Federal Türkiye Cumhuriyeti Özlemi Mi?
Gündem; yeni anayasa ve bölgedeki gelişmelerdir. Yoksulluğunu, yolsuzluğu, ülkenin varlığının yabancılara devredilmesini önemsemeyen, din, iman perdelemesi ile köleleşmeyi biat algısı ile her şeyin üzerinde gören necip Türkiye halkı tercihini yaptı.
Türk olmayan, Türk düşmanlığı genlerine işlemiş olanlar, Osmanlının yıkılış sürecinde emellerine ulaşamamış, kimlikleri belirsiz olanlar, gazeteci, akademisyen ve siyasetçiler, yıllardır tek bir şeye odaklanmışlardır.
Odaklanılan konu; Türkiye'nin, Türk Milletinin devleti olmadığını kesinleştirecek Türklüğün anayasadan kaldırılması talebidir.
Bir kısım Türkler ise; ümmet anlayışı gereği olarak konuya, gaflet içinde izleyicidir.
Osmanlı imparatorluğunun son döneminde yaşanan durum bİr nevi tekrarlanıyor.Ne ilginçtir ki; İslamcılığın artması, etkinlik kazanması ve batı karşıtlığını bırakıp batı güdümüne girmesi üzerine İslamcılar da aynı dili kullanmaya başladılar.
İstenen: Türkiye'yi Türk devleti olmaktan çıkarmak, Federal bir cumhuriyete dönüştürmektir.
Ancak gidilen yol bölünmektir. Osmanlı Mebusan Meclisinin 1900 lü yılları hatırlanırsa dönemin yazarları, çizerleri özgürlükçüleri de benzer yaklaşım içindeydi.Bakın; demokratik özerklik talebi, parti daha kurulmadan, ABD'den gönderilen gizli bir memorandumda gündeme getirilmiş ve küresel güçlerin, kuruluş sürecindeki partiyi bu şartla destekleyecekleri belirtilmişti.
Şimdilerde ise; Prens Sabahaddin'in kurduğu ve merkezi yok edip yerel yönetimlere, özerklik vermeyi öngören Ahrar Fırkası çizgisinde ilerliyorlar. 100 yıllık bu projenin sahibi İngilizlerdi. Şimdi ise ABD'dir.
Kalkınma Ajansları ve İstinaf Mahkemeleri'ni kurularak adım adım özerkliğe yol açan süreç başladı. Osmanlıdan beri bölgeyi emellerine göre dizayn etmek için çalışan, cetvelle harita çizen İngiltere, AB kriteri haline getirdiği yerel yönetimi Türkiye'ye dikte ettiriyorlar.
ABD ve Almanya eyalet modeli tercihindeler. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'ndaki çekinceleri kaldırılmaya hazırlanılırken, özerk yerel yönetimlerin de yolu açılacaktır.
Bölgedekİ tarihi emelleri için; etnik unsurları kullanan, Irak ve Suriye'yi BOP projesi çerçevesinde karışıklık çıkararak bölen ABD ve İngiltere, Türkiye içinse AB kriteri olarak anayasayı kullanıyor.
Kurucu ilkelerin tartışıldığı, demokrasi, özgürlük çığlıklarının atıldığı bir ortamda, ayrıştırmanın temelinde yoksulluk, yolsuzluk ve hukuk dışı uygulamalar özellikle gündem dışında tutulmaktadır. Din ve etnik kimlik öncelikli yürütülen propagandalarla maya tutmuştur. Ayrıştırmayı önlemek için, hangi sorunlar önceliklidir, sorunları çözmek için neler yapılmalıdır soruları boşlukta kalmaya devam ediyor.
Yapılan operasyonlar; karşı duracak kurumları direnemez hale getirmek içindir. TSK operasyonları ile muhalefet partilerine yönelik kaset operasyonları bu amaca yöneliktir. Etnik ayrımcılık mücadelesi veren örgütler, muhatap alınıp yol verilirken, direnecek güçler etkisizleştirilmek istenmektedir.
Karanlık ittifak kurulmuştur. Yeni bir federal devlet yapısına razı etmek için ABD ve AB uzmanları, ajanları ile işbirliği içinde olanlar, amaca odaklanmışlardır.
Mandacı aydınlar, ABD ve AB'nin dayatmalarını seslendiriyor. Duyarlı olduğunu söyleyenler ise halka gerçekleri anlatmak yerine izleyici konumu tercih etmişlerdir.
Anlaşılan o dur ki; Türkiye'yi özerk cumhuriyetlere bölmek, Türk Milleti'ni Anayasa'dan ve dolayısıyla tarihten silmeye yönelik kalkışma denemeleri yapılmaktadır. Şimdi ise girişim uygulanmaya konulacaktır
Türk Milleti; bu gibi durumlarda yani devletin ve milletin bekasının tehlikeye düşmesi halinde harekete geçmek üzere eğitilmiş bilinçlendirilmiş hazır durumda olan evlatları ile yapılması gerekeni yapacaktır. Karamsarlığa umutsuzluğa yer yoktur.
Günün Sözü: Uyuşuk aydınları ve uyuşturulmuş yöneticileri ile devlet çözülür.