Şer Güçlerin İç Savaş Özlemi…
58 yıldan beri konuşan, yazan, eserler meydana getiren ve millî davaların içinde bulunan, siyaset tarihinde belki de bir ilk olarak yayınlanan: Ak Süt içinde Ak Kılı Gören Kalemle: NEDEN AK PARTİ? Kitabını yazan, bir dönem milletvekili aday adayı olan ve siyaset arenasında dolaşanları, partilerden nemâlananları çok yakinen bilen ve mücadele veren bir kişi olarak, sert ve dürüst bir iman ve kalemle yazdığım yazılarım meydanda. İnternet sitemde, sitelerde, medyada ve eserlerimde görmeniz mümkündür.
Çalkalanan ve paylaşılmak istenen tükenmiş dünyada hedef, dünyanın ve Ortadoğu’nun en güçlü devleti TÜRKİYE üzerindedir. Asırlardan beri çok çeşitli senaryo, oyun ve tuzaklar hazırlanmakta, zaman zaman düğmeye basılmakta, leş kargalarının iştahları kabartılmaktadır.
Prof. Dr. Nurullah Aydın’ı yakinen tanımam. İnternet sitelerinde ve Email ile bana düşen yazılarını okur, haklı noktalarında beğenirim.( Bakınız: nurullah@gazi.edu.tr )
Bir yazısında şöyle diyor:
“ İç savaş senaryosu uygulamaya konulmuştur. Açılımlar saçılımlar, özgürlük, ileri demokrasi derken; bin yıllık ortak vatan, ortak tarih, ortak din, ortak kültür, ortak gelenek görenek sahibi halklar ayrıştırılıyor. Milletvekilleri kışkırtıcı provakatif eylemlerde.Yasalar belli kişilere belli yerlerde uygulanmıyor.
Türkiye; tarih boyunca iç savaş yaşamadı. 2003 yılında Norveç Kraliyet akademisinde Türkiye de iç savaş senaryoları ile ilgili toplantılar yapılmıştı. ABD nin 2012-2020 yılları arasında öngördüğü bölge haritası bugünkü haritadan çok farklı. Balkan halklarını ayrıştırarak Türklerden koparan, kadim millet Ermenileri ayrıştırıp düşman yapan, Arapları ayrıştıran haçlı birliktelik şimdide güneydoğu bölge halkını ayrıştırma stratejisini uygulamaya koymuştur. Bu stratejik gerçeğe göre olanlar yorumlanmadıkça kaosun artması kaçınılmazdır. Sol-Sağ, alevi-Sünni şimdi Türk-Kürt çatışma senaryosu uygulamadadır. Halktaki infial kontrol edilemez noktaya gelebilir.Halkın yanıltılmaya devam etmesi, tehlikeli bir süreci başlatmıştır. PKK, PEJAK örgütleri Barzani, Talabani ordusuyla bütünleşmiştir. ABD; Türkiye Irak, İran ve Suriye dörtgeninde, devlet çekirdek yapılanmasını sağlamıştır. ABD-PKK görüşmeleri, ağır silah da dahil cephane yardımına ilişkin itiraflar bilinmektedir. Kuzey Irak ta; Türkiye İran ve Suriye bölgesine yönelik dinleme tesisleri ABD7ce kurulmuştur. Yerel istihbarat eğitimini İsrail MOSSAD yürütmektedir. İnsansız uçaklarla bölge sürekli kontrol altındadır. Askeri hareketlenmeleri koordinatları uydu ver yer haberleşme ağıyla Barzani-ABD-İsrail askeri yetkililerince tespit edilmektedir. Türk ordu birlikleri haberleşme şifre ve kodları ABD ve İsrail teknolojisi ile içi içe olduğundan TSK’nın istihbarat ve haberleşme ağı takip edilmektedir. Amaç: Kuzey Irak Kürt yapılanmasının baltalanmaması, federatif devleti kabule zorlamaktır.. Yapılması gerekenler: Kamuoyuna gerçekler açıklanmalıdır.TSK kimle nasıl mücadele ettiğin açıklıkla ortaya koymalıdır. Hükümetin açmazları ortaya konulmalıdır. Askeri anlaşmalar kamuoyuna duyurulmalıdır. PKK örgütünün, Kürt örgütü olmadığı belgelerle kamu oyuna açıklanmalıdır.
