content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

16 Haz

Seçimler Türkiye İçin Olumluluktur

Seçimler sonuçlandı. Sürpriz olacağını düşünen ben ve benim gibi milyonlar yanıldı. Sürpriz bekleyenler sürprizle karşılaştı. Dün de yazdığım gibi CHP beni ve milyonları yanılttı. Seçim sathındaki performanslarının karşılığını almadıklarını düşünüyorum.
Birileri ise CHP’nin yüzde 27’i geçemeyeceğini ifade ediyorlardı ve yanılmadılar. Ben ise CHP’nin yüzde 30 bandında oy alacağını ve -2, +2 farklılık olabileceğini ve 170 milletvekili çıkarabileceğini düşünmüştüm. Yanıldım.
AK Parti’nin 2009 seçim performansına ulaşabileceğini ve yüzde 40 ve 45 bandında döneceğini, en fazla 300 milletvekili çıkarabileceğini düşünmüştüm. Yanıldım.

MHP’nin yüzde 11 ile 14 bandında döneceğini ve en fazla 60 milletvekili çıkarabileceğini düşünüyordum. Yanılmadım.
Bağımsızların yüzde 7’ye yakın oy alacaklarını ve 35 milletvekili çıkaracaklarını tahmin ettim. Yanılmadım.
Ergenekon sanıkları; Çetin Doğan, Tuncay Özkan, Doğu Perinçek’in ve diğer bağımsız adaylar Yaşar Okuyan ve Abdüllatif Şener’in seçilemeyeceklerini yazmış ve ifade etmiştim. Yanılmadım.

CHP’nin İstanbul’da AK Parti’yle baş başa bir sonuç alabileceğini hatta geçebileceğini ya da AK Parti’nin birkaç puan geçebileceğini tahmin ediyordum. Resmen dumura oldum.

Neden öyle düşünmüştüm? 2009 seçimlerinde İstanbul’da Kılıçdaroğlu ve Tekin ikilisinin Baykal’a rağmen başarılı bir kampanya yürüterek CHP’ye tavan yaptırmalarının bu seçimlerde daha yükseleceğini özellikle projeleri nedeniyle daha fazla oy alacağını okumuştum. Yanıldım.

Baykallı bir CHP yüzde
15’i bulamazdı!

Ve şunu açıkça ifade etmeliyim ki, CHP için ortaya çıkan tabloda birilerinin ‘başarısız oldular’ diyerek sevinmelerini doğru bulmuyorum. Şayet Türkiye Deniz Baykal’ın başında bulunduğu bir CHP ile seçimlere gitseydi inanın AK Parti yüzde 60’lara ulaşır ve TBMM’de tarihin en büyük çoğunluğu ile yer alırdı. Hatta MHP barajı bile aşamazdı. Çünkü MHP de gerginlik politikasında CHP’den geri kalmazdı. Muhalefet tarafından yürütülecek olan Cumhuriyet, Atatürk ve laiklik yandaşlığı karşısında, AK Parti kendisini daha demokrat gösteren bir fotoğraf ortaya koyardı.

Sistemin savunuculuğunu yapacak olan CHP karşısında, AK Parti ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan çok rahat bir seçim çalışması yürütürdü. Baykallı bir CHP’nin oy oranı yüzde 15’leri geçmeyeceğinden, bugün ortaya çıkan yüzde 26’lık bir sonucun aslında bir başarı olduğunu da kabul etmek gerekiyor. 

Yeni CHP denilen partide örgütler ve zihniyet eski, Kılıçdaroğlu’nun topluma vermek istediği mesajlar ise yenidir ve daha demokrattır. Hem de tabanın, örgütün daha tutucu olmasına rağmen… Söylem ve örgüt yapısının üst üste örtüşmemesi Kılıçdaroğlu’nun toplumdaki inandırıcılığının olumsuz olmasına neden olmuştur. (Önümüzdeki günlerde yeni CHP’de yeni örgüt yapısı ortaya çıkarılmaz ise Kılıçdaroğlu ve Tekin tarih olurlar.)

Erdoğan’ın, “Alevi ve Kürt”
ırkçı söylemi tutmuştur!

Seçimlerde benim gibilerin, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu için “Alevi ve Kürt” nitelemesinin ırkçı bulmasına rağmen, yürütülen propagandanın Karadeniz ve Orta Anadolu’da pirim yaptığını da bugün açıkça görüyorum. İyi analizler ve alan çalışmaları yapıldığında bu ırkçı söylemin Ege, Akdeniz, Marmara ve Trakya’da da tuttuğunun ortaya çıkacağını görmek gerekiyor.

Toplumun derin Alevi düşmanlığının kaşınıldığının, ayrıca son 30 yılda ortaya çıkan Kürt düşmanlığının Kılıçdaroğlu nezdinde sandığa olumsuz olarak, AK Parti lehine de yansıdığını görüyorum. Tabi aday tespitleri gibi diğer olumsuzluklar ise ayrı bir yazı konusudur.

Kaset olayı MHP’nin
barajı geçmesine neden olmuştur!

Başka bir tespitim ise şu: Şayet Başbakan Erdoğan, MHP’nin üst düzey yöneticilerinin kaset olayları patladığında “Ortaya çıkan sahneler ahlaksızlıktır. Manevi değerlerimizle örtüşmüyor. Ancak kasetlerin seçim öncesinde piyasaya sürülmesini de ahlaksızlık olarak değerlendiriyorum” diyebilseydi, inanın MHP bugün baraj altında kalmış bir parti olurdu.

Ve şunun altını da çizmek istiyorum. Kaset olayından sonra CHP’ye oy verebilecek en az yüzde 2-3 oranında bir seçmen grubunun da MHP baraj altı kalmasın diye oy verdiğini düşünüyorum. Çünkü MHP’ye verilecek oyun boşa gitmeyeceğini, partinin baraj aşmasıyla CHP ile bir koalisyonun kurulacağını düşündüklerini tahmin ediyorum.

Yine bir başka tespitim ise şudur. Kaset olayını MHP için şer olduğu düşünenlere söyleyeceğim şudur. Şayet kaset olayı olmasıydı bugün MHP 53 kişilik bir grupla TBMM’de olmazdı. Anlayacağınız, MHP için şer olan hayra dönüşmüştür. Kasetleri ortaya sürenlerin başardıkları ise 5-6 ismin milletvekili olmasını engellemişler, hayır olarak düşündükleri kaset olayı ise kendileri için şer olmuştur.
Ayrıca kaset olayının halen komplo olduğunu söyleyenleri ise anlamadığımı ifade etmek istiyorum. Ortada bir komplo yoktur. Çünkü kimse onlara bir tezgah komplo filan kurmamıştır.

Türkiye’nin geleceği aydınlıktır

Sürekli yazdığımı ve ikili sohbetlerde ifade ettiğim gibi bu seçimler Türkiye’nin daha iyi bir geleceğe yürümesine neden olacaktır. Milletin, AK Parti’yi tek başına iktidar yapması ancak anayasayı da tek başına yapabileceği bir çoğunluk vermemesinin Türkiye’de yeni bir toplumsal mutabakatı ortaya çıkaracaktır.

İstikrarın sürmesine, demokrasinin ise daha gelişmesine neden olacak bir fotoğrafın ortaya çıkması olumluluktur.
Türkiye daha yerinden bir yönetim modeline geçer, Başkanlık sistemi olmaz, barajlar düşürülür, Cumhurbaşkanlığının yetkilileri artırılır ve AK Parti daha demokratik bir anayasadan yana tavır koyarak, Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığının önüne açar.
Korkmayın ve “enseyi karartmayın”, Türkiye’nin geleceği daha aydınlıktır. Bakmayın siz korku imparatorluğu yaratmaya    çalışanlara…

Etiketler : , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank