Sıcak Çarpması Öldürebilir
Meteoroloji raporlarına göre, bu hafta sıcaklardan adeta kavrulacağız.
Uzmanlar hava sıcaklığının birçok bölgemizde 35-40 derece arasında olacağını ama nispi nemim de yükselmesiyle bunun 50-60 derece olarak hissedileceğini, bu durumun özellikle küçük çocuklar ve yaşlılar ile altta yatan ciddi hastalığı olan kişiler için ölüm riski taşıdığını bildiriyorlar.
Sıcak havaların sebep olduğu en ağır ve ölüm riski en yüksek tablo sıcak çarpmasıdır.
Sıcak çarpması, hava sıcaklığının 32˚ derecenin, nispi nemin yüzde 60’ ın üzerine çıktığı durumlarda görülmeye başlar.
Yaşlılarda, damar sertliği ve kalp yetersizliği olanlarda, şeker hastalarında, alkoliklerde ve idrar söktürücü ilaç kullananlarda daha sık rastlanır.
Sıcak çarpması, organizmanın henüz sıcaklara uyum sağlayamadığı, sıcak dalgasının ilk günlerinde daha fazla görülür ve daha tehlikelidir.
Sıcak çarpması, vücudumuzdaki ısı düzenleyen sistemin, organizmanın yeterli ısı kaybını sağlayamaması sonucu vücut ısısının 41 derece üzerine çıkması ile gelişir.
Kalp, beyin, böbrek, karaciğer gibi hayati organların fonksiyonları bozulabilir.
Sıcak çarpması yaşlılarda, damar setliği, kalp yetersizliği, şeker hastalığı olanlarda ve alkoliklerde daha sık görülür.
Sıcak dalgaları boyunca, kalp krizi ve kalp yetersizliğine bağlı ölümlerde büyük artışlar olur.
İdrar söktürücü, kalp ve tansiyon ilaçları ve bazı sinir ilaçlarını kullananlar da artmış risk altındadır.
Sıcak çarpması, öncü bir belirti olmaksızın birdenbire başlar. Bilinç kaybı erken bir işaret olabilir.
Baş ağrısı, baş dönmesi, baygınlık, karın ağrıları görülebilir. Ateş yüksekliği ve bitkinlik çok tipiktir.
Makattan ölçülen vücut ısısı 41 derece üzerindedir ve vücut iç ısısı 44 dereceyi geçebilir.
Deri sıcak, kuru ve kızarmıştır. Nabız hızlı, solunum zayıf ve yüzeyeldir. Kaslar gevşer, refleksler azalır.
Tansiyon genellikle düşüktür. Tablonun ağırlığına göre, uyku halinden derin komaya kadar giden farklı derecelerdeki belirtiler vardır.
Sıcak çarpmasının efora bağlı olan bir türü de vardır. Bu işçilerde, çiftçilerde, askerlerde, sporcularda, kazan dairesi ve dökümhane çalışanlarında görülür.
Klasik sıcak çarpmasından en önemli farkı bu hastaların terleyebilmeleridir. Bundan dolayı da, vücut iç ısısı çok yüksek olmasına rağmen deri aldatıcı olarak soğuktur.
Bu grupta, böbrek yetersizliği, yaygın damar içi pıhtılaşma ve kas hasarı bulguları daha sık ve ağırdır.
Erken teşhis çok önemli
En önemli husus, sıcak çarpması olanların erken tanınmaları ve derhal soğutulmaya başlanmalarıdır.
Çok sık yapılan tehlikeli yanlışlardan biri, şuuru kapalı olan bir hastaya sıvı içirilmeye çalışılması ve soğutulmaya başlanmakta gecikilmesidir.
Hasta hemen gölge bir yere alınmalı ve elbiseleri tamamen çıkarılmalıdır.
Vücut yüzeyi hortumla veya soğuk suya batırılmış süngerler yardımıyla ıslatılmalıdır.
Bir taraftan da vantilatörle hava verilerek suyun buharlaşması sağlanmalıdır.
Bunlar, hemen uygulandığında bazı hastaların kendilerine gelmeleri mümkündür.
Bu hastalar, klimalı ambulanslarla en kısa zamanda bir hastaneye ulaştırılmalıdır.
Soğutma işlemine hastane koşullarında buz-su banyolarında devam edilmeli ve tedavileri yoğun bakım ünitelerinde yapılmalıdır.
Sıcak çarpmasından korunma yolları
Sıvı kaybını azaltmak için, çok gerekli değilse sokağa çıkmayın (özellikle saat 11-16 arası), açık renk, bol, pamuklu kıyafetler giyin, güneş altında efordan kaçının, bol su, ayran veya soda veya sporcu içecekleri için, meyve, sebze ve salata yiyin, alkol kullanmayın, fazla kahve ve çaydan uzak durun.