SGK’da Hukuk Var mı?
Geçen haftaki “Özürlü çocuğu olan annelerden SGK ne istiyor?” başlıklı yazımda, “Hatta öyle uygulamalar var ki, insanın gülesi geliyor. Hukukun nasıl katledildiğini, hukuk dışılığın nasıl alıp başını gittiğini de yazacağım.”
demiştim. Sağ olsun okurlarımız bu yazımıza çok ilgi gösterdi. Elbette
SGK’da hukuka uyan, vatandaşa canla başla
Bugünkü yazımızın konusu raporları SGK’na bildirmeyenlere uygulanan para cezalarıyla ilgili. İşçiler, istirahat raporu aldıkları ve çalışmadıkları dönemlerde SGK’dan istirahat parası denilen geçici iş göremezlik ödeneği alırlar. SGK, 12 Mayıs 2010 tarihinden itibaren raporlu işçilerin çalışmadıklarının
Uygulamayı açıklayan 2011/50 sayılı genelgede ise, tebliğin yayım tarihinden (12 Mayıs 2010) önce iş göremezlik ödeneği için başvuruda bulunmuş olan 4/a (SSK) kapsamındaki sigortalılara ait çalışmazlık belgesini göndermemiş olan işverenler için çalışılmadığına dair bildirim yapılmadığında ise idari para cezası uygulanacağı yazılmış. Tabi, SGK’da hukukun yeri olmadığı için kimse de, “Dur arkadaş, fiilin işlendiği tarihte olmayan bir cezayı nasıl uyguluyorsun?” dememiş. 12.5.2010 öncesinde raporlu personeli için, çalışmazlık bildirimi yapılmayan işyerlerine basit bir hukuk kuralı
Hukuk Fakültesi birinci sınıfında öğretilen ve hukukun abece’si sayılan bazı kurallar vardır ki, bunlardan birisi de, kanunların (yani hukuk düzenlemelerinin) makable şamil olmamasıdır. Yani, hukuk kurallarının yapıldığı andan itibaren etki etmesi, geçmişe yönelik hüküm ve sonuç doğurmamasıdır. Binlerce işyerine bu tür haksız, hukuksuz, mesnetsiz idari para cezaları uygulanmış, uygulanmaya da devam ediliyor. Kimse de yahu bu hukuksuz demiyor, diyemiyor.
SGK, deli dumrul gibi, köprüden geçenden beş akçe, geçmeyenden on akçe almayı kafasına koymuş bir kere. Bunu da kendisini halen maliye veznedarı kabul eden kişiler eliyle yapıyor. Vatandaşa
Kıdem tazminatında tavan var mı?
Kıdem tazminatı konusu, çalışma hayatının en sorunlu alanlarından birisi olup, iş davalarının neredeyse büyük bölümü kıdem tazminatıyla ilgili. Kıdem tazminatının ödenmemesi, eksik ödenmesi gibi konular en çok anlaşmazlık olan konular. Okurumuz
Tabi okurumuzun da belirttiği gibi, bir çok
Kıdem tazminatı uygulamasının yasal dayanağı 1475 sayılı İş Kanunu ile düzenlenmiş olup, ödenecek kıdem tazminatının bir yıllık miktarı da en yüksek devlet memuruna (Başbakanlık Müsteşarı) ödenen bir yıllık emeklilik ikramiyesi tutarı ile sınırlandırılmış. Kıdem tazminatı tavan tutarı memur maaş katsayısına bağlı olan kıdem tazminatı tavan oranı sürekli değişmektedir.
1/7/2011 tarihinden itibaren işçilere ödenecek kıdem tazminatının yıllık tavanı 2.731,85 TL’dir. İşverenler tavan tutarın üzerindeki kısım için kıdem tazminatı ödenmeye zorlanamazlar