Sevgili Olabilmek…
" Anlatın bana, nasıl sevgili olur insan?" dedi; düz, uzun ve siyah saçlı kadın, Nisanın serin akşamında piknik halısını yeşil otların üzerine sererken.
Az önce de Çardakta otururken bir yandan sigarasından çektiği dumanları mavi havaya üflüyor, bir yandan da gözlerindeki tedirgin gülücüklerle uzaklara bakıyordu..
İpek, bu soru karşısında bal gözlerine bulanmış ışıltılı sevinçle bana baktı ve;
"İstersen sen bir şeyler söyle" der gibi gülümsedi.
Siyah saçlı kadına baktım;
Yüzündeki ifade," Ne olur, nasıl sevgili oluyor insan, söyleyin bana" rengindeydi..
"Seviyor musun"?
"Evet"
"İçimde bir kıpırtı, ellerimde titreme oluyor, gördüğümde"
"Her saniye aklında mı"?
"Evet hep düşünüyorum"
Güneşin ufuk çizgisine iyice yaklaştığı bu sarı, eflatun Nisan akşamında uzun siyah saçlı hanımın gözleri nemlendi.
İçini çekti yavaşca..
"Çok acı çektim, bilemezsiniz, kimselere yansıtmadım, sadece çocuklarım için katlandım.."
Eski arkadaşı İpek'e sarılarak sürdürdü konuşmasını.
"Aldattı beni Hasan, Kimselere bişey diyemedim, hiç istemeden evlenmiştim Hasan'la, babama inat bir evlilikti yaptığım, şimdiyse ayrıldık Hasan'la."
İçinde sevgiyi bir ipek gibi dokuyan Nazlım'a baktım usulca..
Onun gözleri de bendeydi, aklımdan bir cümle geçiyordu;
Yüreğimden geçenler dilime yansıdı ve ben yine Nazlım'a bakarak yanıtladım soruyu:
" Derin bir sevgi ancak ömür boyu sohbetle olur."
Ve devam ettim tereddütsüz;
"Fikren, ruhen ve bedenen bütünleşme ancak sürekli gelişmekle, incelikle mümkün.."
Uzun siyah saçlı kadın;
"Anladım, sağolun, çok açık söyledin" dedi gülümseyen gözleriyle gökteki maviliği işaret ederek..
İpek yavaşca yanağıma eğilerek;
"İşte bizim zamanı unutup, sevgiyi derinleştirmemizin sırrı da burada" dedi.
Ben de İpeğe;
"Biliyorsun, yanaklarımız da hep yan yana olacak" dedim, piknik masasını toplarken.
Güneş kına kızıllığını Bozkıra yayarak batıyordu uzak tepelerden..
ipekle ömür bıyu mutluluklar sevmeyi ve sevilmeyi bilen...
Mayıs 5th, 2009 at 20:30sevgili hocsm
Mayıs 5th, 2009 at 22:06birde ölüm üzerine yazarmısınız ölümü anlatırmısınız
lütfen
Barış merhaba,
Bir eski çağ filozofunun da dediği gibi;
"biz yaşarken ölüm yok, ölüm olduğunda da biz olmayacağız"
O halde "ölüm" ü düşünmek gereksiz, değil mi?
Ölüm kendisinden önce düşüncesiyle korkutmasın insanları..
Aslolan yaşamak ve üretmektir..
Mayıs 6th, 2009 at 14:02Ölümü yaşamdan ayırarak anlatmak zor olsa gerek. Hz. Mevlana'ya göremi ölümü anlatmalı, kendini bilmez Hazal'a göre mi?
Mayıs 6th, 2009 at 15:17Ölümünü sevgi halkası içinde düşünecek olursanız, belki de korkulacak değil özlenecek hale gelebilir. Eğer tüm sevdikleriniz oradaysa, sizin de amacınız buradaki hapis hayatınızı en verimli şekilde geçirip oraya hazırlık yapmak olacaktır...
Saygılarımla,
Merhaba Sevgili Halit Hocam
Sevgi uzerine ne guzel yazmışsısınız
Günümüzde gerçek sevginin uzun berabeliğin derin sevginin sırrını çok guzel değinmişsiniz
Yaşadığımız şu yer kurede her köşesi bir cennet olan guzel ulkem corafyasında dunyayı kendi kendimize dar edip bir çok guzeliği farkına varamıyoruz. şair ne demiş
Sevgi bir çiçektir menekşedir feslsğendir
Mayıs 28th, 2009 at 23:52belki Erguandır özenle sevgiyle nakarsan
büyüdüğünü serpildiğini gorürsün