Sen
Sen,
O sensin.
Sen ki beni hic görmedin, tanismadik; hatta hic karsilasmadik.
Sen ki, dünyanin bir ucunda, ben öbür ucundayim.
Ama ben seni gördüm, izledim. Ve itiraf edeyim ki gözlerimi senden alamadim.
Yüce Tanrim sahidimdir ki,
Senin kadar güzelini hic görmedim.
Saatlerce sana öyle baktim, baktim...
Saatlerce nafile hayaller kurdum kendimce.
Günler boyu hep ve sadece seni düsündüm kendimde olmayarak.
Ve gecelerce lanet ettim seninle ayni yas diliminde olmadigima.
Heyhat, bosa gecen bir ömür. Lanet ettim bu ihtiyar bedenime...
Sen, evet sen!
Bana ask nedir hatirlattin.
Hem de bir bakista, bir gülüste...
O gözlerin öyle güzel, öyle sicak bakiyor ki,
Senin gözünden, gönül pencerenden görünen dünyayi görmek istedim.
Bakislarin öylesine derin, öylesine huzur verici.
Beni göremeyisine üzüldüm.
Gözlerim acik bosluga bakarken gözlerimin gözlerine degdigini hissedebiliyorum.
Senin nefesini nefesimde hissediyorum.
Senin sesini duyuyorum.
Bu ses bugüne kadar bestelenmis en güzel müzigin tinilari sanki.
Ömrümde ilk kez görünür olmak, farkedilmek istedim.
Beni bir an görmeni, gözlerimizin konusmasini diledim.
Istedim ki beni kendi dünyana götür, uzaklara, sonsuzlara.
Istedim ki bütün dünya geride kalsin, sadece sen ve ben
Bir yeryüzü cennetinde. Bir serap gibi, bir düs gibi olsun her sey...
Ben senin kadar güzelini görmedim ey sevgili SEN !
Bu paslanmis ruhumu yeniden hayata döndürdün
Küllerinden yeniden dogurdun Zümrüd-ü Anka kusunu.
Bu yasli ve köhnemis vücudum, ölümü bekleyen ruhum yeniden canlandi.
Beni sen hayata döndürdün,
Yasama sevinc ve umuduyla doldurdun.
Sen benim hayatima ikinci bir sans verdin ey sevgili SEN.
Ben artik sadece sana askini düslerinde haykiran,
Ama sana asla ulasamayacak bir garip asik olarak
Ömrümce seni sevecegim.
Sana kavusamamam benim felaketim olsa da,
Seni bulmak, seni sevmenin bana verdigi o yüce duyguyu tatmis olmak bile,
Inan ki beni bir elli yil daha yasatacak.
Bir gün bir yerlerde karsilasirsak,
Ve beni farkeder de görürsen eger,
Gözlerimle ve ruhumun derinliklerinden gelen
Sessiz haykirisimi duymani dilerim.
Sana gülümserim, sen farkedersen dünyalar benim olur.
Belki yaninda sevdicegin olur, belki de cocugun, bilemem.
Belki de torun torbaya karismissindir, mümkün.
Ama bir gün elbet karsilasiriz seninle cennette.
Iste o güne kadar ben seni hep sevecegim,
O güne kadar ben seni hep bekleyecegim.
Deli gönlüm yine kabardi bu karli gecede,
Ictiysem de bir kadeh sarap,
Iste o kadehin icinde de sen varsin ey sevgili SEN.
Ben askin bu denli yüce bir duygu oldugunu anlamadim
Seni görene dek
"Bana aski sen ögrettin" sarkilarda söylendigi gibi
Ne isterdim bilir misin?
Bana elini ver, tenin tenime degsin, sonra da her yer mahser olsun..
Bir insan bu kadar mi güzel yaratilir ey Tanrim!
Yoksa o bir hayal de ben mi yaniliyorum?
Ama hayir, iste resmin hep yanibasimda.
Sensin o ey sevgili SEN.
Hayal degil, gerceksin.
Gün gibi parlak ve aydinlik. Gece gibi gizemli.
O SEN´sin. Aski bana tattiran, duygu denizine kavusturan.
Sevmenin verdigi yasama gücüyle
Sana bir ömür minnettar kalacak.
Ve seni son nefesine kadar sevecek bir garip asik..
Sairin dedigi gibi,
"SEN gözlerimde bir renk,
Kulaklarimda bir ses,
Ve icimde bir nefes,
Olarak kalacaksin."
Sonsuza dek...
Mustafa Gencoglu
Ocak 2015 - Münih