Seni Bana Yazılmış Bir Şarkı Zannettim.
Seni bana yazılmış bir şarkı zannettim. Sadece bana ait ve benim olan. Senin isminden başka bir isim olmayan bir hafızaya ve yaşadığım her saniyede seni hatırlayan bir nefese sahiptim. Şimdi ne bir hafızam kaldı ne de içime çekebileceğim bir nefes. Tek amacım tek derdim sendin. Gözlerimdeki tebessümün nedeni, mutluluğumun tek tecellisi, yaşadığım saniyelerin tek sebebiydin sen. Anlattıkça kışı yaşıyorum sanki. O kasvetli havayı soluyorum. Güneşimi kaybettim ben. Göremiyorum artık onu. Her sabah onunla doğduğum ve onu görmesem de varlığını hissettiğim günlerimi özlüyorum. Hayatımdın sen. Seninle uyanıyordum her sabah. Şimdi ise gözlerimi açtığımda seni artık bulamayacağımı bilsem de ben yinede seni arıyorum her yerde. Nerdesin?
Duyuyor musun beni? Orda mısın hala? Gözyaşlarım bile seni soruyor bana. Yutkunuyorum. İçimdeki acıyı yaşamaktan kendimi unuttum. Hayatım söndü benim. Tek dayanağım, tek tesellim, son dansım bıraktı beni.
Aşk ölümden daha güçlüyse adalet yerini bulacaktır derlerdi bana. Ama ben hep aşkımın her şeyden güçlü ve sarsılmaz olduğunu biliyordum. Şimdi anlıyorum ne demek istediklerini. Ölüm kaçınılmazdı ama aşk biterdi. Aşk hiç biter miydi? Ama adalet yerini buldu. Aşk bitti ve ben öldüm. Hani hep sözler ayakta tutuyordu ya bizi. Şimdi söylenecek hiçbir söz de kalmamıştı. Artık kimseye söz vermek de yoktu. Her şey olacağına varıyordu ama ben kendimi sana adarken bunu hiç düşünmemiştim. Hayatımı verirken ellerine bir an olsun düşünmedim sonunu ve sen varsan ben de vardım. Hayatımın makinisti beni yarı yolda bıraktı. Şimdi makinisti olmayan bir tren misali nereye gideceğimi bilmiyorum. Vazgeçilmezim diye hitap ettiğim o insan şimdi bensiz ne yapıyor bilmiyorum ama ben onsuz bir hiçmişim onu anlıyorum.
Ben bu kadar sevmemiştim kimseyi bu kadar değer verip de hayatımı koymamıştım ortaya. Hani biz birbirimizindik? Hani biz bize aittik? Hani biz sadece bize özeldik? Hani nerde o sözlerimiz? Seninle yaşadığım her anı beynime işlemişim ben. Her saniye seni düşünmek gibi bir görev aşkım vardı benim. Şimdi ne olacak bana? Ne için yaşayacağım ben?
Bundan sonra daha az sen gibi; daha çok kendim gibi olmak istiyorum. Ben hep seni yaşarken kendimi kaybetmişim. Katlayıp cebime koyamadığım bir yol var şimdi önümde sadece ilk sayfasına adımı yazdığım. Takip ettiğim yolun üzerine bir daha başka birinin adını da yazmayı düşünmüyorum. Sadece sen vardın yolumun üstünde ama seni geçtim artık. Sen beni yarı yolda bıraktın. Benim hep yanımda olacaktın ya hani hep benimle her türlü engele göğüs gerecektin ya hani. Gülüyorum şimdi. İçimdeki acı güldürüyor beni sevincim değil.
Bence artık sen de herkes gibisin. Sen de artık benim için bir yol kenarında dinlemek için mola verdiğim zaman aklımı başına getiren biri olarak kalacaksın. Beni pembe düşlere itip sonrasında uyandırdığın için minnettarım sana. Şimdi daha iyi anlıyorum hayatı. Hayat; Sevmeyi bilecek, bilmiyorsa öğrenecek, tadacak, sunacak, paylaşacak .. ve böyle sevgilerle, bütün sevgileri çoğaltabilecek kadar anlamlıymış ama sadece senin varlığınmış bunları yaşatan bana. Unutmadan; bir şeyi daha iyi anladım ki: Hayat gerçekleri sırtlayıp taşıyamayacak kadar da ağırmış.