Sen mi Göremiyorsun Yoksa Ben mi?
Gün boyunca çevremizde bir çok fiziksel engelli ile karşılaşıyoruz. Bunlardan kimisi görme, kimisi yürüme engelli, kimisi ise engelleri ile kendi dünyalarında yapayalnız yaşıyorlar. Çünkü korkuyorlar dışarıya çıkmaktan, etrafındaki gözlerin onlara acıyarak bakmasından. Unutmamalıyız ki onların tercihi değil bu durum. Hayatın ne getireceği hiç belli olmaz, bizlerde hayatta her an engelli olarak tanımladığınız kişilerin yerinde olabiliriz.
Birçok kişi kendi acınası durumlarını görmeden yadırgıyorlar bu insanları, burada tüm toplumdan bahsetmiyorum elbette, ama bir çok kişinin bu şekilde çirkin tepkisine karşı bir şeyler yazmak istiyorum. Engel insanın beyninde başlar ve maalesef ki bu engelle yaşamak daha zor ve acınası bir durumdur. Senin engel diye gördüğün şey belki onlar için bir avantajdır.
Ben her engelli bir kişi gördüğümde hayat mücadelesindeki azmini görerek ondan ne öğrenebilirim diye düşünüyorum. Televizyonda tekerlekli sandalye ile basket oynayan, protez bacakları ile yüzme ve koşu şampiyonlukları kazanan, görme engeli ile musikiye tad katan ve benzeri bir çok muhteşem kişiyi görünce asıl eksiğin kendimde olduğunu düşünüyorum.
Sağlıklıyım diye hava atan bizler hayata onlar kadar bağlı olabiliyormuyuz sizce, bence hayır. Biz hedeflerimize o denli bağlanamıyoruz, hayattan o denli faydalanamıyoruz. Ben hayatında fiziksel anlamda eksik olsa bile ruhu bir bütün ve ahenkte olan o kişileri ayakta alkışlıyorum. Siz gerçek anlamda mükemmel birer insansınız. Bu mücadeleniz ile umarım tüm engelli arkadaşlarımıza örnek olursunuz.
Toplum olarak bu konuda üzerimize düşen bir çok görev var elbette, önce şehir planlamalarımız ile başlamalıyız. Bu anlamda bir çok belediye parmak ısırtacak şekilde başarılı ama bu belediyelerin Türkiye içindeki oranı maalesef çok düşük. Eğitim sisteminin de bu şekilde tekrar revizyondan geçirilmesi gerekmekte, bu sene ÖSS’de dereceye giren görme engelli bir arkadaşım benim için bu senenin birincisi. Bu arkadaşım etrafındaki kişilerin ona bu konuda yardım etmesinden dolayı şanslı, bu tip arkadaşlarımıza ve ailelere daha çok ihtiyacımız var ama unutmayın acıdığınız için değil onlarında bir gün yetişip uzman oldukları alanda tüm insanlara yardım etmesini istediğiniz için onlara yardım edin. İş alanında da sosyal hizmetlerin kanunlarında geçen engelli çalıştırma kadroları var bu kadroların sayısı daha fazla arttırılmalı ve bu arkadaşlarımızın önü açılmalı bu uygulamanın kontrolüde daha sıkı yapılmalı. Sosyal yardım kurumlarına daha çok yardım eli uzatılmalı ve bu konuda destekçi olunmalı.
Şimdi gelelim engelli arkadaşlarımıza, biliyoruz bir çoğumuz maalesef size layık birer insan olamadık, şimdiye kadar sizleri anlamak istemedik, sanki sizler hiç yokmuşsunuz gibi davrandık. Park alanlarınıza, sizin için hazırlanan kaldırımlara arabalarımızı park ettik. Sizin için hazırlanan asansörleri kendimiz kullandık. Ama şu varki sizler bizim gibi engellilere bakmayın, siz hedeflerinize bütün ruhunuz ile sımsıkı sarılın, sizler bizlerden iyi biliyorsunuz ki asıl engel bizde ve başarmak size daha çok yakışıyor.
Lütfen herkese inat, tüm engellerinize inat şehre karışın öğretin insanlara hayatı yaşamayı, bir çoğumuzun buna çok ihtiyacı var. Sizden öğreneceğimiz inanın çok şey var.