Türkiye hem siyasal, hem ekonomik, hem de toplumsal anlamda kelimenin tam anlamıyla iki kampa ayrılmış durumda. Ben herhangi bir gruba dâhil değilim diyenler dahi, kendilerini muhakkak birine yakın hissediyor ve tercihlerini o yönde kullanmak zorunda kalıyor.
Dünyanın her yerinde görülen bu tür kamplaşmaların kökeni tarihin en eski dönemlerine kadar uzanıyor olsa da, bizdeki mazisi Tanzimat’tan çok da öteye geçmez.
Batılılaşma fitnesinin ortaya çıkardığı dertlere Ziya Paşa şöyle isyan ediyordu:
İslam imiş devlete pabend-i terakki
Evvel yoğ idi işbu rivayet yeni çıktı!
Milliyeti nisyan ederek her işimize
Efkâr-ı Frenge tebaiyet yeni çıktı!
Eyvah bu bâzîçede bizler yine yandık,
Zîra ki ziyan ortada bilmem ne kazandık.
Sadeleştirirsek;
Devletin gelişmesine İslamiyet engelmiş,
Evvelde böyle sözler yoktu, bu da yeni çıktı.
Her işimizde millî benliğimizi unutarak
Batı düşüncesine körü körüne bağlılık yeni çıktı.
Eyvah bu oyunda bizler yine yandık,
Zira ziyan ortada, bilmem ne kazandık.
Malum yeni bir seçimin arifesindeyiz. Gezi ile başlayan süreç bu seçim öncesinde farklı bir boyut kazanabilir. Yunanistan seçimlerinden moral bulan bazı çevreler yeni bir arayışa girebilir.
Bu da seçim öncesi kamplaşmaların daha da artacağının işareti... Türkiye seçim olgunluğuna erişmiş bir ülke olsa da, geçmiş tecrübe yeni senaryoların sahneleneceğini söylüyor bize.
Gelen kokular, son yıllarda elleri hep boş dönen karanlık mahfillerin, yeni ittifaklar ve yeni kargaşalar peşinde koştuklarına işaret ediyor.
Devlet içindeki sağlam bir kaynağa göre, son 3 ayda Cizre’de dağıtılan silah sayısı 13 bini aşmış…
PKK’nın gençlik yapılanması olan Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H), akşam 19’dan sonra, mahallelerini koruma amaçlı olduğunu iddia ettiği ve “öz savunma birlikleri” adlı yapılanmasına yönelik ‘eğitim’ veriyormuş...
MOSSAD tarafından eğitildiği öğrenilen 300 kişilik PKK’lı, 2014 Kasım’ında Kandil’den çıkıp, Şırnak’dan Cizre’ye doğru ilerlerken insansız hava araçlarınca tespit edilmiş…
Öcalan’ın ‘uzlaşmacı’ tavrından rahatsız olan PKK’nın iyi eğitilmiş bu grubu, Cizre’ye 30 km kala heronlarca izlendiklerini fark edince geri dönmek zorunda kalmış…
Türkiye’yi açık hedef haline getiren Paralel Yapı (PDY) da, seçim öncesi bir kargaşa yaşanması için var gücüyle çalışıyormuş…
Devlet kaynaklarına göre ‘Paralel Yapı’ya bağlı bir grubun, Güneydoğu’da Cemil Bayık ekibiyle işbirliği içinde olduğu tespit edilmiş...
Hükümeti seçimler öncesi zor durumda bırakmak için PKK+PDY ortak bir çabayla Nisan, Mayıs aylarında “etkili” -sözde- bir serhildan/başkaldırının hazırlığını yaptıkları dile getiriliyor. Cizre hadiseleri bunun bir provası imiş...
Paralel Yapı’nın medyası ve onlara “düşmanmış” gibi davranan, ancak onların servis ve gündemleriyle yayın yapan işbirlikçi medyanın da sürecin içinde yer alacağı belirtiliyor.
Bu yapının son zamanlarda toplum üzerindeki etkili çevrelere iş teklifleri götürdüğü de dile getiriliyor.
PKK’da ise durum hayli karışıkmış…
PKK’nın, dağ kadrolarının çözüm sürecine karşı olduğu zaten biliyor. Dağ kadrolarının başındaki Bayık ve Karayılan’ın ana korkusu, militanların önemli bir bölümü ile Kürt halkının kendilerini değil de, Öcalan’ı dinleyecek olması.
Öcal’ın serbest bırakılmasını isteyerek, hem halkı kendi saflarına çekmeye çalışıyor, hem de bu sorunu aşmaya çalışıyor Kandil... Oysa Öcalan serbest kalmak istemiyor.
Bir şekilde serbest kalırsa, hasımlarından çok örgüt içi infaza uğrayacağından emin.
HDP’nin içindeki uzlaşıya karşı çıkan şahinlerin ise iki taraf arasında sıkıştığı gözlerden kaçmıyor.
Netice itibariyle zor bir süreç ve zor bir dönemeçteyiz. Bir yanda PKK, PDY ittifakı, diğer yanda ortak hedef Türkiye.
Türkiye’nin küresel hasımlarının kim olduğunu bildiğimiz zaman, PKK, PDY ve DHKP-C’nin sahipleri, akıl ve finans kaynaklarını görmek kolaylaşır.
Muhtemelen Hükümet de, Öcalan da bunun farkında.
Karşı tarafın tek hedefi artık sadece Erdoğan ve hükümet değil, aynı zamanda Öcalan.
Hiç kimse bu şer odaklarından yayılan dedikoduları gündem yapıp, yaymamalı, bir akıl tutulmasına maruz kalıp, başkalarının ateşine odun taşımamalı.