Sevgi, Aşk, Dostluk ve Vicdan..!
Sevgi, duyguların temelini oluşturur. Yaratana aittir. Yaratan sevgiyle yaratıp var
ettiği her varlığın çoğalıp kendi neslini devam ettirebilmesi için sevgi duygusunun
üstünde bir de aşk duygusunu yaratıp var etmiştir. İnsan için Allah aşkı sevginin en
üstünüdür.
Sevgi; Bir varlığa karşı hissedilip duyulan ilgi, alaka ve yakınlığın bağlılığa
dönüştürülmesi yönünde içimizde oluşup gelişerek yoğunlaşan duygularımızın dışa
tezahürüdür. Sevgi tek yönlü bir duygudur. Şartsız, koşulsuz vermeyle oluşur. Alınıp
verildiğinde de hep çoğalır. Onun için sevgi paylaşmaktır. Sevgi paylaşanı yüceltir.
Sevileni onure eder. Onun için sevgi ışıktır. Ruhu aydınlatır. Aklı parlatır. İnsana
yol gösterir.
Sevgi; kalp, aşk; gönül, dostluk; vicdan, vicdan; benlik işidir. Kalp bedene, gönül
ruha, vicdan tüm benliğe hizmet eder. Onun için sevgide benlik yok. Benimsemek var.
Aşkta ise benimsemek yok. Benlik var. Dostlukta her iki taraf için eşitlik, hak,
hukuk, adalet içinde doğruluk, dürüstlük, hoş görü, muhabbet var. Vicdanda tamamen
Hakk’a yönelik doğruluk var.
Sevgi duygudan oluşur. Duygu yüküdür. Aşk arzudan oluşur. Arzu yüküdür. Dostluk,
paylaşımdan oluşur. Duygu ve düşünce örtüşmesidir. Sevgi şartlar elverdiği sürece
bitip tükenmeden sürekli artan bir duygudur.
Aşk ise arzuya bağlı olarak oluşup (gelişir ve yaşanır.) yaşandığından, yaşandıkça
azalıp tükenen bir duygudur. Onun için sevgi insanı sürekli yüceltirken, aşk insanı
yüceltirde alçaltırda. Dostluk insanı, insan yapar. Aradaki güven duygusunu artırır.
Sevgi beklentisiz, hoş görüp kabullenip sadakat göstermektir. Aşk beklenti içinde
yakınlık gösterip, tutku içinde hayran olup alınganlık göstermektir. Dostluk, yeri
gelince beklenti içinde tutku ile kabullenip hayran olup sadakat göstermektir.
Aşk; aklı bertaraf eden (sevgiden oluşmuş) aşırı duygu selidir. Bu sel aklın yolunu
tıkar. İradeyi kullanılmaz hale getirir. Onun için sevgi akıl, aşk gönül, dostluk
vicdan işidir.
Sevgi de akıl, Aşkta gönül, dostlukta vicdan ölçüsü hakimdir. Ancak akıldan
vicdandan yoksun bir gönül özgürdür. Özgür gönül dilediğini yapar.
Sevgi yalın ve sade bir duyguyken aşk ise; uyanış, diriliş, yaşanılan hayatın
farkında olup kendini ve karşısındakini daha iyi tanıyıp anlaşmaya yönelik ayağa
kalkıştır.
Aşk, varlıkların var olup yaşamalarına yönelik bir oluşumun hareket selidir. Onun
için sevgi nefes alıp vermeye, aşk ise su içip yemek yemeye benzer. Sürekli nefes
alıp verirsin ama, su içip yemek yiyemezsin. Suyu ekmeği paylaşırsın. Ama nefesi
paylaşamazsın. Sevgi paylaşılmadan verilebilir. Ama aşk karşılıklı paylaşıp
rahatlama olduğundan yiyip içilmeden, paylaşıp rahatlanılmadan huzur bulunup mutlu
olunmaz.
Onun için yaratan, nefes verip yarattığı her varlığı sevgiyle yaratıp var eder.
Sevmediği hiçbir varlığı da yaratıp var etmez. Onun için Yunus demiştir ki,
yaratandan ötürü yaratılanı severim.
Elbette bizde seveceğiz ama her yaratılana da aşık olamayız. Ama dost olabiliriz.
Öyle değil mi?
Dostluk ve dost; Birbiriyle benzeşen ruhların birlikteliğidir. Bu birliktelikte
oluşan paylaşımcı arkadaşa yarene de dost denir.
O nedenle de dostlukta, dostların birbirine uyum sağlayıp duygularının birbiriyle
örtüşmesi gerekir ki, birbirlerini anlayıp, birbirlerine karşı farkındalık duyguları
oluşup gelişsin. Bu duygunun gelişmişliği oranında da kişiler birbirlerine yakın
olup, anlaşıp, uzlaşıp, paylaşıp dost olsunlar.
