Şehit Haberleriyle İçimiz Yanıyor
Bugün ancak elim kalem tutabildi. Tam üç gündür gözlerimin yaşı dinmedi. Kolay mı benim vatanımda, benim askerime, benim yavrularıma sıkıldı hain kurşunlar… Kurşunda düşünebilme yetisi olsaydı asla saplanmazdı Mehmetçiğimize… Geri teperdi ve askerlerimize kurşun sıkanlara dönerdi namlunun ucu…
Yasta değilim, ağlamam çaresizlikten değil… Biliyorum Türk güçlüdür, Türk ordusu güçlüdür, Türk Milleti güçlüdür. Biz barışı severiz, gerekmedikçe ölüm kusmaz silahlarımız ama bıçak kemiğe dayandığında tutmayın bizi, hoş zaten isteseniz de tutamazsınız ki! Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklâl Marşımızda olduğu gibi:
“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Bu kaçıncı şehit haberi artık saymayı unuttum. Bir askerimizin dahi burnu kanasa milletimin içi yanar. Şehit olduğunda ise hem yanarız hem de vakur bir şekilde “Vatan sağ olsun!” deriz. Hangi millet bu kadar asildir, hangi millet gözü gibi bakıp büyüttüğü yavrusunu kaybettiğinde “Vatan sağ olsun!” diyebilir? Türk Milleti, muhteşem bir millettir. Hele başında Atatürk gibi dahi bir lider varsa harikalar yaratır. İstiklâl Savaşımızı yedi düvele karşı çıkarak bin bir yokluk içinde kazanmışız. Bugün sonucun gecikmesi düşmanı hafife almaktan kaynaklanıyor bence… Biz, ne zaferlere imza atmışız da üç -beş kişilik bir çeteden mi korkacağız?
Artık, hoşgörümüz bitmiştir. Sabrımız taşmıştır, gerekirse yine yedi düvele baş kaldırırız. Kandil Dağı’nı yırtmanın, enginlere sığmayarak taşmanın zamanı gelmiştir.
“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!”
Biz yurdumuza sahip çıkmazsak her taşı tarih kokan bu cennet vatanın bağrında yatan aziz şehitlerimizin ruhlarını incitmiş olacağız. Dinleyin, onların sesi geliyor; üstelik bizim sesimizden daha gür bir sesle bize sesleniyorlar:
Siz uyumaya devam edecekseniz biz kalkalım yerimizden. Demek ki görevimiz bitmemiş. Her tehlikede içimiz titriyor. Şehit olurken aldığımız yaralar tekrar kanıyor. ‘Allah’ nidasıyla yerimizden kalkacağız ve Allah yarattı demeyerek düşmanın hain elini kıracağız. “
HARİKA UFUK
ADANA
21.10.2011
Saat: 15.28
NOT: Dört yıl önce yazdığım fakat yayınlamadığım yazımın hala güncelliğini koruyor olması bana çok acı veriyor.