Şehr-i Emin mi?
Belediye başkanları, eğer bağımsız olarak aday olmadıysalar bir siyasi partiden belediye başkan adayı olarak seçime girmekte ve seçilmektedirler. Siyasi partiler, demokrasinin olmazsa olmazlarından ve halka hizmet etmek isteyenler için mecburi uğrak yeri.
Ancak yerel yönetimlerde ise durum biraz farklılık arz etmektedir. Çünkü bir belediye başkanı seçildiği andan itibaren kendisine oy versin veya vermesin şehrin tüm insanlarına hizmet etme noktasındadır.
Nitekim çoğu belediye başkanlarının mazbatasını alarak makamına oturduğunda ilk yaptıkları şey yakalarındaki parti rozetini çıkartarak, tüm şehrin belediye başkanı oldukları konusunda açıklama yapmak olmaktadır. Gerçekten güzel ve sorumluluk taşıyan bir davranış.
İşte bu ve benzeri nedenlerle tüm halkına hizmet etmekle yükümlü, siyaset üstü bir konumda bulunması gereken belediye başkanları, kendisine güvenilerek emanet edilen o makamlarda bulunmaları ve şehri de temsil etmeleri nedeniyle şehr-i emin (şehrin güvenilir insanı) olarak da anılmaktadırlar. Seçilen belediye başkanları “Şehrin Emini (Şehrin Güvenilir İnsanı)” olarak halk tarafından seçilmiş olduklarından, seçim öncesi bir siyasi partinin mensubu olan başkanların parti rozetlerini yakalarından ve düşüncelerinden çıkartarak herkesin belediye başkanı ve Şehrin Emini olduklarını göstermeleri ve siyasetten uzak durmaları gerekmektedir. Hele hele belediyenin imkânlarını kılı kırk yararak harcamak zorundadırlar.
Bugünlerde Antalya’ya yolu düşenler ve Antalya’da yaşayanlar şehrin her köşesinde bilbordlarda Antalya Büyükşehir Belediyesinin boy boy afişlerini görmektedirler. Nedir bu afişler ve neler var? İşte bunlardan bazıları;
-Şiddete HAYIR,
-Anaların gözyaşına HAYIR
-Orman yangınlarına HAYIR,
-Trafik terörüne HAYIR,
-Karanlık günlere HAYIR,
-Çevre kirliliğine HAYIR,
-Doğa tahribatına HAYIR,
gibi bir takım mesajlar içeren afişler. Afişleri ilginç kılan nokta ise hayır yazısının ayrı, çok büyük ve dikkat çekici olarak yazılmış olması. Peki durduk yerden bu afişler nerden çıktı? Acaba halkımız içinde “şiddet olsun kan aksın bu iyi bir şeydir olmalı EVET, Anaların gözyaşı aksın, çile ve ızdırap çeksinler ve çekmeye devam etsinler EVET, Ormanlar yansın ne iyi olur buna EVET, her gün yüzlerce insanımız trafik kazalarında ölsün yada sakat kalsın buna EVET “diyen kişiler mi var? Hangi vicdan ve vatan sevgisi olan, aklı başında insan bunlara hayır demez.
Peki ne gerek vardı böyle boy boy afişlere? Hemen anladınız değil mi bu şark kurnazlığını? Evet tüm mesele Referandum da Anayasa değişikliğine hayır denilmesinin istenilmesi. O kadar çok isteniliyor ki HAYIR yazıları milletin gözünün içine sokulurcasına diğer yazılara göre çok büyük şekilde yazılmış.
Burada üzerinde durmak istediğimiz husus referandumda Evet veya Hayır denilmesi değildir. Yada birilerinin gönlünden geçeni halk ile paylaşması da değildir. Herkes istediği tercihte bulunmakta ve özgür iradesi ile seçimini yapmakta serbesttir. Ancak burada etik olmayan hususlar bulunmaktadır.
*Bu afişlerin paralarını kim ödemektedir ve maliyeti nedir? Afişlerde Antalya Büyükşehir Belediyesinin logosu bulunduğuna göre reklamları veren ve maliyetine katlanan Antalya Büyükşehir Belediyesi olmalı. Peki bu afişte verilmek istenilen bir belediye hizmeti midir? Kesinlikle hayır! Nedir bu peki? Bal gibi siyasi bir propaganda? Bir belediye başkanı kendisine oy vermiş olsun olmasın tüm insanlara hizmet etmekle görevli iken, hiçbir belediye hizmeti niteliğinde olmayan ve siyasi düşüncesine uygun bir propagandayı nasıl yapar? Bu nasıl bir belediyecilik anlayışıdır? Bir belediye başkanı kendisine emanet edilen halka ait paraları bu şekilde nasıl harcayabilir? Bunu yapan belediye başkanının vicdanı rahat mıdır acaba?
*Yahu kardeşim siz bu milleti aptal mı zannediyorsunuz? Sizin boy boy HAYIR afişlerine bakarak, referandumda hayır vermesini nasıl bekliyorsunuz? Bu milletin hiç mi aklı fikri olmadığını zannediyorsunuz? Yada hayırda hayır vardır öyleyse oylarımız hayır olsun gibi dar ve basma kalıp sözlerle bu milletin bunlara itibar edeceğini mi bekliyorsunuz? Söyleyecek bir sözünüz varsa çıkın ve açık açık söyleyin. Şu şu sebeplerden dolayı biz anayasa değişikliğine hayır demenizi istiyoruz deyin ve beyinleri ikna edin. İnanın ki bu tür afiş ve söylemlerle hayır diyecek insanı bile evet demeye zorluyorsunuz. Ben her şeyden önce Şehri emin olarak gördüğümüz veya görmek istediğimiz akademik kariyeri olan bir belediye başkanının bu tür afiş reklamlarına izin veriyor olmasına hayret ediyorum. Niye dolambaçlı yollardan giderek mesaj vermeye çalışıyorsunuz bu yakışıyor mu? Hem yapılan iş kötü, hem tarzı yanlış hem de maliyeti halkın cebinden. Etik yönü ise hiç yok.
Bu hayır afişleri içerisinde asıl facia ise dinimizin de bu işe alet edilmiş olması. İşte o afiş.
-Ramazan ayının HAYIR lara vesile olmasını dilerim.
Yine tabii ki anladınız HAYIR yazısı diğerlerinden büyük. Şimdi bunu bir AKP’li yapsa CHP hemen dini siyasete alet ediyorlar diye yaygarayı koparmaz mıydı? Elbette koparırdı. Peki nedir şimdi bu yapılan?
Sosyal sorumluluk taşıyan bir sivil toplum kuruluşu olan STDM açısından önemli olan millete ait paranın sorumsuzca harcanıyor olmasıdır. Bu tür uygulamaları hangi siyasi partiden seçilmiş olursa olsun aynı tepkiyi ve yanlışı ifade edeceğimizi de bildirmek isteriz. Şahıslar ve partilerle değil yanlış uygulamalarla mücadele etmektir asıl olan.
İbrahim Güllü
STDM Genel Başkanı