content

01 Ağu

Şişmanlık Günah mı?

Müslüman’ın Diyeti kitabım çıktıktan sonra, İzzet Çapa’dan röportaj talebi geldi. Memnuniyetle kabul ettim ve buluştuk. İzzet Çapa’la ilk kez buluşuyorduk. Nazik, görgülü ve akıllı bir insan…

Mülakat iki saatten fazla sürdü. Mülakat sonrasında İzzet Bey, çözümü bize gönderecek, biz de okuyup teyit verecektik, yazı öyle yayınlanacaktı. Anlaştığımız gibi röportajın çözümü geldi, okuduk ve gönderdik.

Pazar günü Haberturk’ü elimize aldığımızda röportajın, Pazar ekinde  “Rasülullah tirit severdi” diye anons edilirken gazetenin ilk sayfasında ise “Şişmanlık Allah katında günah” şeklinde anons edildiğini gördük. Bu başlığa şaşırdık çünkü yayınlanması konusunda üzerinde anlaştığımız metinde böyle bir ifade yoktu.

Gazete ertesi gün ise bu kez de “‘Müslüman’ın Diyeti’ kitabıyla tanınan Kemal Özer’in ‘Şişmanlık günahtır’ sözü tartışılıyor” spotuyla yeni bir haber yaptı.

Spotun devamında ise “Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi’nin başkanı, “Müslüman’ın Diyeti” isimli kitabın yazarı Kemal Özer’in, “Şişmanlık Allah katında günahtır. İsraf, Kuran-ı Kerim’de açık dille haram kılınmıştır. Şişman insan israf yapandır. İhtiyaçtan fazla alınan her şey diğer insanların ve canlıların hakkına tecavüzdür” sözleri farklı değerlendirmelere neden oldu” cümleleri yer alıyordu.

Gazete bu kez Prof Dr Saim Yeprem, Prof Dr Mustafa Fayda, Prof Dr Abdülaziz Bayındır, Prof Dr Süleyman Uludağ gibi ilahiyatçılar ile Sibel Üresin ve Abdülaziz Tantik’e bu cümleden hareketle görüş sorarak, konuyu tartışmaya açtı.

Peki, gerçek neydi?

Bir: Teyit verdiğimiz röportajda: “Şişmanlık Allah katında günah” diye bir ifade yoktur.

İki: Müslüman’ın Diyeti kitabının hiçbir yerinde de böyle bir ifade yer almamaktadır.

İzzet Çapa’nın sorusu neydi ne cevap verildi?

İşte soru: “Allah katında günah mıdır şişman ve obez olmak?

İşte cevabımız: “İsraf Kura-ı Kerim’de açık dille haram kılınmıştır. Şişman insan israf yapan insandır. İhtiyaçtan fazla alınan her şey diğer insanlar ve canlıların hakkına tecavüzdür. Peygamberimizin yasakladığı veya küçümsediği hallerden biri de şişmanlıktır. Hz. Peygamber (s.a.v.) "Senin iştah duyduğun her şeyi yemen israftır" buyurur.”

Gazeteye düzeltme gönderildi

Gazetenin bize ait olmayan bir cümleyi spot yapıp, sonra tartışmaya açması ve ilahiyatçıların bu cümleden hareketle tarafımıza tepki göstermesi üzerine, gazeteye düzeltme metni gönderildi. Ancak gazete düzeltmemize yer vermedi.

Ayrıca gazete haberinde Kemal Özer’in Müslüman’ın Diyeti’yle tanındığını da iddia etti. Oysa Kemal Özer, gıdalarla ilgili 10 yıldır medyanın görüşlerine en çok müracaat ettiği kişilerden biridir ve yayınlanmış 3 adet kitabı bulunmaktadır.

Kemal Özer; gazete, dergi makalelerinin yanı sıra yurt içi ve yurtdışında yüzlerce konferans vermiş bir kişidir. Bu çalışmaları nedeniyle 2011 yılında düzenlenen bir törenle Medya Etik Konseyi tarafından “2010 yılı medya etik ödülü”ne layık görülmüş bir yazardır. Yani kamuoyunca yakından tanınan ve takip edilen biridir ve bu kitapla da tanınmış değildir. Kaldı ki tanınmak gibi bir derdi de söz konusu değildir.

İlahiyatçıların suçlamalarına gelince…

Söylemediğimiz bir cümleden hareketle bizi eleştiren, kelamcı Saim Yeprem, tasavvufçu tarihçisi Süleyman Uludağ, fıkıhçı Abdulaziz Bayındır ve İslam tarihçisi Mustafa Fayda ne yazık ki hem kitabı okumadan, hem de hakikatte ne söylediğimizi bilmeden kendilerine uzatılan mikrofona konuşarak hakkımda suizanda bulunmuş hatta hakaretler etmişlerdir. Bunlar genel itibariyle ilahiyatçıdırlar ve görüş beyan ederken azami dikkat göstermeleri gereken kişilerdir.

Allah Rasülü (s.a.v)’nün sünneti yeniden ihya amacıyla kaleme alınmış bir eser hakkında bile hakikati bilmeden fütursuzca eleştiren ilahiyatçılara hakkımızı helal edecek değiliz elbette. Onları Allah’a ve Rasülü’ne şikâyet ediyorum.

