Siyasi Şizofreni
Halkın ihtiyaçları ile egemen odakların ihtiyaçları birbirine zıt hale gelince siyasi şizofreni kaçınılmaz olur. Bu şizofreniden ya devrim çıkar. Ya da faşizm çıkar.Son söyleyeceğimi baştan söyledim ama bakın buraya nasıl gelinir.
Dünya genelinde pazar paylaşımı iç ve dış gerilimlerin asıl nedenidir. Ancak, ülkemiz özelinde durum biraz daha farklıdır.
Birincisi, ülkemizde feodalizmin ekonomik ve ideolojik olarak tasfiye edilmemiş olması, ikincisi sermaye egemen odakların sermaye birikimi ve kendilerini yeniden üretme noktasındaki tıkanmışlığıdır.
Biraz açarsam; feodalizm ya da etnik sorun aslında toprak sorunudur. Güneydoğu ve doğudaki topraklar 20-30 toprak ağasının elindedir. Topraksız, eğitimsiz ve işsiz halk etnik çatışmanın malzemesi haline getirilir. İçerden feodal odaklar, dışarıdan emperyalizm ve onun içerdeki işbirlikçileri sorunu bölünme sorununa dönüştürürler.
Şizofreninin ikinci sebebi ise kapitalizmin yaşadığı yapısal ve ahlaki sorundur. Kuralları koyması gereken milli devleti kural koyamaz hale getirmek, ya da tekellerin kendi kurallarını milli devletin kuralarının üzerine koyma çalışması, kuralsızlaşan pazarda gelir dağılımını ve ahlakı içinden çıkılmaz hale getirir.
Halkın adalet ve iş talebi, egemen odakların kar talebi, birbiri ile çelişir. Özgürlükler ve demokrasi sürdürülemez olur.
İlaç tekellerinin eczacıların kazancını kendilerine çevirme talebi ile eczacının hayatını idame ettirme olgusu birbiri ile çatışır. Ya da sigara tekellerinin, kendilerini yeniden üretip, karlarına devam etme talebi, tekel işçisinin yaşam hakkı ile çatışır. Bu durum şimdiye dek egemen sınıfların yanında yer alan eczacı ve işçiyi devrimci yapar. V.s. Örnekleri çoğaltabiliriz.
Bunun üzerine birde, tekeller ve feodalizm ile işbirliği yapan siyasi iktidar eklenirse siyasi şizofreni kaçınılmaz olur.
Egemen sınıflar krizi aşmak için var olan özgürlükleri ve demokrasi yerine faşizmi getirmek ister. Halkın tek çaresi ise mevcut felakete dur demesi ile mümkündür. Bu da Kemalist Devrimlere yeniden dönüşle, yıkılan Cumhuriyeti yeniden kurmakla, yani devrimle olur.
Egemen sınıfların seçeneği faşizmdir.
Halkın seçeneği devrimdir.
Siyasi şizofreni ile hiçbir yere varılamayacağı kesindir.
Büyük değişimlerin kapımızda olduğu bir gerçektir. Coğrafi sınırların değişeceği de açık tabi. Sorun bence dünyanın değiştiğini fark edip doğru adımları vaktinde atabilmek.
Ocak 2nd, 2010 at 16:04