content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

07 Şub

Siyasette Müvekkil ve Vekil

Müvekkil, Vekil ve Vekâlet…

Müvekkil; vekil tayin etmiş kişi.

Vekil; birinin izniyle onun yerine geçen.

Vekâlet; birinin izniyle onun yerine geçme, onun haklarını kullanabilme: İzin.

Yapılacak milletvekili genel seçimi öncesinde aday adaylığı yarışı ve başvurusu hız kazanıyor. Aday adaylığı için yapılan başvurular hem partilerin il teşkilatlarında hem de Ankara’daki genel merkezlerinde kabul ediliyor. Bunlara değinecek değilim; her yıl tekrar eden başka bir konuya değineceğim...

Bu bağlamda hem "vekil"in hem de "müvekkil"in ders çıkarması gerektiğine inandığım konu şu: Her “hizmet için beni vekil ediniz” diyenlerin bu vekâleti almak için bir birlerine hatta “dost”larına attıkları çalımları ve çelmeleri gördükçe; benden vekâletimi aldıklarında bana neler yapabileceklerini düşündüğümde irkiliveriyorum. O çok sevdiğim “düşünce”den bile…

O kadar irkiliyorum ki artık düşünmek bile istemiyorum.

Öncelikle yalancılığın, sahtekârlığın, dostu arkadan vurmanın, insan aldatmanın, yerine getirilemeyecek vaatlerin, 'ama’ların, 'lakin'lerin olmadığı ve bölgemizin içinde bulunduğu ahval ve şeraite dönersek: Helalleşmeye ve bağışlamaya bu denli susamış ve muhtaç olduğumuz bu süreçte; şahsi çıkarların halkın genel menfaat ve maslahatına tercih edilmediği bir süreç olsun istiyorum. Çünkü idamdan hemen sonra gelen af ne ise; zamanında ve yerinde yapılmayan her şey de odur.

Siyasete katılmaya niyeti olanlar neye aday olduklarının farkındalar mı?

Rivayet edilir ki; Ömer b. Abdülaziz’e öğlen vakti hilafet verildi, ikindi namazına geldiğinde tanınmayacak kadar değişmişti. Bu ne hal diyenlere de; “bu yükün altına girmek insanı bu hale getiriyor” demiştir.

Bu rivayeti çok abartılı bulanlar, lütfen vekâletime talip olmasınlar çünkü dahası var.

Babası Mısır Valisi olan Ömer’in Mısır’daki hayatı lüks ve konfor içinde geçti.

Fakat saraydaki konfor onu tatmin etmemekteydi. Babası onu Medine’ye gönderdi. Medine’de; Enes b. Malik, Abdullah b. Caferi Tayyar gibi sahabelerden ve hadis ravilerinden ilim öğrendi.

Ehli hal ve kemal sahibi oldu.

Halîfe Velid b. Abdülmelik, O’nu Hicaz Valisi olarak görevlendirdi.

Kendisinden önceki valilerin uygulamalarından farklı olarak, hadis bilen dindar kişilerden oluşan bir istişare meclisi kurdu ve kararlarında istişareye çok önem verdi.

İstişare meclisini kendi akrabalarından (salt akrabası olduğu için) oluşturacak olanlar, vekâletime talip olmasınlar…

Haccac’ların zulmünden dolayı mağdur olan mazlumlara sığınak olamayacak olanlar, vekâletime talip olmasınlar…

Çünkü Ömer’in adaletli uygulamalarından dolayı, Ortadoğu genel valisi olan Haccac’ın zulmünden kaçanlar Mekke ve Medine’ye sığınmışlardı ve bu durum Haccac’ın, Ömer b. Abdülaziz’e karşı tavır almasına sebep olmuştu. Araları açıldı ve zalim Haccac onu görevden aldırdı.

Modern Haccaclara rağmen mazlumları sahiplenmeyi göze alamayanlar, vekâletime talip olmasınlar…

Mazlum ve mağdurlar için Haccac’ın “tavır” takınmasını elden gidecek "Makamları-Vekillikleri" pahasına göze almaya cesareti olmayanlar, vekâletime talip olmasınlar.

Evet, Halifeliği döneminde yaptığı bütün işlerde; kıyamet gününü gözünün önüne getirip, devamlı bir vicdan muhasebesi içindeydi Ömer b. Abdülaziz.

Halkın haklarını layığı ile yerine getirememekten çok endişe ederdi. Müslim ve gayri Müslim tebaasının haklarına çok dikkat ederek kakkı ve adaleti yaygınlaştırmıştı.

Mazlumlar arasında fark gözetecek olanlar, vekâletime talip olmasınlar…

Halife olduğu gün ilk hutbesinde cemaate şöyle seslenmişti: “Dikkat edin! Ben hüküm vaazı değil, sadece vazedilmiş hükümleri tatbik eden kişiyim. Dikkat edin! Ben yeni çığır açan değil, sadece açılan bir çığırda tabi olup yürüyen kişiyim. Dikkat edin! Allah’a isyanda kula itaat yoktur. Dikkat edin! Ben sizin hayırlınız değil, sadece yük ve mesuliyeti ağır olanınızım.”

Zulüm ederek Allah'a isyanda bulunan "Başkan"larına itaat edecek olanlar, vekâletime talip olmasınlar...

Ve işte döneminde başarılarını zirveye taşıyan müthiş bir iş daha; Başında bulunduğu devletin hazinesi öylesine dolmuştu ki, halkını öylesine büyük bir refaha ulaştırmıştı ki, o devirde zekât verme durumunda olan insanlar, zekâtlarını verecekleri fakir bulamaz olmuşlardı.

Kapılarında el açtıracak kadar çalıp çırpmaya niyetleri olanlar, vekâletime talip olmasınlar.

Günümüz siyaseti arenasında; kesinleşecek bir “Parti” adaylığını bırakın, aday adaylığı sırasında dahi dostlarına çalım atanlar, hizmete aday olduklarını taahhüt etmektedir!

Ne tuhaftır bu denklem!

Dostluk kavramını, yol arkadaşlığı hukukunu, birlikte alınan kararları dahi “yok” hükmünde saydırıyorsa siyaset, bu yol ve yordam ile bana gelenlere vekâletimi vermiyorum…

Siyaset ve yaşam tarzına başlıca bu prensipler doğrultusunda yön veren ve şekillendirenler buyurun er meydanına!

{ OHAK-DER YK Başkanı MB. Hedbi }

@/MBHedbi

https://www.facebook.com/Hedbiden

 

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank