Siyaset Ünye’de Ayağa Düştü..!
Siyaset, ülke genelinde olduğu gibi, Ünye de toplumun güvenine mazhar oldukları bilinip,içine girdikten sonra elde ettikleri maddi ve manevi güç karşısında yollarını şaşıranların kırk kulplu bir kazan, tut bir kulpundan sende kazan anlayışıyla yapılmaya başladığından buyana ayağa düştü..!
Aziz millete, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bütün devletlerin sevk ve idaresinde büyük önemi ve fonksiyonu olan siyasetin, adam gibi adamların yapacakları çok önemli ve çok özel bir meslek olması, anlatılması ve öğretilmesi gerekirken, sıradan adamların, sıradan söylemleriyle kavak yaprağı gibi her yöne dönebilenlerin yaptığı ve yapabileceği meslek olarak görüldüğü ve gösterilmeye çalışılan ve öyle kabul gören, bu söz dünya için söylenir ama dünyayı siyaset ve siyasetçiler yönettiği ve bundan sonrada yöneteceği için siyaset” kırk kulplu kazan, tut bir kulpundan sende kazan anlayışına sahip çıkarcıların mesleğine dönüştürüldü..!
Siyaset Ülke genelinde olduğu gibi Ünye dede para değil, adam kazanma sanatı olarak varlığını sürdürmesi gerekirken var olan ekonomik güce, güç katmak amacıyla yapılır hale getirilerek sıradanlaştırıldı.
Kısacası siyaset, gerek ülkede gerekse Ünye de, kısa yoldan köşe dönmek isteyenlerin rant kapısı olarak görüldü ve görülmeye devam ediyor.
Siyasetin kulpundan tutarak kazanmış ve halen kazanmaya devam eden bazı Ünyeliler gibi tut bir kulpundan sende kazan..! Bu sözü tenkit eden bir kişiye karşılık, takdir eden binlerce kişi var. Ülkede ve Ünye de, ne yapalım, nasıl yapalım,nasıl bir yol izleyelim ki bilerek,yada bilmeden yanlışa devam ederek hem kendilerini ve ailelerini,hem de ülkesini ve insanlarını darda ve zorda bırakan bu insanlara yollarının yanlış olduğunu anlatalım..! Bu millet yalanı anlatıyorsun.
Ama doğruyu anlatamıyorsun..! İşte en büyük sıkıntı burada bu millete doğruyu anlatabilmek.Doğruyu anlatmanın deveye hendek atlatmaktan daha zor olduğunu dünya alem bilir.Bildiği halde anlatmakta zorluk çeker..Millet olarak bizim en önemli sıkıntımız doğruyu anlatamamak..Neden peki.Neden olacak..Yalanı söylemek çok daha kolay olsa gerek.Tabii bu konuda uzman olmuş,maharet sahipleri için kolay..
Ne zor şeymiş doğruyu anlatmak, diyerek kendimizi darda ve zorda bırakıyoruz.!Aslında doğruyu anlatmak zor değil ve olmamalı.Ama ne yazık ki oldu bir kere. Nasıl oldu.Tabi ki bize bizim seçtiğimiz sevk ve idarecilerimizden oldu.İdarecilerimiz kendi çıkarlarını düşündükleri koltuk koruma mücadelesine girdiler.
Bunu da nasıl başardıklarını sadece ülkemiz,Ünye’miz ve insanlarımız değil, bütün dünya alem biliyor.
Böyle olunca bir iyi verip bin iyi alacağımız aziz milletimize, kötü verildi ve görüldüğü gibi kötü alınır oldu.
İyi niyetle göreve seçilen bu zatı muhteremler kendi gelecekleri yerine ülkenin geleceği olan nesli düşünselerdi her şey dünden ve bugünden daha güzel olacaktı. Bunlar ne yaptılar, görüldüğü gibi gelecek nesil yerine gelecek seçimleri düşünerek hem kendilerine hemde ülkesine ve insanlarına ihanet ettiler.
Kim bunlar ülke genelinde olduğu gibi halkın takdiriyle geldikleri ve getirildikleri makam ve mevkilerin gücünü kendi çıkarları için kullananlar.
Ülke genelinde olduğu gibi Ünye de Halk bunları biliyor mu..! İş işten geçtikten sonra evet.
Bu böyle geldi böyle gider mi yada gitmeli mi..! Tabi ki hayır.cennet vatan ülkemiz ve insanlarımızın huzur ve güveni için asla böyle gitmemeli.Eğer toplum olarak biz istersek asla böyle gelmiş böyle gitmez..!Peki öyleyse toplum olarak ne yapacağız,yada yapmalıyız ki; düştüğümüz yada düşürüldüğümüz bu yanlıştan dönerek ülkenin,Ünye’nin ve insanların sevk ve idaresini işinin ehli insanlara vermeliyiz..
Yeter ki millet olarak isteyelim.O kadar zor ve olmayacak iş değil.Yapılacak iş,izlenecek tek yol hatır gönül işinden vazgeçmektir.Canımız ciğerimiz olup ta işi geçmiştekiler ve günümüzdekiler gibi yüzüne gözüne bulaştırıp ülkeyi, Ünye yi ve insanları darda ve zorda bırakacaklara değil, düşmanımız dahi olsalar, günümüz Türkçesine uyarlanmış, aman borsa düşmesin ses çıkartmayın, istikrarı(!) bozmayalım diyenlere inat hala geçerliliğini koruyan ve özellikle bugünlerde bastıra bastıra birilerine hatırlatılması gereken Dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk' e ait olan “vatan mevzu bahisse gerisi teferruattır” sözü çıkış noktamız olacaktır,olmalıdır.Bu olur mu,olur.Kimlerle olur.Özü ve sözü bir kimlikli,kişilikli idealist vatan evlatlarıyla olur.Ülkemizde,Ünye’mizde bu sözü edilen yiğitler var mı, hemde çok var.
Yapısı ve kişiliği erdemli insanlar, doğrudur, dürüsttür ve yiğittir. Asla eğilmez ve bükülmezler. Yani asıllar her daim hürmetli, heybetli ve vicdanlıdırlar. Geçmişi, ailesi, soyu zayıf ve acımasız bazıları gibi kötü ve olumsuz kişiliği taşıyarak sadece kendileri ve bir avuç yandaşları için çalışırlar.
Dünya da olduğu gibi cennet vatan ülkemiz Türkiye Cumhuriyetinde kendinden emin, ne yaptığını nasıl yaptığını bilerek yaşamış ve halen yaşayan atalarımızın “asıl azmaz,bal kokmaz,kokarsa yağ kokar” çünkü aslı ayrandır.Dedikleri gibi, kendine has özellikleri bulunan bir nesne ne denli biçim değiştirirse değiştirsin, aslî özelliğini asla yitirmez.
Bu durum insan için de söz konusudur. Soylu bir aileden gelen insanlar ne denli büyük bir sarsıntı geçirirlerse geçirsinler, bayağı bir duruma düşüp yozlaşmazlar; soyluluklarını yitirmezler. Ama mayalarında kötülük, noksanlık bulunan kimseler için böyle bir şeyden söz edilemez; onlar eninde sonunda Ünye ye ve Ünyeliye çalışıyorum aldatmacasıyla kendine çalışan Ünye deki seçilmiş ve atanmışlar gibi her an açık vererek olumsuz yanlarını işte böyle dışa vururlar diyor,saygılar sunuyorum..
Ahmet Yenin
Siyaset Ünye’de Ayağa Düştü..!