content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

05 Mar

Şehirler ve Şairler

Günümüzde nüfusun yarıdan çoğu şehirlerde yaşamaktadır. Bu yerleşim yerlerine hızlı bir nüfus akışı söz konusudur. Köylerde yaşayanlar, bavullarını omuzlarına alır almaz kendilerini şehrin soğuk ve insafsız kucağında bulmaktadır. Köylerimiz gittikçe tenhalaşarak sıcak atmosferlerini kaybetmektedir. Hızlı nüfus artışı şehirleri yaşanmaz hale getirmektedir.

Hepimiz neticede bir şehre bağlı coğrafyada yaşamaktayız. Kimimiz şehrin göbeğinde, kimimiz de kilometrelerce ötelerinde!... Ama sonuçta bir şehre nikâhlanmış kaderlerimiz... Bu bizlerde hemşehrilik ve mensubiyet duygularının tekâmülüne zemin hazırlamıştır.

Duygu erleri olarak vasıflandırdığım, kelimelerin hâkimi olan şairlerin de doğup büyüdükleri, görev yaptıkları, bir ömür vurgun yaşadıkları, kalpten bağlı oldukları gözde şehirleri vardır. Bu şehirler, o şairlerin adlarıyla özdeşleşerek anılagelmişlerdir. Bu şehirlerin başında hiç şüphesiz ki İstanbul gelmektedir. İstanbul baştan sona tarihtir, gizemlerle dolu masal şehridir. Şairlere ilham vermiştir bu şehir… Bu güzel şehri görüp de ondan etkilenmeyen yoktur. Her şair bu şehrin büyüsüne kapılmıştır. Bunlardan biri de Üstat Necip Fazıl Kısakürek’tir. O, İstanbul’u canından çok sevdiği sevgilisine benzeterek şöyle diyor:

“Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekân aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.”

Yahya Kemal, İstanbul ‘a vurgun bir şairdir. İstanbul’a düşkünlüğüyle tanınan Yahya Kemal, bir zamanlar milletvekilliği vesilesiyle İstanbul’la Ankara arasında mekik dokumuştur. Gazeteciler bir ara, İstanbul’u çok seven şairin Ankara hakkındaki kanaatini öğrenmek isterler. “Ankara’nın nesi güzel?” diye sorduklarında: “İstanbul’a dönüşü güzel.”cevabını verir. Bu büyük şair, İstanbul’un her semtine büyük bir tutkuyla âşıktır. Yahya Kemal, İstanbul’u bir “Hayal Şehir” olarak niteleyerek şunları söyler:

“ Git bu mevsimde, gurup vakti, Cihangir’den bak!
Bir zaman kendini karşındaki rüyaya bırak!
Başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan;
Güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan;”

Bursa da şairlerin manevî dünyasını çepeçevre kuşatmış, tarihle sımsıkı örülmüş bir şehirdir. Bir zamanlar Osmanlı’ya payitahtlık yaparak zirveye taht kuran bu şehir, tarihî değerlerin açık hava müzesi görünümüne büründüğü bir diyar olmuştur. Osmanlı sultanlarının kabirleriyle taçlandırdığı bu mübarek topraklar, kutlu vatan haritasının müstesna bir parçasıdır. Bu topraklara sevdalananların başında gelen şairlerden birisi de A. Hamdi Tanpınar’dır. Bursa’da gördüğü her zerre onu heyecanlandırarak tarihe götürür. Onun “Bursa’da Zaman” şiirindeki yakuttan mısralar altın bir çağı getirir gözlerimizin önüne:

“Bursa’da bir eski cami avlusu,
Küçük şadırvanda şakırdayan su;
Orhan zamanından kalma bir duvar...
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Eliyor dört yana sakin bir günü.
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü
İçinde gülüyor bana derinden.
Yüzlerce çeşmenin serinliğinden
Ovanın yeşili göğün mavisi
Ve mimarîlerin en ilâhisi.”

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank