Şeytanın Dostları İşbaşında
İslam dünyası; dünyanın kanla, vahşetle, ölümle yıkımla anılan bölgesiDİR.
Osmanlının huzur ve güven veren coğrafyası; İngiliz-Fransız ve şimdilerde ABD’nin talan, sömürü bölgesi OLDUTürkiye’de;
Şehitler var, Güneydoğu çatışma alanı.
Pişkinlikle; Suriye diyorlar.
Sırıtarak; Türkiye iyi durumda diyorlar.
Utamadan; kardeşlikten bahsediyorlar.
Arlanmadan; komşularla başarılı ilişkilerden bahsediyorlar
Yüzyıllarca barışın, adaletin kardeşliğin huzurun ve güvenin merkezi olan Türkiye; tarihin en karanlık dönemini yaşıyor. Türkiye; kardeşi kardeşe düşüren fitne tohumlarının atıldığı, ölüm yıkım kararlarının alındığı merkez üs haline getirildi.
Batılı medya; Libya, Mısır, Suriye isyancı çapulcu muhaliflere Türkiye’nin üs olduğunu sevkiyatın buradan yapıldığını yazıyorlar. The Times'a göre; silahlar Türkiye’den gidiyor.
ABD-İngiltere-Fransa şer üçgeni;100 yıldır doyamadıkları Müslüman kanını, ne yazık ki devşirdikleri münafık ve fasık İslamcı işbirlikçilerle bir kez daha dökmeye kararlılar.
Haçlı ittifakla Bizanslaşan Türkiye merkezli toplantı ve eylemlerle şeytanın dostları; zehirlerini kusuyorlar, ölüm kusmaya devam ediyorlar.
Ne kadar şeytan dostları varsa bir araya geliyorlar. Akıllarınca tarihi rol oynuyorlar. Dostlar toplantısı diyorlar oysa ölüm ve yıkım toplantısı yapıyorlar. Ne kadar kan içici vampir varsa sırıtarak toplantıları organize ediyorlar.
Gerçek dostları şeytan ise çıkardığı yeni fitne ile sevinçlidir muhakkak.
Bölgeden kim ne istiyor?
Açıklamalar; tarih bilgisinden mahrum zihniyetli bozuk tiplerin hezeyanı değil de nedir ki?
Gerçek olan; kardeş kardeşi öldürmüş, öldürmeye devam ediyor. Arap baharı yaşatılan ülkelerin petrol kaynakları, batılı emperyalistlerin eline geçiyor. Hala özgürlükten bahsediyorlar. Diktatörleri devirdik diyorlar. Kentler yakılıp yıkılmış, hala halk diyorlar. Hala utanmadan barıştan, huzurdan, refahtan, güvenden bahsediyorlar.
Bu ne pişkinlik.
Ölenler, özgürlükleri ve onurları için mi canlarını feda ediyor? Ölenler kim? Yakılıp yıkılan kentler kime ait?
Ne zamandan beri, İngiliz Fransız Amerikan vahşi kan içicilerinin ajanlığını yapanlar rahmete layık görülüyor?
Ne zaman ki; İngiliz-Fransız fitne tohumları ekildi, Osmanlı hakimiyetini kaybetti. Bölge, kan, savaş, yıkım bölgesi haline geldi.
Bugün zavallı çaresiz işbirlikçi gurühu, Türkleri katledenlerle birlikte bir kez daha bölgede Müslüman kanı dökülmesine rol alıyor
Yazık hem de çok yazık.
Utanmadan, uluslararası toplum deyimini kullanıyorlar.
Kimdir bunlar? Batının despot devletleri yani ABD-İngiltere Fransa şer üçlüsü. Şeytanın çağımızın temsilcileri. Ve bunlarla birlikte hareket eden Türkiye.
Afganistan, Irak, Sudan, Yemen, Mısır ve Libya’nın yaşadığı acı, Suriye’de yaşatılıyor.
Değişim diyorlar, reform diyorlar. Demokratik hakların teslim edilmesi diyorlar. Özgürlüklerin önündeki engelleri kararlılıkla kaldırılması diyorlar. Bunun için de dostça ve kardeşçe telkinlerde bulunduk, diyorlar.
Diyorlar ama dediklerinin anlamının kan, gözyaşı, yıkım demek olduğunu sinsice ve haince çok iyi biliyorlar.
Türkiye’de ise akıl tutulması yaşanıyor.
Bölgede yaratılan kaos devam edecek. Kaos aşamasında son ülke Türkiye’dir.
Hala gaflet dalalet ve hıyanet içinde olanlar var.
Şeytanın dostlarına karşı vereceğimiz mesaj, net ve kesindir. KAYBEDECEKSİNİZ.
Dünya’nın her yerinde, barışın, huzurun, güvenin, adaletin, paylaşımın hakim olacağı bir dünya için herkes üzerine düşeni yapmalıdır.
Günün Sözü: İnsanların en aşağılığı din istismarı yaparak haksızlıkla insanları katledenlerdir.