Şekercioğullarından Zuckerberg
Şekercioğullarından Zuckerberg'in kertenkele ırkından geldiğine ilişkin birkaç video izlemiştim. Onun yanısıra Beyaz, Margirit Tiçır, Bush sülalesi, Madonna, Obama gibi isimler de vardı bu kerkenkele ırkından gelen. Videolar, yavaşlatılarak gösteriliyordu ve gözlerindeki kertekelelik ispatlanmaya çalışılıyordu. Rivayet olunurmuş ki çok çok eski zamanlarda Mısır'da bir sülale kabalist mabalist bir çeşit inanışları da katkılayıp bünyelerine Batı'ya doğru gitmişler ve gizli cemaat-ler kurmuşlar. Ta bugünlere kadar gelmişler.
Tabii, benim hipotezlerime de uygunluk gösteriyor başka özellikleri. Kertenkele oldukları için insanların içinde saklanma maksadıyla insan gibi görünüyorlar. Ve birtakım uzaylılara hizmet ettikleri için de bir şekilde öne çıkarılıyorlar; kimisi başkan oluyor, kimisi medyada bir fenomen, kimisi Internet'te bir dev-sosyal paylaşım vb ağları yönetiyor. Hemen söyleyeyim; çoğu bodrumda terlikle milyar dolarlık sitelerin kurulduğuna pek inanmıyorum. Benim de evimizin bodrumunda terlikle dolaşmışlığım vardır... Evet, birtakım dahiyane fikirler geliyor aklıma fakat birşey olmuyor yani. Beni bir yana bırakın, şu ülkede ne dahi adamlar var, bir bilinse, adı Hasanberg, Necatiberg vb olan. Dış güçler, kertenkele soyu, istemiyorlar bizim gelişmemizi. Evet.
Facebook'u elbette ben de takip ediyorum. Biraz farklı şekillerde de takip ediyorum. Facebook'un teknik ve üye etkinliklerini izlememin yanı sıra, bu birtakım gelişimleri de "gelecek " düzleminde de incelemeye çalışıyorum. Kendimce, bazen uzun soluklu bazen orta soluklu baen kısa soluklu tahmin oyunşarı yapıyorum. Şu son bir yıl içinde 3-4 tane önemli gelişmeyi tahmin ettim. Peki bu nasıl oldu? Galiba bu biraz düşünüş şekliyle alakalı. Şu Facebook benim olsa ne yapardım başka? diye de düşünüyorum çoğu zaman. Haliyle, yapacakları şeyleri de tahmin edebiliyorum. Benimmiş gibi düşünmek başka bir düşünme şeklidir. Bazen de korkuyorum, ben de mi kertenkele ırkındanım acaba? diye. Nerden biline?
Şu önemli 3-4 tahminime-öngörüme geleyim... Dedim ki bir yazımda (kayıtlarda vardır) gelir birgün Facebook, bizim halimizi hatırımızı sorar...aradan 3 gün geti geçmedi bir baktım Facebook "Nasılsın Ümit?" diye soruyor.
Diğeri şu: Facebook'un raklam sistemini de incelemiştim. Ve dedim ki, bu Facebook adım gibi eminim ki bizim özel mesajlarımızı da okuyor ve sağ sütundaki reklamlar bu mesajlarımız sayesinde beliriyor. Bunu şöyle farketmiştim (yine bir yazımda var bu konu) Berlin'e gitmek gibi bir düşüncem vardı; bir arakdaşımla bu konuda görüşüyorduk... 1 saat geçmediki sağ sütünda Berlin'le ilgili reklamlar belirdi. Buna benzer şeylerden yola çıkarak bu iddiayı sunmuştum. Aradan 3 gün geçmedi ki basında bir haber çalkaladı ortalığı: Zuckerberg itiraf etti, mesajları da okuduklarını.
Bir başka şey: Geçenlerde bir yazı yazdım Internet'in parasız olması gerektiği ile ilgili. Aradan üç gün geçmedi kiZuckerberg, Internet'in kullanım istatistikleriyle beraber birtakım açıklamalar yaptı Internet'in "daha ekonomik" şekilde dünyadaki 4 milyar insana da sunulması konusunda.
Bu sonuncudan önce, reklam sistemi hakkında bir yorum yapmıştım kendimce: kişinin duvarındaki izin verilmiş paylaşımlarına arasına Facebook reklam koysa iyi olur diye. Yahu delireceğim! Yine üç gün geçmedi ki duvarımda o türde reklamlar belirmeye başladı.
Bu tür şeylerden ne çıkarabilirim? Ya ben kertenkele soyundanım ya da beynimi download ediyorlar. Veya en iyimser tahmin: eşgüdümlü düşünebilme, paralel düşünebilme. Yoğunlaşınca herkes yapabilir sanırım bunu. Fakat yine de ürküyorum.
Öte yandan, bu süper yeteneğimi insanlara vizyon çizebilmeleri için dağıtmak konusunu da düşünüyorum. Dünya fani dünya. Ne yapacağım bu süper yeteneği başka? Değil mi? Dağıtırım ben de!
Yeneceğim seni Facebook! Senin bilemeyeceğin fikirlerim var!
Kertenkele ırkından nerelere geldik. Çok şaşırmıştım o videoları izleyince. Yani bazı konuları abartmaya gerek yok. Ne demiştim ben? (Bakın gene demişim; kayıtlarda vardır): hayvanlar, emsal ve eşkaldir, diye. Neye emsal? Neye eşkal? İnsana tabii!
NTV'de bir belgesel izliyordum bu akşam. Bir baktım, ölü bir domuzu (75 kg) vinçle kaldırıp 30-40 metre yukarı, sonra aşağı bıraktılar bir şişme havuza. Maksatları neydi? İç organlarda ne kadar hasar meydana geliyor?; bunu bulmaktı amaç. Özellikle domuz seçmelerinin sebebi ise şuymuş: domuzun iç organ yapısı, yerleşimi filan insan iç sistemine çok benziyormuş.Dalağını ciğerini patlattılar sevimli domuzcuğun.
Hayat böyle geçiyor işte... Facebook, kertenkeleler, sanal psişizm.
Hayatımda önemli değişiklikler yapmak istiyorum, dedim...fakat bunu nasıl yapmalıydım? son iki aydır düşünüyordum. Psişik sahaya geçmeye karar verdim. Ruhlar alemi, telepati, uzaktan laf sokmalar, uzak ruh-bünyelere girmeler. Var böyle şeyler. Başıma çok ilginç şeyler geldi eskiden; yakın zamanlarda da geldi. Dedim; bunlar bir işaret olsa gerek. Karar verdim, psişik sahaya geçiyorum.
Zaten çoğu zaman insan olmadığımı düşünüyor, hissediyordum. Emsal ve eşkal hayvan konusunu da düşünüyorum... fakat bir emsal eşkal bulamıyorum... Neyim ben pekii? Öküz mü? Maymun mu?.. Böyle bir sahaya -psişik- geçmek ferahlık getirir diye ümit ediyorum. Fakat inşallah kertenkele değilimdir