Siyasi Farklılık ve Siyasi Cinayetler
Türkiye’nin yakın geçmişini bilmeyenler ve/ya unutanlar bu ülkede nelerin, hangi insanlık dışı olay ve eylemlerin olduğunu da bilmiyorlar ve/ya unutuyorlar. Bu ülkede insanlar farklı bir düşüncede olduklarından dolayı “öteki”leştirildi.
Egemenler tarafından o insanların en önemli hakları kısıtlandı. Aradan sivrilenlerin başına gelmeyen musibet kalmadı. Daha birkaç gün önce zaman aşımından dolayı davası düşen Kemal TÜRKLER solcu olduğu için katledildi. Aynı şekilde Gün SAZAK MHP’li olduğu için öldürüldü. Deniz GEZMİŞ’leri, Metin YÜKSEL’leri, HAMİDO’ları bu ülkede özgürlük, barış, hak-hukuk ve huzur istemeyenler katlettiler. Bu cinayetlerin gerçek failleri halâ bulunamadı.
Bu ülkede insanlar başka bir siyasi düşünceye sahip oldukları için sorgusuz, sualsiz tutuklandılar. Haftalarca işkence altında inim inim inletildiler. Bir kısmı işkencelere dayanamayıp öldü. Kalanlardan bir kısmı intihar etti. Bir kısmı “suçsuzluğu” ortaya çıkınca serbest kaldı.
Kimi zaman suçsuz insanlar “suçsuzluklarını ispatlayamadıkları için” cezaevini boyladı. Cezaevinde de neler çektiklerini söylememe gerek var mı?
Yani (insanlar hiçbir gerekçe ile öldürülmemeliyken) yaşamlarına kastetmek için önemli bir gerekçeye ihtiyaç yoktu. Biraz yetenekli olan herkes öldürülebilirdi. Hele hele oyunu bozucu bir duruşu var ise ölmemesi için –hiç inanmadığım halde- şansının yaver gitmesi gerekiyordu.
Düşünüyorum da bizim bugün hayatta olmamız sadece ve yalnızca ilahi bir lütuftan başka bir şey değildir. Öldürülmemiz için o kadar çok sebep vardı ki! Çünkü haksızlığa haksızlık, zülme zulüm, hakka hak demeyi vazgeçilmez ilke biliyor ve bu meyanda bir pratik sergiliyorduk.
Ne gibi mi?
Vay sen misin zulme karşı gelen? Booom!
Sen kim “derin devleti” kınamak kim, booom!
Sen bir de JİTEM var diyorsun öyle mi? Al sana booom!
Bu çapınla kahrolsun Kontrgerilla demişsin! Booom!
Bu ülkede herkes eşit olmalı diyene bak! Booom!
Aaa! Bir de Kürt-Türk kardeşliği diyormuuuş! Bom bom bom!
Aleviler de kendi inançlarını özgürce yaşamalılar mı dedin? Bom.
Ermeni’lerin, Süryani’lerin, Rum’ların ve diğer inanç sahibi yurttaşlarımızın her türlü özgürlükleri sağlanmalı diyorsan bittin arkadaş? Bom.
Sen CIA ve diğer servislerin kirli emelleri var demişsin, bom.
Sen MOSSAD’a alçak dedin bittin! BOOOOOOOMMM!
Vay vay vaaaay! 12 Eylül 1980 darbesinde de cürümlüsün! Bom!
Sen “faili meçhul cinayetleri aydınlatmayan bir devlet zan altında kalır” dedin mi? Bittin, booom!
Demokrasi “laiklik adına” feda edilemez diyen sendin öyle mi? Booom!
Bu ülkede sağ-sol, laik-antilaik kavgaları çıkaranlar aynı “taraf”ın adamlarıdır yazmışsın, booom.
Silah ve uyuşturucu ticareti yapanlar savaş, şiddet ve terörü de beslerler ki bu kirli işlerini sürdürebilsinler diyen bir adım öne çıksın, bom!
Yıl 2010’un son günleri ve hala insanların kendilerini özgürce ifade etmelerini istemeyenler var.
Yaşadığımız bunca acıdan sonra hala kan ve gözyaşı istiyorsak bu kan ve gözyaşından boğulacağımızı da hesaba katmamız gerekir.
BU ÜLKEDE FAİLLİ MEÇHUL CİNAYET YOKTUR.
Aralık 16th, 2010 at 00:27bu ülkede işlenen cinayetlerin failleri aranmadı ki bulunsun. aranmayan fail meçhul değildir.
Evet hocam, failler kanatları altındadır meçhullerin. selamlar......
Devrim Arabaları filminde yazınızla alakalı bir söz geçiyordu: "Türkiye'de hiç bir başarı cezasız kalmaz"
Aralık 16th, 2010 at 14:43Başarının ödüllendirileği bir Türkiye dileğiyle...