content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

12 Ara

Sıfır İlişki, Tek Şart

Dün Amerikan senatosunda, ABD Savunma Bakanı Aston Carter’ın, Senato üyelerinin sorduğu sorulara verdiği cevaplar vardı.

Carter’ın verdiği cevapların birisinde, “verin yetkiyi gönderelim kara kuvvetlerini, sorunu kökten çözelim” ifadesi yer aldı.

Tabi Cater böyle bir yetkinin verilmeyeceğinden yola çıkarak, cevaplarını veriyordu. CNN İnternational.

Soru cevap bölümünde, cevapların arasında, şöyle bir cümle geçti. Esad’ı muhatap almayalım da ne yapalım? O zaman Rusya’ya daha fazla muhatap olmayı göze almalıyız.

Suriye devletinin yıkılıp, yeniden devlet kurmanın, ne kadar zor bir iş olduğunu, Amerikan yetkilileri anlamış durumda. Nede olsa Irak örneği ortada…

Suriye devletinin yıkılmasının, Amerika’dan çok Türkiye’ye zarar vereceğini görmeyen çok Türk yetkili var.

Erdoğan Esad’a hala hakaret etmeyi bırakmış değil.

Lakin Suriye’de, Erdoğan’ın muhatabı artık Esad değil. Artık Suriye’de Türkiye’nin bir muhatabı kalmadı. Sıfır ilşki…

Gerek Koalisyon devletlerinin başı Amerika, gerekse Rusya tarafından, Türkiye’nin Suriye’de asker bulundurması istenmiyor.

Amerika’nın tek şartı var. Eğer Türk Ordusu Amerika’nın emir ve komutasında olursa, kara gücü olarak çok istiyorlar. Hatta dünkü Senato konuşmasında Carter, Türkiye’ye çok iş düşüyor, diyerek bunu ifade etti.

Rus tarafı ise; Rusya/Türkiye ilişkisinin tek şartı olarak; Türkiye’nin Suriye’de hiçbir varlığının olmamasını ileri sürüyor.

Hem Amerika hem de Rusya, Suriye’de, AKP’nin organize ettiği bir varlığın Suriye’de olmasını istemiyor.

Amerika’nın emir komutasını da kabul edecek Türk askeri göremiyorum.

Bu durumda, Türkiye’nin ABD ile birlikte Suriye’ye girmesi için; ABD’nin Rusya ve Suriye devletini ikna etmesi gerekir.

Özetlersek; zamanında, sadece, Suriye devleti ile ilişki kurmak yeterliyken, şimdi aracılara ihtiyacımız var.

Türkiye içinde de, Rus uçağının düşürülmesinin yanlış olduğunu, Rusya ilişkilerin bozulmasının doğru olmadığını savunan çok insan var.

Pragmatist yaklaşımlar, iş çevrelerinin yaklaşımı, turizmcilerin yaklaşımı vs…

Bir de, efeliği elden bırakmayan, Rus uçağını düşürmekle haklıydık noktasına takılıp kalanlar var.

Sanki savaş süreci sürerken, kurulmuş bir mahkeme varda, orada haklılığımızı kanıtlayacağız.

Bu saatten sonra haklı olsan ne olacak, olmasan ne olacak?

Amerikancılar da, Rus düşmanlığını körükleyerek, tarihten örnekler getirerek, daha fazla Amerika’nın kucağına oturmamız için gayret sarf ediyorlar.

ABD’nin eninde sonunda bölgemizden gideceğini, ülke olarak bizlerin, gene bölge ülkeleri ile baş başa kalacağımızı görmek istemeyenler var.

Eskiden sen sus… sen komünistsin derlerdi. Şimdi de, Suriye siyaseti çökenlere karşı eleştiri yapınca, sen sus sen Ruhçusun diyorlar. Sen gavursun yerine sen Ruhçusun…

Eskiden, ülke zenginlerimiz solculara, Moskova’ya Moskova’ya derlerdi. Şimdi de birileri Rusya’ya diyor.

Ve lakin bu zenginlerimizin Moskova’daki yatırımları ne olacak, orası belli değil.

İnsanı esas almayan, vatanı esas almayan, mezhepçilikten beslenen, kısa çıkar çeşmesinden sulananlar, şimdi yön bulmakta zorlanıyorlar.

Bu toz duman içinde, ülkemiz adına, tek yararlı tartışmanın; Suriye petrollerini kim çaldı tartışmasıdır.

Suriye sevdamız; Sıfır ilişki içinde olduğumuz Rusya’nın, tek şartına kaldı.

Amerika’nın da tek şartı var. Ben seni istediğim gibi kullanayım. Suriye’ye ancak benim emir komutam da girebilirsin.

Mustafa Kemal’in yolundan sapınca, ne güvenliğimiz kaldı, ne çıkarlarımız.

Mustafa Kemal anlayışı tam güvenlik anlayışıydı. Atatürk gitti. Güvenlik bitti.

Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank