Sıra Reislerde…
12 Haziran 2011’de genel seçim yapıldı.
Sandıktan çıktılar, mazbatayı aldılar.
CHP’nin İzmir vekilleri…
O tarihten bu yana ilk kez İzmir için ortak bir bildiriye imza attılar.
***
Üç yıl sonra beraberlik sergilediler.slerde
Zaten…
Ne törende, ne kokteylde
Bir arada görülmemişti.
***
Neyse…
Hiçbir şey geç değildir.
Vekiller ortak bildiride;
“ İl özel idarenin malları İzmir’indir, mutlak İzmirlilerin yararına bırakılmalıdır.” dedi.
Vali Mustafa Toprak’a gönderme de yaptı:
“ Kendisinden hoş olmayan tutumunu terk etmesini, partinin değil devletin ve milletin valisi olmasını bekliyoruz. Aksi halde hukuk ve tarih önünde sorumluluktan kaçamaz”
***
Şimdi…
Köyler artık mahalle.
Beldeler ilçeye bağlandı.
Özel idare, örgütü ve hizmetiyle ortadan kalktı.
Belediyeler her işin sorumlusu, patronu oldu.
O halde…
Ortadaki taşınmaz, araç, gereç, teçhizat ve personel de belediyelere bırakılmalıdır.
Hizmette verimlilik, hızlılık olsun.
Bazı şehirlerde bu düşünceyle hazırlıklar yapılıyor.
Ahenk içinde.
***
İzmir’in ilçe belediye reisleri, pardon başkanları nerede?
CHP’li 22 ilçe belediye başkanı, Büyükşehir’i destekliyorsa…
Ve bu düşüncesinde samimi ise harekete geçmelidir.
Bakarsınız…
AKP’nin 5, MHP’nin 3 belediye başkanı da adaletli mülk paylaşımında “ Bizler de aynı fikirdeyiz” der, kervana katılır.
Bütünlük sağlanır.
İzmir’e yakışır.
***
Bunu kim organize eder?
“ Armut piş, ağzıma düş” sessizliğindeki ilçe belediye başkanları kendiğinden hareketlenir mi?
Büyükşehir Başkanı, “ Hadi gelin, hazırlopçuluk istemem” diye uyarır mı?
Parti büyükleri talimat gönderir mi?
Millet, “ Oy verdiğim kardeşim, ne bekliyorsun?” diye uyandırır mı?
Olmaz ya…
İzmir Valisi, “ Küçük başkanlar da isterse masaya oturur, uzlaşırız” teklifinde bulunur mu?
***
En yakışanı…
Seçim sarhoşluğundan sıyrılacak ilçe belediye başkanlarının hemen toplanması.
Büyük başkanlarının etrafında güç oluşturması, baskıyı artırmasıdır.
***
Üç yıllık vekiller bunu başarmış…
İki aylık reisler beceremez mi?
****