Silivri Taksim Ekseninde Demokrasi ve Tam Bağımsızlık Mücadelesi
Silivri´de yürütülen McCarthyvari tertibin sonuna gelindi. Sonucu hepimiz az cok bilebiliyoruz. 5 Ağustos´ta önceden verilmiş hüküm okunacak. Tüm vatansever aydınlar, gazeteciler, bilim adamları ve subaylar mahkum edilecek. Aslında Atatürk Cumhuriyeti ve onun kazanımları mahkum edilecek. Bunu hepimiz biliyoruz.
Gezi Parkı direnişi ile başlayan ve neredeyse tüm yurda yayılan protesto eylemlerinin, Silivri´de yürütülen dava ile bir iliskisi olmadığı kulaklara fısıldanıyor. Hatta Gezi Parkı eylem gruplarından bazılarının Ergenekon ve Balyoz davaları ile birlikte anılması kendilerince reddediliyor. "Ulusalcılar ve darbeciler ile işimiz olmaz" tarzında acıklamalar yapılıyor.
Bazıları deşifre oldular...
Gezi Parkı kaynaklı eylemcilerinin farkına varmaları gereken bir ayrıntı var. Farkındalar mı? bilmem ama, dogayı, yeşili, demokrasiyi savunup; bu iktidarın kötü uygulamalarını protesto ettiklerinde aslinda Cumhuriyetin bize kazandırdığı degerleri savunuyorlar. Iyisi ve kötüsüyle bizleri bu günlere getiren Cumhuriyet nesilleri ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk´e olan minnet borcumuzu ödeme ve AHDE VEFA vakti geldi.
Atatürk Türkiye´si tasfiye ediliyor. Cumhuriyeti oluşturan tüm toplum katmanlarının bu asgari müşterekte birleşerek bunu önlemek için harekete geçmesi, Silivri´de yaşanan Cumhuriyet´i tasfiye ve bu toprakları "Ortadogu´lulaştırma" denemelerinin topyekün önlenmesi için Silivri´ye sahip çikmaya Türk milletini çagiriyorum.
Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti