Sığınacağımız Tek Liman.. Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Mensubu olmakla gurur duyduğumuz, İftihar ettiğimiz "Türkiye Cumhuriyeti" çatısı altında Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Roman, Rumeli, Yunan, Bulgar Muhacir kökenli kim olursa olsun, Alevi, Sünni, Mecusi, Ataist, Hırıstiyan,
Şimdiye kadar değil idiyse de, küçülen, globelleşen Dünya ve neredeyse pasaportsuz seyahat özgürlüğünün getirildiği, sınırların tartışıldığı günümüzde, T.C.kimliğimizin zoraki kaldırılmasını ben şahsen hiç mi hiç içime sindiremiyorum. Bırakınız Kürt "Kürdüm" desin. Türk "Türküm" desin. Alevi "Aleviyim" desin, Sünni "sünniyim" desin. Kısacası etnik kökenini de söylesin, dini vecibelerini de anladığı dilde ve şekilde icra etsin. Kimsenin kimseye üstünlüğü olmasın.
Amma; Türkiye Cumhuriyeti Devleti de PAYİDAR ve BAKİ kalsın! Zira yukarıda saydığım köken, milliyet ve inanç mensuplarının (HEPİMİZİN) sığınacağımız liman Türkiye Cumhuriyeti'dir. Kolay kazanılmadı. Uğruna (kadın-erkek) atalarımız can verdi, cananını verdi, malını mülkünü feda etti, bölünmemesi için (genç - yaşlı) göğsünü siper etti kurşunlara...
Sözün Özü!
Evet Başbakana göre bunlar "küçük şeyler!" Amma işte BİRLİK-BÜTÜNLÜK - GÜÇ - KUVVET, vatanı, milleti bir arada tutan DEĞERLER bunlarla sağlanıyor... Apo böyle istiyor diye, PKK bu şartlarla çekilecek diye (ki hepsi yalan) 76 milyon insanımızın vicdanını sızlatmaya hiç kimsenin hakkı olmasa gerek. İnanın ki bu bir VEBALDİR. Allah bunun hesabını mutlaka soracaktır.