Peki bu belirtiklerimiz yapılabilir mi? Hayır. Türkiye; ABD-İngiltere-İsrail planının seyircisi ve uygulayıcısı konumdadır.- NATO ile ABD ile elektronik-istihbarat ağında iseniz,- Düşman hedef şifrelemesi, ABD-İsrail güvenliğini tehdit eden Elkaide, Hizbullah gibi İslami örgütlere göre kilitlenmişse,- Uydu ve yer haberleşme ağı ile tüm askeri faaliyetleri ABD ve İsrail takibinde ise,siz hangi güçle hangi silah sistemi ile hareket edebilirsiniz ki?- Onlarca yetişmiş generali subayı tutuklanmış, morali sarsılmış,asimetrik psikolojik saldırı karşısında şaşkınlık yaşayan ordu ülkenin iç ve dış güvenliğini nasıl sağlayabilir ki!
Unutmayalım; Siyonist örgütten üstün cesaret ve liderlik ödülü alan ve yine Arap dünyasından liderlik ödülü alan, ABD’nin bölgeye temsilci sıfatıyla ziyaretler yaptırttığı, ABD dışişleri kayıtlarında lider olarak yetiştirildiği açıklanan, İngiliz şövalye nişanı sahibi, İngilizlerin istihbarat okulu Exter mezunu ile birlikte ülkeyi yönetiyor. Halk aldatılıyor, duygular kabartılıyor. Yapılan açıklamalar anlam ifade etmiyor. Muhalefet partileri gerçekleri algılama zorluğu çekiyor. Millîci unsurlarla, ABD ve işbirlikçiler arası iktidar savaşı sürecek. Karamsarlığa yer yok.”
EVET; fikri yapısı, görüşü, inancı ne olursa olsun, öğretim görevlisinin ifadelerinde yer alan gerçekleri ört/bas edemeyiz. Doğru ile Hak tartışılırken, Hakka dayanan doğru, aklın sağlam yoludur. Hak tartışılmaz, çıkış ve varış yolu sadece haktadır.
“Uyuyan Devi Uyandırmayın!” sloganı ile “Gizli Dünya Devleti”ni kurma çalışmaları devam eden bütün şer güçler, emperyalist emeller, özellikle ABD, AB, NATO, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, İMF ve diğer Hıristiyan Kulüpleri için bunlar geçerli değil midir? Dünya iktidarları, özellikle geri kalmış ülkelerin sevk ve idareleri, Türkiye’deki siyasi iktidarlar bu güçler tarafından yönetilmiyor mu? Bunlara karşı gelenlerin akıbetleri belli değil mi?
Türkiye’de özellikle cumhuriyet döneminde yapılan batıya ve bâtıla bağımlı büyük hatalar, sahte Kemalist ve devrim yobazlarının gayretleri (!), öz değerlerden koparak yozlaşma ve soysuzlaşma faaliyetleri, Kur’an ve Sünnet esaslarından bu kadar uzaklaşmak, değerlerin dibe vurması, çıkmaz sokaklarda imanların kaybolması, feryatların arşa yükselmesi yeni yetişen nesli, halkımızı nereye götürüyor, biz neredeyiz?
GÜL DİKENİ:
YÜZÜMÜZ
BU MİLLET BİZİMDİR, EZELDEN GELİR ÖZÜMÜZ,
BU İLLET “…İZİM” DİR, KAL-U BELÂ’DAN SÖZÜMÜZ,
BU GILLET SIZIMDIR, DAİMA SÖNMEZ KÖZÜMÜZ,
BİR ÖLÜR, BİN DİRİLİR, DAİM KIBLEDE YÜZÜMÜZ.
KEMÂLİ