Sevgililer Günü Hediyesi Sevgi mi?
Yarın 14 Şubat.
Sevgililer Günü.
Hediye, dertlisine dert…
Zorunlu olana fuzuli masraf.
*
Sevgililer günü illa hediye almak şart mı?
Sevgiliye hediye almak için tarih mi olmalı?
Gerçek sevgililer bunlara hiç aldırmaz.
Ama yine de birbirini sormaktan geri kalmaz?
“ Ne alacaksın bana?”
*
Sevgililer gününde hediye…
Kimine göre tüketim pompalaması.
Bazısına göre farklı sevginin yansıması.
Bugün alınan hediye, diğer günlere göre değeri fazla, ömür boyu saklanacak cinste!
*
Aslında en büyük hediye…
Katıksız seven sevgilisinin kendisidir.
Dili, yüreği, içtenliği, niyetidir.
*
Kim, nasıl çıkarmışsa bu günler özeldir. Nedense hassastır.
“Hediye alınsın mı, alınmasın mı” diye ahkâm kesmek, kadında tepkinin ateşleyicisi, erkekte kızgınlığın körükleyicisidir.
O nedenle sessizlik en akıllı iştir.
İsteyen hediyesini alır, istemeyen almaz hiç karışılmaz.
*
Yarını bugünden kutlayalım.
Sevgili günü hediyesiyle ilgili fıkrayla bağlayalım.
*
Cüzdanı kabarık, birbirine hava basmayı seven iki erkek muhabbette:
- Karına sevgililer günü hediyesi ne alacaksın?
- Bilmem ki bilader… Geçen sene ev aldım, ondan önceki sene yatını çektim, mücevher diyorum, koyacak yeri yok. Acayip zordayım, acaba ne alsam?
Diğeri lafı almış:
- Sorma, gecen sene jipini eve gönderdim, ondan önceki sene yazlığı sürprizledim, yurtdışı gezileri komşu ziyareti gibi oldu. Ben ne yapsam ki?
O sırada yeri süpüren kapıcı dikkati çeker, aynı anda sorarlar:
- Bu garip ne yapar ki?
Dayanamayıp adamı çağırırlar
- Pardon… Sevgililer günü eşimize alacak hediye bulamıyoruz. Sen olsan ne alırdın?
- Don alırdım…
- Nasıl yani… Neden?
- Karı giyeeeer o sevinir, çikariiir ben sevinirem.
*
Sevginin tüccar zihniyetiyle pazarlanmadığı…
Nice sevgi dolu günlere…
******************