Şımartılmak!…
Şımartılma sözcüğünün içinde hem olumlu, hem de olumsuz anlam taşıyan bir hal vardır. Çocuğu şımartırsınız ama başınıza çıkınca kızar rahatsız olursunuz. En iyisi siz çocuğu şımartmayın.Rüyanızda kendinizi şımartılmış olarak görürseniz, hazırlamakta olduğunuz planlarınızın suya düşeceğine işarettir.
Türkiye’yi yöneten yedi Amerikalıdan biri olan Eric Edelman AKP’yi Amerika olarak çok şımarttıklarını söylemiş, Cumhuriyet Gazetesinin haberine göre, CHP’deki yeni gelişmeleri de ilgi çekici ve olumlu karşıladığını belirtmiş.
İstediğiniz gibi yorumlamak mümkün, gerçi fazla da yoruma muhtaç bir anlatı değil, açık ama…
Ben açıklamanın zamanlamasını önemsiyorum. Buradan giderek, AKP’ye havuçsuz bir sopa gösterme söz konusudur. “Bak ben seni iktidara getirdim her istediğini yaptım, zora girdiğinde desteğimi esirgemedim, benim(Amerika) Ortadoğu’daki çıkarlarım, öyle senin şımarıklığına göz yumulacak hususlardan değil. Şımarmaya devam edersen, ben sopayı kafana indiririm, öyle füze kalkanı gibi şeylere itiraz istemem" diyor.
Edelman’in açıklamasının içindeki CHP ile ilgili söyledikleri ise tam bir durum tespitidir. CHP’deki yeni gelişmeler ile birlikte, CHP’yi de Türkiye’yi bölme operasyonuna dâhil etmeyi amaçladıklarını nasıl da açığa çıkarıyor.
Biliyorsunuz, 20 Kasımda Lizbon’da Amerika’nın Güneydoğu ve Karadeniz Bölgelerine Füze Kalkanı projesinin radar istasyonlarının yerleştirilmesi konuşulacak.
Amerika bu füze kalkanını neden Irak veya Gürcistan’a yerleştirmez de, ille de Türkiye der, bunu cevabı; Türkiye’yi bölme arzusunda ki acelesidir.
Dört ülkeyi bölerek Kürdistan kurmayı, Ortadoğu’daki çıkarları için vazgeçilmez gördüklerini, hemen hemen tüm açıklamalarına yansıtıyorlar.
Doğunun tüm kapılarını bize kapatmak, Türkiye’yi daha hızlı bölünmeye tabi kılmak için Füze Kalkanı projesi gerekli görmüşler.
İran dün açıklama yaptı. Bu füzelerin İran Türkiye ilişkilerini bozacağına dair.
Ben RTE’nin füze kalkanına evet diyeceğinden eminim. Ama hangi kılıf giydireceğini Türk halkına bunların bizim zararımıza bir şey olmadığını nasıl anlatacağını merak ediyorum.
Edelman diyor ki; evlat benim değil mi hem şımartırım, hem de icap ederse azarlarım.