Şifreli ve Şikeli Bir Ülke Burası
Futbolun ve sınavlarının Ergenekon’u Kazanmaması dileğiyle…
Sınavı şifreli Futbolu şikeli bir ülke burası…
Ne acayip ülkeyiz. Değil mi?
Ne olacak bu ülkenin hali?
Şifre skandalının iç yüzünü günlerce anlatmıştık.
Sorumluların verdiği yanıt “acemilik, işgüzarlık, eksiklik” oldu.
Yani her zamanki gibi Başları sıkıştığında suçu bu sefer maatbaya attılar.
Aslında bu yanıtın Türkçesi “pişkinlik”ti.
Liseliler gençliklerini yaşamadan ömürlerini bu sınavlara vermektedirler.
Bu eğitim sistemi, liseli çocuklarının yılarını çalmakla kalmamakla birlikte, böyle hukuk dışı ve gayri ahlaki şifreli sınav sistemiyle eğitim haklarını da ihlal ediyor.
Gençleri geleceğe dair umutlarını yitirmiş bir ülkeyi nasıl bir gelecek bekler?
Hatırlarsanız KPSS'de yaşanan kopya skandalının ardından çok geçmeden bir skandal da YGS sınavında yaşanmıştı.
Sınav için yoğun güvenlik önlemi alınıp adayların teker teker aranmasına ve salonlarda kontrol edilmesine rağmen yine aynı senaryo yine aynı tablo ile karşı karşıya kaldık.
Oysa ÖSYM kurumunun en önemli görevi sınava giren öğrencilerin güvenini boşa çıkarmamaktır.
İnsanların en büyük beklentisi buydu.
Fakat beklentilerin karşılığını veremediler.
Bunca öğrencinin ve velinin güvenini boşa çıkardılar.
Böylece yalanlarla Bir şifre skandalı gelip geçti.
Ümit ederim ki bir daha böyle adaletsiz bir şifre skandalıyla karşılaşmayız.
(***)
Her yerimizin şifre olduğu bir zamanda şimdi ise Sıra şike skandalında.
Ülkemizdeki futbol piyasası uzun yıllardır Yahudi-Masonik sermayenin kontrol ettiği Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor futbol kulüplerinin tekelinde idi.
Futbol liglerini kontrol eden Ergenekon örgütlenmesi o kadar güçlü bir mekanizma kurmuştu ki, yıllardır tüm şampiyonlukları sadece bu 4 büyük takım arasından çıkarmayı başarmıştı.
Güvenlik güçleri tarafından futboldaki Ergenekon çetesine Temmuz 2011 tarihinde şike operasyonu adı altında müdahalede bulunuldu. Yapılan operasyonda birçok futbol kulübü yöneticisi ile teknik direktör, menajer ve futbolcular gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak hapishaneye gönderildiler. Gözaltına alınanların 'Organize suç örgütü kurmak, şike ve teşvik primi dağıtmak' suçlamasıyla karşı karşıya kaldık.
Sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanunda yapılan değişiklikle ilgili yeni şike yasası, Meclis’te AKP-CHP-MHP-BDP Milletvekillerinin bir yasa değişikliği ile ilgili ilk defa uzlaştılar.
Şimdi ise Parlamento,nun yedi ay önce çıkardığı bu şike yasasını birdenbire değiştirmeye karar verdi.
Benim bildiğim kadarıyla parlamento bu yasa ile spordaki mafyalaşmayı önleyecekti. Ama nedense Meclis bu yasadan vazgeçti.
Ne değişti, hiçbir şey.
Ne şike bitti,ne de mafya yok oldu.
İşte parlamento bu yasayı geri alırsa, bu karanlık mihraklarla mücadeleye devam edilmezse Türkiye’de darbelerin, askeri vesayetin, faili meçhullerin ve statükocu resmi ideolojinin hâkim olduğu eski karanlık günlere tekrar dönme tehlikesi ile karşı karşıya kalacağız.