Sev-Paylaş- Özgür Ol!..
Sevgili okur, Kur’anı Kerim’de “ İman edip Salih amel işleyenler için Allah bir sevgi yaratacaktır.” Buyrulmaktadır. “Öyleyse insan sevdikçe büyür”, çoğalır, varsıllaşır ve de iç aydınlığı sürgit çoğalıp gider. “Sevmek, her gün yeniden doğmanın bir diğer adıdır.” Sevmek, yaratıma yani evrene gebe kalmaktır.
Sevişirken kişi en mahsul en doğal yani en bakir, en içten haline erdiğini, dokunan ve savrulan bedenlerin, içlerinde var olan sonsuz yıldız tozlarının bütün bir evrene yayılması..
Bu tanrısal tozlar yani tohumlar bütün bir kötülüklerin üzerini örten adeta bir tür anti mikroplar gibidir.
Burada durup şunu diyelim. Israr ve inatla.. Tabular ve “uydum kalabalıklara” anlayışları insanı amansızca kirletiyor, eskitiyor ve de yaşamı çekilmez hallere sokup bırakıyor.
Bu dayatmalara, bu zifiri karanlıklara insan isyan etmeli.
Bu nevri dönmüş, geçmişten bu günlere gelen yanlış anlayışlarla beslenen beyinler hem kendilerine hem de çevrelerine amansızca bu mikroplarını, bu sanrılarını bulaştırıyorlar. Bilinçli zihinler, aydınlık ruhlar, bu geleneksel kalıplarla kalıplanmış, sınırlanmış, kendilerine ve birbirlerine duvar olmuş kişiliklere karşı uyanık olmak zorundadırlar. Bunların en büyük savsözü : “Sevişmeyin, savaşın !”dır.
Bunlar korkunun generalleridir.
Ne yapmalı? Çare ne?
Söylediğin bu kirliliklerden nasıl arınılır?
Bu kalın, kaba, kara duvarlar nasıl yıkılır? Dediğinizi duyar gibiyim. “Arınmak için, bilgeliğe yalnızlığa ve de aşka durmalıyız. Uyanık olmalıyız. Hep kendimiz olma yolunda yol almalıyız. Omuzlarımız üzerinde ki Tanrı’nın emaneti olan, kafatasımızın içinde ki beynimizi yani aklımızı hep bir işlevsel tutmalıyız. Her şeye üç yüz altmış dereceden bakmalıyız.” Önce doğru bilgi..Çünkü doğru bilgi olmadan doğru düşünce olmaz. Doğru düşünce olmadan da doğru duruş, doğru yaşam olmaz. Öyleyse doğru bilgiden çıkıyor, doğru hayat.. Kur’an “Doğru akletmeyenler azap/pislik içinde kalırlar” diyor. Bu uyarıya dikkat kesilmeliyiz.
-Nasıl?
-Nasıl mı? Şöyle: Unutmayalım bir metni bütüncül anlamadan hiçbir yere varamayız.
Bunu şunun için söylüyorum. Kur’an’ı bütüncül okuyup anlamalıyız. Şimdi Kur’an’a bütüncül bir açıdan bakalım. 5/101’de ne deniyor? Allah’ın yasaklayıp emretmediği her bir şey sizlerin bireysel ve toplumsal seçimine bırakılmıştır.
-Açalım..
-Tamam. Allah’ın Kutsal kitapta yasakları ve emirleri belli.. Hiç kimse bunları eksiltip arttıramaz.
-Artırırsa ?
-O zaman şirk olur. Yani şirket yani ortaklık.
-Öyleyse herkes haddini bilecek.
-Evet, aynen öyle.. Bilgeliğin güzel insan olmanın ilk ilkesi haddini bilmektir.
-Yeniden 5/101’e dönelim.
-Yasaklar belli.. “Öldürme”, “çalma”, “zina yapma”, “fitne-fesat çıkarma”.. Bunları şöyle de diyebiliriz.. Kimseye haksız yere kıyma, birlikte olduğun partnerle hiç kimseye zarar verme, barışçıl ol gibi…
Emirler de… “Sev”, “paylaş”,”özgür ol”. Hepsi bu kadar.Kur’an bu emir ve yasakların birer açılımı, dipnotu, hikayesi