Şenol İkizer. Dolmuş şoförü.
Bir bidon benzin, bir çakmak.
Ardından tazyikli itfaiye suyu.
Adamı kahraman yapar mı?Adını tarihe yazdırır mı ?
* *
Şenol İkizer. Dolmuş şoförü.
Gebze-Harem hattında çalışıyor.
Şenol, bir sabah sefere çıkıyor
Minibüsü dolduruyor, ayakta 5 yolcu daha alıyor.
Trafik durduruyor, her yolcuya 60 TL’den…
300 TL ceza yazıyor.
* *
30 yaşındaki Şenol, burnundan soluyor.
Çıkıyor aracın üstüne… Bidondaki benzini üstüne döküyor.
“Yetti be yetti… Alın canımı” diye haykırıyor.
Onu gören diğer minibüsçüler, sanki hepsi hazır.
Yol kapatılıyor, kornalar susmuyor.
* *
İtfaiyenin tazyikli suyla indirip, karakolda çay içtikten sonra serbest bıraktığı
Şenol’un kahramanlığı bundan sonra başlıyor.
TV’lerde birinci haber oluyor.
Tarih; 20 Temmuz.
İstanbul Valisi, esnaf odasıyla görüşüyor.
İçişleri Bakanıyla telefonda konuşuluyor.
Akşamı da Başbakan’a geniş bilgi veriliyor:
“ Sorun büyük, hemen çözülmeli…”
* *
Büyük sorun denilen; dolmuştaki her yolcuya 60 TL ceza kesilmesin.
Araç tıka basa dolu olsa dahi;
Sadece 50 TL ceza verilsin.
Şoförün de ceza puanı 20 den yarıya düşürülsün.
* *
Gündemde, referandum ardından seçim var.
Şimdi tarihe dikkat!
Olaydan bir gün sonra; 21 Temmuz’da TBMM’ye önerge veriliyor.
Aynı gün Plan-Bütçe komisyonu toplanıyor.
“ Tamamdır” kararı genel kurula gönderiliyor.
* *
Zaman dar, meclis iki gün sonra kapanacak.
Sırada yıllardır, dosyalar dolusu yasa teklifi beklerken…
Son gün 23 Temmuz’da “Karayolları Trafik Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi” kabul ediliyor, yasalaşıyor.
Şoför Şenol’un isteği oluyor.
* *
Böyle kahramanı tarih yazmamıştır.
Dolmuşçu Şenol’un heykeli dikilmelidir.
Yetmedi…
İlk seçimde birinci sıradan vekil seçilmelidir.
* *
Dağlarda savaşmışsın…
Vatanı korumuşsun…
Canını, kanını vermişsin…
Şenol’un yanında bir hiçsin!
Bilmeyenler de öğrensin:
Bu devirde…
Kahramanlık destanı böyle yazılır.
*************************