarlığım sırasında hayal meyal hatırlıyorum yıkık bir köprüden koyun sürüsü geçerken keçinin birisi düşüp ayağı kırılmış. Şimdi o keçi benim yakamı bırakmıyor diye cevap veriyor. Yine Hz. Ömer “Diclenin kenarında bir kuzuyu kurt kapsa Allah onun hesabını benden soracak demiş.” Bu anlatılanlardan ders çıkarmak gerekir.
Bir gün gelecek bir gün terazi kurulacak
Herkes yaptığı kadar hesabı sorulacak
Günah-sevap defteri ellere verilecek
Sağ taraftan verilen kullardan et Allahım.
Şükrani sana derim şimdi o günü düşün
O âleme gidince yoktur geri dönüşün
Hazırlıklı gidersen elbette kolay işin
Hesabı kolay olan kullardan et Allahım.
ŞÜKRANİ