Sevgili Ağabeyim…
Erhan Ünver.
Ustamız, meslek büyüğümüz aramızdan ayrıldı.
Gazeteciliğin insaf tanımaz çalışma temposu, hırsı, yıpratıcılığına
inat direnerek sürdürdüğü yaşamı noktalandı.
Onurlu çalışması, babacan yapısıyla Türk Basın tarihine izini, imzasını bırakarak gitti.
*
Kişiliği renkli, hareketliydi.
Beni etkileyen ise mesleki tutkusu ve prensipleriydi.
Tüm 43 yıl aynı çatı altında, her kademede hizmet verdi.
Haberi izleyen, seçen, araştıran, düzelten, yazan ve yayımlayan eylem dizisinin her halkasında yer aldı.
Heyecanı, tarafsızlığıyla her eyleme kişiliğini koydu.
Basın ahlakına bağımlılığı üst noktadaydı.
Ve bu ahlakın çiğnenmesi, bağımsızlığını yitirmesi ve uzaklaşmasına izin vermezdi.
Gazetesinde ve yıllarca görev yaptığı İzmir Gazeteciler Cemiyet’inde titizlikle buna dikkat etti, savaşımını verdi.
Bazen kızarak, bağırarak ama sonunda karşısındakini ikna ederek…
*
Erhan Ağabey ile aynı çatı altında çalıştık.
Hem Hürriyet’te, hem Cemiyet’te.
Gençliğimin tahrik ettiği muziplikleri hep olgunlukla karşıladı.
Haberin nasıl şekillenmesi gerektiğini kulak çekerek değil, beynime hükmederek gösterdi.
*
Bir düşünceye aşırı bağlılığın gazeteciyi yanılttığını söyler, tarafsızlık aşılardı.
Olayın nedenini araştırmamanın mesleki ayıp olduğunu anlatır, gerçekleri bulmaya zorlardı.
Devlet büyüğüne yaranmak, zengin işadamlarını, şirketleri pohpohlamak ve hatta sebepsiz gezi, hediyelere kanmanın büyük hata olduğunu işaret eder, “ Bu olgular kötüyü güzel gösterme çabasını doğurur” nasihatini verirdi.
Toplumsal yaşayışın doğal kurallarını ve yasalarını bilmemenin gazeteciyi gaflete sürükleyeceğini vurgulardı.
*
Erhan Ağabey…
Mekânın Cennet olsun, yattığın yer nurla dolsun.
Ne mutlu…
İlkelerinle anıyor, saygıyla uğurluyoruz.
Ne kadarını yerine getiriyoruz, o ayrı hesap.
Acı bir gerçek ki…
Giderek kopuyor, uzaklaşıyoruz!
********************