Ünye Güzel mi?
Bir şehri güzel gösteren nelerdir?
Bu soruya cevap vermeden önce tanımadığınız bir şehrin kuruluş planı hakkında nasıl bilgi sahibi oluruz onu düşünelim.
Bilmediğimiz, görmediğimiz bir şehir hakkında öğreneceğimiz ilk bilgiler o şehir için yazılmış eserlerdir. Az veya çok he şehri açıklayan bir eser mutlaka yazılmıştır. Bazı şehirler “yazı” konusunda oldukça şanslıdır.
Bir şehri anlatan yazıları kim veya kimler yazar?
Elbette yerli olanlar. Ne de olsa o topraklarda dünyaya gelmiştir. Çocukluğu ile gençliğin ilk yılları o şehirde geçmiştir. Hatta bazıları şehri hiç terk etmemiştir. İşte bu kişilerden coğrafyasına ve tarihine düşkün olanlar şehirleri için birkaç kelam yazarlar ve bu yazılanlar bir vesika hükmünde yarınlara taşınır.
Peki insan kendi memleketini yazarken olumsuz şeyler yazar mı? İstisnalar hariç hayır. Herkese göre en yaşanılır yer kendi ili veya ilçesidir.
Bu ne demek?
Bu; bir yer hakkında yazılan yazılar tam olarak gerçeği yansıtmaz. Yani ilk defa gittiğiniz yer hakkında edineceğiniz yazılı bilgiler tamamen objektif olamaz. Ancak yine de bir bilgi verir.
Bir şehrin silueti şehir planı hakkında bilgi verir. Mesela şehrin uzağında ve yüksekten baktığınızda o şehrin nasıl bir düzenlemeye sahip olduğu anlarsınız.
Ayrıca şehirde bulunan kamu binalarının birbirine yakınlığı ne kadar fazlaysa nüfus yoğunluğu belli bölgelerde toplanmış anlamına gelir ki bu şehrin gelişmişliği açısında iyiye alamet değildir.
Şehrin yaradılıştan bir coğrafi yapısı vardır. Bu coğrafya insan eliyle ya geliştirilir ya da bozulur. Yaşadığınız şehirde hangisi daha fazlaysa o şehrin görünüşü, sosyal yapısı, kültürel yapısı, ekonomik yapısı ve eğitim seviyesi ona göre değerlendirilir.
Eskiler “Kem alet ile kemalât olmaz” demişler. Yani kötü ve bozuk aletlerle iyi ve güzel eserler yapılamaz. Şayet bir şehrin fiziki yapısı güzelse diğerleri güzeldir; şayet şehrin planlamasında bir bozukluk varsa diğer yönlerinin de pek düzgün olduğunu söyleyemeyiz.
Su bir şehrin şansıdır. Su, göl, ırmak ve denize sahip olmaktır. Özellikle deniz ve ırmak bir şehir için büyük şanstır. Asırlardır insanların su kenarlarını tercih etmesi hem ihtiyaçları açısından önemli hem de yerleşim yerinin görüntü olarak da farklı olmasını sağlar. Irmağı ve denizi gelişmiş toplumlar iyi kullanır.
Ünye de ırmak var mı?
Var.
Irmak şehri süsleyebiliyor mu?
Bu soruyu geçelim.
Ünye de deniz var mı?
Hem de en alası var.
Denizi iyi kullanabiliyor muyuz?
Şimdilik bu soruyu da geçelim.
Bir yerde deniz zamanla görüş mesafesinin dışında kalıyorsa, ırmak ise sel olduğu zaman hatırlanıyorsa orada “su” iyi değerlendirilmemiş demektir.
Suyu olan şehirlerle sulu şehirlerarasında çok fark vardır. Ülkemizin üç yanı denizlerle çevrili ama denizlerin her yanı binalarla çevrilmiş.
En azından yüksek yerlerden deniz görünüyor. Yakından görmesek de o denizler bizim denizlerimizdir.