Şimdiden Geçmişe Minik Adımlar!
Şimdiden geçmişe atılan minik adımlar, geçmişe duyulan özlem kırıntılarıdır...
Yaşamımızda, insanların önceden yaşadığı olaylar bazen onların hayat tecrübeleri olmuştur. Bir bakarsınız ki bu tecrübelerin olumsuzluklarından ders alalım derken onlara özlem duymuşsunuzdur zaman zaman … Özlemleriniz de ANILARIMIZ Olmuştur... Evet ben bugün o olumsuzluklara özlem duyarak, gönül sayfamı onlara açtım. Neden acaba? “İnsanlar olumsuzluğa özlem duyar mı” diyebiliriz. Ben olumsuzluğu özlemeden, olumsuzluklarda en güzel yan arama içinde iken, bana her olumsuzluk rehber olup, olumlu şeyleri hatırlatır anıları hayal ederek...
İnsanlar toplumda en güzel şeyleri hep hedeflemiş, onların peşinden koşmuştur. Koştuğu şeyler: Zaman zaman sevgi, arkadaşlık, insanlık duygusu, bir çocuğu mutlu etmek, bir yaşlıyı oturtup onunla sohbet etmek-onu önemsemek, zamanı hiç hayıflanmadan dolu dolu yaşamaya çalışmak… Ama kendisi için yapacağı en önemli olay başkalarını mutlu edip, onun mutluluğunda kendisini bulmak ve onun mutluluğunda kendisi olmak… Ben onu seçtim korkmadan usanmadan saygı duyarak, sevgi hissederek insanlığa... Toplumda baktığımız zaman bizi üzen, insanların kendi mutluluğundan başka hiçbir mutluluk tanımıyor hale gelmeleridir. Kimsenin mutluluğunun farkında olmayışları yalnızca kendisini düşünüyor olmaları, zaman zaman da bu mutluluğu yakalamak için insanları olumsuzluk davranışları ile mutsuzlaştırmalarıdır…
Ben, bugün geçmişte yaşadığım en kötü bir yaşam hikayesi üzerinde düşündüm bir an için… Ama baktım ki onda bile bir güzel yan var kendimce… Şimdi o anı yaşamak istediğim halde nafile duygular gibi geliyor bana … O kadar çok özledim ki o anı çünkü üzerinden tam 3 yıl geçmesine rağmen özlem duyuyorum o zamana o anımsamak istediğim yıllarıma…
Bana belki bir sevgiyi ve de sevgiliyi hatırlatırcasına... Keşke keşke! Dedirtecek kadar önemli olsa da gerçekten özlediğim sen… Yani anılarım o güzel yıllarım beni çok hissi hale getirerek a… r… dedirtecek kadar duygu gemisi haline getirdi… O duygu gemisine belki binmek istercesine hiç tereddütsüz... Ne yapacağımı bilmez hale getirircesine kendimle inatlaşır, keçi hali duygular oluşturdu içimde… Geçmişe atacağım minik minik bir adım, sanki meleşen bir kuzunun annesine seslenir ve yalvarır bir hali gibi içimde kıpırdayıverdi… Gitmek, koşmak, umutlanmak, hülyalarla karışık bir duygu yükü haline gelse de, yine de geçmişte yapılan bu duyguları rüyalar ölçüsünde değil de gerçekleri yaşamak için geçmişle oynaştırarak anımsıyorum… Bir arının bal yapmak uğruna gezmediği çiçek topluluğu kalmamasına rağmen, artık duygular arılar gibi... Çiçekler gibi olsa da çeşitlilik yönünden geçmişlerde ki özlemlerde gizlenmiş olup önemi de geçmişte ve geçmişin gizeminde…
Şimdiki anı yaşarken, önceyi unutmuyorum artık, çünkü her gelecek geçmişi özletiyor bana… Nedeni de yine sizde ve bizde saklı galiba… Çünkü her şey tercihlerde gizli, sizin tercihlerinizde… Neyi tercih ettiğiniz, sizin neyi yaşayacağınızı gösterir. Demli bir çay tercihiniz ise, tadını da siz yaşarsınız, tatsızlığını da, tatlı bir söz tercihiniz ise duyacağınız kişinin karakteri tercihiniz olmalı size hitap eden… Güzel bir bakış tercihiniz ise, bakmayı bilen ve bakabilen kişi tercihiniz olmalı, yalan bir söz tercihiniz ise toplumda dolaşmanız ve her dostluk ve sevgi kırıntılarına bakmanız yeterli galiba... Benim tercihlerim her zaman olumlu olmak yönünde olsa da… Her insan gibi tercihlerim benim elimde ve tercihleriniz sizin eliniz de…
Yapın tercihlerinizi, sevgi kırıntılarından bir küçük buket yaparak geçmiş ile geleceğe köprü kurarak dokunun kırıntıların içindeki sevgiye... Verin sevgisizlik içinde çırpınan gönüllere hiç usanmadan... Ben kırıntılara hasret, duygular peşinde koşar koşar, onları çoğaltırım yüreğimdeki geçmiş özlemiyle... Coşar yüreğim en mutsuz anımda bile...
Şimdi, geçmişi irdeleyerek, geçmişi yaşamaya özlem duymalıyız, geleceğe bakarak… Çünkü geçmişte yaşadığımız her şey bizi geleceğe köprü kurdurup minik adımlarla yürütür ayaklarımızı hızlandırarak… ŞİMDİ hızlı yaşanırken, geçmiş sizinle kalsın, gelecek sizi çizsin kalemsiz ama davranışlarda geçmiş yaşansın… Hep ders alma bilinciyle geçmişten…
Sevgisiz toplum açmaz çiçek gibi, insanlıktan yoksun yürekler geleceğe özlem duymaz çünkü hiç tınmaz.. Sizler mutsuz da olsanız, mutsuzluğun akışını mutluluğa çevirmek tercihlerinizle olur... Sevgi ve esenlikle kalınız.
merhaba gulsen hanim yazini gercekten sindire sindire okudum cok harika otesi olmus sadece bu yazin degil hepsi birbirinden guzel olmus gercekten gercekleri yasayarak yazmak cok onemlidir bu yazinizdaki zevki tadi anlatamam anlatilacak kelime bulamiyorum gecmiste iyi kotu yasadiklarimiz olmustur hepimizin tabiki ama o guzel anilari unutmak mumkun degil bende diyorum keske o gunlerimi geri donsem ama malesef yazinizi okurken o guzel dehset veren tatla okudum ki size cok tesekkur ederim gercekten bu kadar samimi guzel anlatilir bir dostumun tavsiyesi uzerine girdim bu siteye benim dostum sizinde dostunuz sevgiyle kal yuce dost benguye tekrar tsk edecegim onun sayesinde girdim ama anlattigi kadar varmis esen kalmaniz dilegiyle mutluluklar sizin pencereden iceri girsin hoscakal guzel insan yuregine ellerine saglik
Temmuz 17th, 2009 at 22:40Merhaba ben de köşe yazıları yazmak istiyorum.Fakat nereye yazacağımı bilmiyorum.Yazılarımı bir yerlere yollamak onları paylaşmak istiyorum bana yardımcı olursanız çok mutlu olurum.Siteye verdiğim e-posta adresinden bana bilgi verirseniz çok mutlu olurum.Lütfen bu konuda yardımcı olun.Saygılarla.
Haziran 19th, 2010 at 15:36