Senin İsmail’in Kimdir?
Senin İsmail'in kimdir?
Veya nedir?
Makamın mı? Onurun mu?
Mevkin mi? Statün mü? Mesleğin mi?
Paran mı? Evin mi?Bağın mı? Otomobilin mi?
Ma'şukun mu? Ailen mi?
İlmin mi? Rütben mi? Sanat ve maharetin mi?
Ruhaniyetin mi? Alimliğin mi? Elbisen mi?
Adın mı? Namın mı? Şöhretin mi?
Canın mı? Ruhun mu?
Gençliğin mi? Güzelliğin mi?
Ben nereden bileyim?
Bunu sen kendin bilirsin.
Her ne ve kim ise onu sen kendin minaya getirmeli ve Kurban için seçmelisin.
Ben sadece onun alametlerini sana söyleyebilirim.
Seni iman yolunda zayıflatan, "gitmek"te olan seni "kalma"ya çağıran,
Seni "sorumluluk" yolunda şüpheye düşüren, seni kendine bağlayan ve
alıkoyan, gönül bağlılığı,mesaj işitmene, hakikati itiraf etmene izin
vermeyen, seni firara çağıran, seni maslahatçı izah ve yorumlara sürükleyen ve aşkı,seni kör eden her şey…
İbrahimsin! Ve İsmaili zaafın seni İblis'in oyuncağı haline getirebilir.
Hayatında şeref, saygınlık, iftihar ve faziletin doruklarında bir tek şey
vardır ki onu elde etmek için zirveden inebilir onu kaybetmemek için bütün
İbrahimi kazanımlarını yitirebilirsin:
O İsmailindir. İsmailinin bir şahıs veya başka bir şey olması mümkündür; bir
durum bir konum, bir zaaf noktası olması imkan dahilindedir.
Ey "Hakk'a teslim olan", "Allah'ın kulu"!
Hakikatin senden istediği şey, işte budur.
Budur "imanın daveti", "risaletin mesajı".
Bu senin sorumluluğundur, ey "sorumlu insan"!
Ey "İsmail'in babası"!
"İsmail'ini öldür"!
"Kendi ellerinle kurban et!"
Ali Şeriati
İsmail kıssasından hiçbir şey anlaşılmadığını ifade eden hamaset yüklü ve kendi içinde çelişen bir yazı kanımca. Eğer Allah İsmail”in kurban edilmesini isteseydi onu kurban ettirirdi. Bu kadar basit. Aksine Allah bizden İsmaillerimizi kurban etmemizi istemez. Onları bize vermiştir ve onlarla birlikte yürümemizi ister. Allahın İbrahim kıssasındaki hikmetin anlaşılamaması çok ilginç.
Makam mı? Evet.. çünkü makam, senin hayır işlemeni kolaylaştırır.
Onur mu? Onursuz yaşamak, yaşamak değildir, git intihar et daha iyi.. al sana kurban!
Mevki, statü, makam.. aynı şeyler zaten..
Meslek mi? Evet.. çünkü kimseye muhtaç olmadan yaşamayı mesleğinle sağlarsın.
Paran mı, evin mi, bağın mı, otomobilin mi? Bunları hepsi araçtır ve onların olması, şer değil, hayırdır. Ben otomobilim ve cebimde param olmadığı bir zamanda kedimi veterinere götüremedim ve öldü.
Maşukun mu? Evet. İnsanı sevmeyen Allah’ı sevemez. Ailen, yürüdüğün yolda bastonundur.
İlmin mi? Evet, eğriyle doğruyu ayırmamı ona borçluyum.
Maheretin mi? Evet, maharetim beni ben yapan yegane şeydir. Allah da benim kendim olmamı istiyor zaten.
Ruhaniyetin mi? Ben daha ruhaniyetimin ne olduğunu bile bilmiyorum, bilmediğim bir şeyi nasıl kurban edeyim?
Adın mı? Kurban etsem nolur, etmesem nolur..
Canın mı? Canımı kurban etmemi isteseydi Allah beni yaratmazdı.
Ruhun mu? Var olup olmadığından bile emin olmadığım bir şeyi nasıl kurban edicem?
Gençliğin mi güzelliğin mi? Ben istesem de istemesem de geçip gidiyor zaten… Kurbanla ne alaka…
“Ben nereden bileyim
Bunu sen bilirsin” hiç bu biçimde düşünmedim ki bileyim.. saçma çünkü…
Çünkü İbrahim kıssası kısaca şöyledir:
“ Ya Rabbi! Bana salihlerden bir oğul ver ki, o oğul, benim yardımcım olsun. Beni günahlardan korusun, peygamberlik vazifemi yaparken yardımcım olsun ” diye dua eder ve ekler “Eğer bir oğlum olursa en sevdiğimi senin yolunda kurban edeceğim ya Rabbi! Diye de bir adakta da bulunur. Duası Allah tarafından kabul edilir ve Hz. İbrahim cok yaşlı olmasına rağmen bir erkek evladı olur - yani Hz. İsmail dünyaya gelir. ..Hz. İsmail’in koşup babasının yanında oynamaya geldigi yasta Hz. İbrahim bir rüya görür. Rüyasında bir ses gelir ve bu ses Hz. İbrahim a :”
Ya İbrahim! verdiğin sözü yerine getir, En sevdiğin şeyi Kurban edeceksin. Oğlun İsmail’ i Allah için, Allah rızası için Kurban et” der.
Bu kıssadan çıkaracağımız ders kısaca şu: Cahillik edip, gelecekle ilgili olur olmaz boyunu aşan sözleri Allah’a verme.. Yoksa altında kalır İbrahim gibi ne yapacağını şaşırır, sözünle, olan olaylar arasında bocalar durur, acı çekersin. Oldu da böyle bir söz verme gafletinde bulundun mu, sözünü yerine getiremiyorsan farklı bir çıkış bulma imkanın da vardır. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.
Ayrıca bu kıssa Allah’ın bize “insan kurban etme saçmalığından kurtul da koç kurban et bari” demesidir.
Kanımca günümüzde hayvan kurban etmeye de gerek yok.
M.Ş. Kurban bayramının ikinci günü.. 2012