Elbette kendimi savunuyor falan da değilim. Hata etsem “hatta ettim özür dilerim” deme erdemine sahibim. Ama ortada bir hata yok. Bilakis bize karşı yapılmış hatalar zinciri var.

İşte Habertürk gazetesine gönderdiğimiz açıklama:

Habertürk gazetesine verdiğim röportajda gazete editörleri kendi inisiyatiflerini kullanarak “Şişmanlık Allah katında günahtır” şeklinde bir ara başlık kullanmıştır. Bu tartışma yaratan ara başlığın hemen altında ise benim cümlelerim yer almaktadır: “İsraf Kuran-ı Kerim’de açık dille haram kılınmıştır. Şişman insan israf yapan insandır. İhtiyaçtan fazla alınan her şey diğer insanlar ve canlıların hakkına tecavüzdür. Hz. Peygamber (s.a.v.) ‘Senin iştah duyduğun her şeyi yemen israftır’ buyurur.”

Evet, benim sarf ettiğim cümleler aynen böyledir. Şimdi tekrar soruyorum, var mı bu görüşlerime itiraz eden? Bu konuda olumsuz görüş belirtenlerin hem kitaptaki, hem de röportajdaki ifade bütünlüğüne bakmadıkları anlaşılıyor.

İhtiyaçtan fazla alınan her şeyin diğer insanların ve canlıların hakkına tecavüz olduğunu, bunun da “israf”, israfın da “haram” olduğunu söylememin ilahiyatçıları rahatsız etmiş olması son derece şaşırtıcı ve gariptir. Tabii tüm ilahiyatçılar aynı düşünmüyor, bu cümlelerimden dolayı çok sayıda hekim ve ilahiyatçıdan tebrik mesajları aldığımı da belirteyim. Söylediklerime katılmayan bir kelamcı, Maide Suresi’nde açıkça haram kılınmış olmasına rağmen, 2010 yılında ‘Kan helaldir’ diye fetva vermişti ve ilahiyatçıları ayağa kaldırmıştı. Kana helal diyen bir kimsenin israfa haram demesi beklenemez elbette!

Öte yandan Müslüman’ın Diyeti kitabında, başka bir hastalığın sonucu olarak ortaya çıkan şişmanlıkla, keyfi olarak çok yeme içmeye bağlı şişmanlığı birbirinden ayırdık ve ikincisini kötüledik. Günümüzde obezite veya şişmanlığın bir bölümü bir hastalık sonucu olabilir elbette, ancak bu istisnadır ve istisnalar kaideyi bozmaz! Kaldı ki şişmanlık ve obezite vakalarının ezici çoğunluğunun, gerektiğinden fazla yiyip içmekten veya Kur’an-ı Kerim’in ‘temiz gıda’ kapsamına girmeyen ürünlerle beslenmekten kaynaklandığını bilim dünyası açık seçik ortaya koymuştur. Eğer bir bilimsellikten söz edeceksek asıl bizim söylediklerimiz bilimseldir.

Çok yiyip içmek, tıbbı anlamda bir hastalık değil, nefsi arzuları frenleyememedir. İsraf, bunun sonucu ortaya çıkar. Kaldı ki Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sağlık Bakanlığı son günlerde bununla mücadele etmektedir. Sağlık Enstitülerinin verilerine göre 75 milyonluk Türkiye, 116 milyon insana yetecek miktarda gıda tüketiyor. Türkiye obezite de dünya 8’incisi ve Avrupa birincisi. Beni eleştirenler bu verilerden haberdar mı acaba?

Sizinle, çok itibar edilen sahih hadis kaynaklarından Kütüb-i Sitte’de yer alan bazı Hadis-i Şerifleri paylaşmak istiyorum.

Hz Peygamber, “Kıyamet günü, şişman, iri bir adam mizana getirilip tartılır da, Allah indinde sinek kanadı kadar ağırlığı olmadığı görülür” buyurdular ve sonra da Kehf Suresi 105’i okudular: “Onlar, Rab’lerinin ayetlerini ve O’na kavuşacaklarını inkâr eden, böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir.”

Bir başka rivayete göre ise Selman (r.a.), yemek yerken, biraz daha yemesi için ısrar edilince şöyle demişti: “Yediğim miktar bana yeter. Zira ben Hz. Peygamber’in şöyle buyurdukları işittim: ‘Dünyada insanların doyasıya en çok yiyeni, Kıyamet günü açlığı en uzun olacaktır.’”

Konuyla ilgili bir rivayet de İbn-i Ömer’den: “(Bir zat) Rasülullah’ın (s.a.v.) yanında öğürmüştü, ona, ‘Öğürtünü bizden uzak tut. Zira dünyada insanların en çok doymuş olanları, Kıyamet günü en çok aç kalacak olanlardır’ buyurdular.”

Şimdi soruyorum, bu hocaların hatırına bu Hadis-i Şerifleri yok mu saymalıyız?

 

Kemal Özer

23 Temmuz 2012

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank