Seçtiğim Mezar Yazıları-II
Yayın hazırlığı içinde olduğum, "Mezarlık Kültürümüzden Örnekler" adlı kitabımın ön ve arka kapağında yer almak üzere seçtiğim, mezar taşı yazılarından örnekler vermeye devam ediyorum:
10- Ne ibretler verir insana,
Baktıkça mezarlıklar.
11- Ziyaretten murad, bir duadır,
Bugün bana ise, yarın sanadır.
12- Nefis dünyada kalır,
Gövde toprakta,
Ruh gider,
Aslı olan Rabbine..
13- Bu dünyaya geldik, indik pazara,
Bir kefen aldık, döndük mezara.
14- Kimler geldi, neler dediler,
Hepsi bu dünyayı bırakıp gittiler,
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?,
Bu gidenler de senin gibiydiler..
15- Biz de gezerdik, sizin gibi,
Siz de gelirsiniz, bizim gibi.
Hani, şu gerçeklerin anlatılmadığı, anlaşılmadığı zamanlar olur ya, mezar taşlarındaki yazıların temelinde sanki gerçeklerin anlatılması, duyurulması, dünyada kalanların zihinlerine yerleştirilmesi çabaları var!. Böyle anlaşılıyor. Devam edelim:
16- Genç yaşımda ölüm geldi başıma,
Akıbet tenim toprak oldu,
Yazılı taş dikildi başıma..
17- Kimi çoktan yıkılmış,
Kimi eğik, kimi yan yatmış,
Kiminin kırılmış başı.
Kitaplarsa dimdik ayakta,
Kitaplar, en dayanıklı mezar taşı.
18- Ölüm dediğin nedir;
Dalda bir kuru yaprak.
Bin sene de yaşasan,
Son durak kara toprak..
19- Ölür ise, ten ölür,
Canlar, ölesi değil.
Hoş yaşa, verimli ol,
Dönüp, gelesi değil.
Tanrıdan kullarına,
Ne çare ki insanlar,
Bunu, bilesi değil..
20- Dünya bir terzi dükkânıdır;
Ölçüyü veren gider.
İnsanların, bu dünyadaki kavga gürültüleri bırakıp, azla yetinmeleri, yetinebilmeleri için daha neler söylenmeli, yazılıp-çizilmeli acaba?.
GÜNÜN YORUMLARI:
1. Dr. İsa Kayacan, nesli tükenen güzel insanlardan biridir. O’nda aşırı derecede “insan sevgisi” vardır. Anadolu’ya tutkundur. Anadolu O’nun için bir sanat ambarıdır. Kayacan’la ne zaman görüşseniz kazançlı çıkarsınız. Çünkü, O’nda süregelen erdemler vardır. (İ.Atillâ Sakka-İzmir)
2. Elli yıl oldu yazı hayatına başlayalı. Ancak, İsa Kayacan gibi bir dost çıkmadı karşıma. Bir tek şiir dalında Ümit Yaşar Oğuzcan, İsa Kayacan gibi dost elini uzatmıştı bana, basın yolunda. (14.03.2008)
Yıllardır elime geçen gazete ve dergilerde hep İsa Kayacan ismi vardı. Kendi kendime merak edip dururdum. Anladım ki, İsa Kayacan “tükenmeyen bir kalem” ve “sınırsız bir yazım” üstadı. Kutluyorum. (Kemal Petricli, Köln-Almanya, 26.03.2008)