Sevgiyi Kalbe Gömmek…
Aslında…
Bir aşkı, sevdayı, tutkuyu özünde saklamaktır.
O’na yaşamın boyunca sahip olmak…
Yüreğini açmanı isteyen varsa, o kişiyle çok özel paylaşmaktır.
***
Sevgiyi kalbe gömmek; vefasızlık, unutmak, terk etmek değildir.
Yaşadığını, yaşattığını, geçmişteki ortak anıları tazeliğiyle vücudun mücevher kutusu kalpte korumaktır.
***
Sevgiyi kalbe gömerken…
Gözyaşı akıtmaz, acı çekmez, pişmanlık duymazsın.
Emaneti sahibine teslim eder gibi mutluluk yaşarsın.
***
Sevginin gideceği yer karanlık değildir.
Düşünce ışığınla, ruhunun pırıltısıyla hep aydınlatırsın.
Tabii unutmazsan…
Gerçek anlamda…
Sevgiyi tatmış, doyumuna varmış ve silip atmamışsan.
***
Duygusallığı, siyasete taşıyorum.
İçimi kabartan olay, DSP’nin yerel seçimde aday arayışı oldu.
İzmir gibi bir şehirde…
Yakın tarihte beyaz güvercinlerin uçurulduğu, mavi-beyaz renkli bayrakların sallandığı, gerçek anlamda temiz siyaset, düzgün yönetim anlayışı ve sağduyulu insanlarımızın hizmet verdiği DSP aday bulamıyormuş.
Kapılar çalınıyor…
İsimlerle görüşülüyor…
Kişilerin aday olması için iknaya çalışılıyormuş.
Alınan yanıt ise hep aynı:
“ Teşekkürler, düşünmüyorum”
***
Düşünülmeyen siyaset değil.
Ne acıdır ki; sandık umudu görülmeyen DSP.
***
Değerli DSP’li arkadaşlarım.
Gerçekçi olalım. Seçim öncesi ayaklarımız yere bassın.
Ne boşa emek harcansın.
Ne masraf yapılsın.
Harcanacak her kuruşta Genel Başkanımız Rahmetli Bülent Ecevit’in tasarrufu, emeği vardır.
***
Eğer görseydi ki bu günleri…
O akıcı üslubuyla söylerdi:
“ Sevgili Demokratik Solcular… Biz sadece görevimizi yaptık. Görevimizi yaptığımız için övünemeyiz… Bizim iki gücümüz, Hak ve Halktır… Ülkede önce hakkı sağlamalı, halkımızı arkamıza almalıyız”
***
Lider Ecevit’in dediğini yapamıyorsak…
Yakışan, DSP sevgisini güzellikleriyle kalplere gömmektir.
Şahsiyetine, anılarına böyle sahip çıkmaktır.
Çaresizce kapıları dolaşmak değildir!
***************