Karşılıklı sevgiye bağlı oluşturulacak olan bu duygu, aynı zamanda insan ruhunun da
sigortası olacağından ruhumuzda / duygularımızda zaman içinde oluşacak olan
yaşadığımız hayatın yükünden, baskısından bizi bir nebze de olsa rahatlatır. Onun
için her insanın içinde oluşturulup geliştirilmesi gereken bir duygudur.
Dost denilince yakın çevremizdeki ya da sevip aşık olduğumuz kişilerle
paylaşamadığımız duygularımızı, paylaşıp rahatlamamamız için bize taze bir nefes
verip soluklandıracak olan bir arkadaşa, bir yarene herkesin ihtiyacı vardır.
İşte insana yorulduğunda soluklandırıp nefes almasını, dinlendirirken dinleyip,
anlayıp anlayış göstererek, rahatlayıp huzur bulmasını sağlayarak hayatın akışını
kolaylaştıracak samimi ve güzel yürekli insanlara herkesin zaman zaman ihtiyacı
vardır.
Sevgi yürek, aşk gönül, dostluk benliğe bağlı vicdan işidir. Yürek bedene bağlı
olduğu için beden içinde tutsaktır.
Gönül; akıl üstü duygu merkezi olduğundan akıldan uzak, kalbin derinliğinde öze
bağlı ruhtan aldığı güçle sürekli hayal ve düş yoluyla seyrü sefer yapıp akla yol
verip yön gösteren Hakk’ın kul nezdinde ki nazargahı olan insan beliğindeki en üstün
sezgi, his ve duygu merkezidir. Tamamen vicdan dairesinde Hakk’a (öze) bağlı ve
özgür faaliyetlerde bulunan en yüksek duygu merkezidir. Onun için ben gönlün
tanımını şöyle yaptım.
Gönül; kalp gözüyle bakıp gören insan benliğine ait özün adıdır.
Vicdan; Bizi biz yapıp benliğimizi oluşturarak içimizden bizi görünmeden gözetleyen
gizli gözün adıdır. Benliğin yeryüzündeki tek ilahi temsilcisi, tek ilahi okuludur.
Öğrendikleriyle benliğe karşı görevleri olan, yapıp ettikleriyle de Allah'a karşıda
sorumluluğu olan tek ilahi duygu merkezinin adıdır. Onun için dünyada öğretmeni
Allah olan tek ilahi okul da vicdandır.
Sevgi, aşk ve dostluk duygularla yaşandığından tüm duygularımıza daha çok
farkındalık kazandırmalıyız ki, olgunlaşan duygularımızla bu günkünden çok daha
güzel duygularla insanları sevip, aşık olup dostluk kurarak yaşayıp aşkta vuslata
erişebilelim.
Allah; Her varlığın kendi alakı içindeki “öz”de saklı olan yaratıcı varlığın adıdır.
Allah; ruh, akıl, sevgi ve aşk üçgenindeki muhabbette(ilimde) saklıdır. Onun için
sevgi bizatihi hayattır. Aşk ise, muhabbet, gönül dostluğudur. Dostlukta iki ayrı
bedenin vicdan dairesinde birbirine uyum sağlayıp huzur içinde yaşayıp mutlu
olabilmeleri için iki ayrı gönlün sürekli Allah ile irtibat kurup yaşaması gerekir
ki, gerçek anlamda her iki gönülde vuslata erişebilme mutluluğuna erişebilsinler.
Vuslat; iki ayrı benliğin yaşayacakları aşkı vicdan dairesinde Tanrı ile
irtibatlandırarak uyum içinde yaşamalarıdır.
Sevgi, aşk ve dostluk yaşanmadan dil ile söylenip anlatılmaz. Toplum içinde birleşip
bütünleşip kucaklaşmayla yaşanır.
Onun için her kim ne ararsa, kendi içinde arasın. her şey insanın kendi içinde
saklıdır. Dolayısıyla sevginin kabesi kalp, aşkın kabesi gönül, dostluğun kabesi
Allah'tır.
Sevgi paylaşmaktır. Aşk gülü dikeniyle avuçlamaktır. Dostluk, Tanrı yanında sevip
dost bildiğin kişi ile buluşup, konuşup, muhabbet ederek halleşmektir. Vicdan
Hak’tan yana oluştur.
Sevip paylaşmak için yaklaşmak gerekir. Aşık olup kavuşmak için güven verip, güven
duymak gerekir. Dost olup anlaşmak için ise sadece inanmak gerekir.
Sevip sevilmek, aşık olup paylaşmak ve dost olup anlaşmak için sadece vicdan sahibi
olmak gerekir. Yoksa bu saydıklarımdan başka hiçbir şarta gerek yoktur.
İnsan vicdanlı olduktan sonra, haydi buyurun. Dünya küçük. Hepsi sizin. İnsan olan
her yerde buluşur, kavuşur ve anlaşır. İsteyenlerde birbirleriyle dost olurlar.