Sevginin Böylesi…
Beni çok sevdiğini biliyordum. Ama onu tanıdığıma başladığım andan itibaren, sevgisini hiç bir zaman tam olarak anlayamadım. Bazen mutluluk verdi bana, bazende acı... Son zamanlarda ise sevgisini daha çok göstermeye başladı. Sevgisi bana her zamankinden daha çok acı veriyordu. Resmen cehennem azabı yaşatıyordu bana. Kaç defa peşimi bırakmasını söyledin, hatta yalvardım... İnat etti bırakmadı beni... Yalvarmalarıma, gözyaşlarıma aldırış dahi etmedi... Özellikle son iki ayımı zehir etti bana...
Yirmilik dişimin sevgisi çok çektirdi bana. Yerleşti en derine, ne çıkmayı bildi, nede yerinde sağlam durmayı. Küçük yaşta dolgu ile tanışmama o vesile oldu. Yinede yetinmedi. Çürümeyi bildi durduğu yerde.
Bir diş için fazla abartılı bir yazı gibi düşünebilirsiniz. Olabilir, fakat bana göre değil. Onun sayesinde bir kez daha her doktorun aynı kitabı okumadığını, rahatsızlandığınızda bir tek doktorla yetinmemem gerektiğini öğrendim.
SSK'da çalışan arkadaşımın baskısıyla doktora gittim. Doktorum hoş şeker bir bayandı. Teşhisi içinse aynı şeyi kesinlikle söyleyemeyeceğim. Aslında teşhisi doğruydu, yapacağı işlem yanlıştı. Tabi ben bunu çok sonra öğrendim. Dişim iltahaplandığı için önce ilaç yazdı. İlaç bittiğinde gel dişini çekeceğiz dedi. Ben bir süre ilaçları kullandım.İlaçlarım bittikten sonra gittim yanına. Dişimi iyice inceledi. ve yüz ifadesi adeğişti. Endişeli bir hal aldı. Arkadaşımda yanımdaydı, doktorların hep yaptığı gibi tıp terimleri kullandı. Arkadaşımında yüzü anında değişti. Zorla açıklama yaptırdım. dişim küçük bir alet takacaklarmış. O alet dişi etten ve kemikten ayıracakmış dişimi öyle çekecekmiş. Haliyle çekim zor olacakmış. Onu kabullendim derken beni rahatsız eden bir başka dişimi daha vardı onu da gösterdim. Bu da çekilecek dedi. Şimdi kalsın dedim ve çıktım. Diş doktorundan anormal derecede korkan ben için bu çok ama çok fazlaydı. Haliyle sinirlerim boşaldı. Ağlamaya başladım.
Ertesi gün Balcalı hastanesinde çalışan başka bir arkadaşımla görüştüm. İşlemin gerçekten zor olduğunu, ağzımı çok fazla açık tutamayacağımı, haliyle çok acı çekeceğimi bu yüzden bayıltılmam gerektiğini söyledi. Bu arada annem de Kozanda ki doktorumuza gidip durumumu anlatmış. O da iyi bir çene cerrahı bulmamı söylemiş. Bu arada benim korkudan bademciklerim iltahaplandı. On gün bir de onun rahatsızlığını yaşadım.
Annem dayanayıp başka bir doktora daha sormuş. O da önemli bir şey olmaya bilir beş dakika da çekilebilir demiş. Çalışıyor olunca gidemedim. Fakat kafamda soru işareti oluştu. Çok yakın bir arkadaşım kendi doktor arkadaşını aradı. Bana bir yol göstermesini söyledi. Haliyle o doktor da beni yanına çağırdı. Bekletmeden hemen gittim. Hemen bir film çekti...
Hakikaten beş dakikalık bir işlem olduğunu söyledi. Ben o an cesaret edemediğim için kaldı. İki üç gün sonra anneminde baskısıyla gittim. Üstelik tek başıma... Bu benim için büyük bir cesaret.
Doktorum çok sevecen, içten samimi olunca, haliyle korkularımı da bilince bana yaklaşımı çok güzeldi. Sürekli yapacağı her işlemi tek tek anlattı. Önce diğer dişime kanal tedavisi yaptı. Tüm işlem boyunca da espirileri ve şakalarıyla beni rahatlattı. Çok rahat bir şekilde kanal tedavisini yaptırdım. Çekimi de bugün yapalım dedi. Kabul ettim. Çünkü kaldıkça benim korkumda artıyordu. Nitekim çekim yapmaya karar verdiğimiz andan itibaren benim korkum arttı. Ellerim ve bacaklarım titremeye başladı. Doktorum gayet sakin yaklaştı. Hatta her an tepki verip dövebilirim dediğimde bile çok sakindi. Güldü şakalar yaptı yine...
Her işlemi anlatarak yaptığı için korkum azalmaya başladı. Sonra dişini henüz çekmeyeceğim, önce kontrol edeceğim dedi. Eline de hiç diş çekecek bir alet gibi gözükmeyen bir alet aldı. Ben de onun da rahatlığı oldu. Önce dişinin dış kısmını kontrol edeceğim biraz gıcırtı olabilir dedi. Sonra İç kısmını dedi. Bu arada ben gerçekten dişimi kontrol ettiğini düşünürken iki dakikadan kısa bir sürede al bak dişini çektim dedi.
Bir anda iki duyguyu birden yaşadım. Şaşkınlık ve de mutluluk....
Yazımın bu noktasına kadar okuduysanız eminim ki beni çok iyi anladınız. Özellikle de yazıyı yazma nedenimi...
Enis Akyürek sen benim KAHRAMANIMSIN. Sana çok ama çok teşekkür ederim. Harika bir doktorsun. Başarıların hep daim olsun. Ve canım arkadaşım, değerli kardeşim Ömer Çağlar Çığşar asıl teşekkür sana. Beni ne büyük bir sıkıntıdan dertten kurtardın. Enis ile tanıştırman resmen hayatımın dönüm noktası oldu. Çoookkkk teşekkür ederim.
Diğerleri için hiç bir şey demek istemiyorum. Allah ellerine düşenlere yardım etsin....