Selahattin Yılmaz’dan iki şiir
Adana ilimiz merkezinden seslenen, eğitimci, şair, yazar ve araştırmacı Mansur Ekmekçi hocanın bize gönderdiği şiirler arasında yeralan, Selahattin Yılmaz imzalı iki şiir var gündemimde efendim.
Bu şiirlerin adları, Umut ile ve Sarı kız adlarını taşıyorlar. Birinci şiir dört ayrı dörtlükten meydana geliyor. Yâre salınan haber karşılığında “gelemem” denilişi, gülmesini istediği sevgilinin “bir daha gülemem” dediği noktalarından hareket ediliyor. Bu şiirin üç dörtlüğündeki Selahattin Yılmaz duyguları şöyle çıkıyor karşımıza:
Dağlar, taşlar ile sohbet ederim,
Çekilin yolumdan, yâre giderim,
Yar gurbette ölür ise niderim,
Kar, fırtına, boran aç yollarımı.
Az kaldı sevdiğim, yollar yoruldu,
Dağlar düze çıktı, rüzgâr duruldu,
Köyde düğün dernek, erken kuruldu,
Mahçup etme soran dost kullarımı.
Gelsen, gelmesen de bekleyeceğim,
Sensiz gönlüme dert ekleyeceğim,
Kalbimle bir olup tekleyeceğim,
Yıkıp hayal kuran duygularımı.
İkinci Selahattin Yılmaz şiirinin adı: Sarı kız. Bu şiir üç ayrı bölümden meydana geliyor. Esen yelle kurban olunan ince belle, kucak açılmasıyla cümle ele noktalarından hareket ediliyor. Sonra geride kalan iki dörtlüğünde Selahattin Yılmaz şöyle sesleniyor:
Bir ibadet yeri misin?,
Erenlerin biri misin?
Dilek tutsam verir misin?,
Adağım var Kızıldere..
Sarı kızlar her dem ağlar,
Yas tutup ta kara bağlar,
Gece olur ışık yollar,
Nur dağına Kızıldere..
Selahattin Yılmaz, sanat ve edebiyat dünyasına attığı yeni adımlarıyla, ileride güçlenecektir.
Tebriklerimi sunuyorum.
***