Sayın Başbakan, Yüzünüzü Demokratik Devlete Dönün
Sayın Başbakan buyurmuş: Demiş ki; Dindar ve muha-fazakar bir gençlik yetiştireceğiz.
Sayın Başbakan, çocuklarını istediğin gibi yetiştir.
Ancak, benim çocuğumu nasıl yetiştireceğime bırak ben karar vereyim.
Hatta aklı başına geldiğinde ne olmak istiyorsa kendi karar versin.
Devletin görevi, kim çocuğunu nasıl yetiştirmek istiyorsa o'nu korumak, o'na çocuğunu nasıl olmasını istiyorsa öyle yetiştirebileceği adil ve eşit koşulları sunmaktır.
Demokratik devletin yöneticilerinin görevi; birileri kendi çocukları gibi tüm toplumun çocuklarının da aynı olmasını istediğinde, o'na engel olmaktır.
Sayın Başbakan, 80'li yıllardan beri Refah Partisi’ne, Fazilet Partisi’ne, AK Parti'ye destek verdim
Çünkü, ülkenin en önemli ana damarlarından olan muhafazakar kesiminin demokrasi mücadelesi içersinde olmasını önemsedim.
Çünkü, muhafazakar kesim bizzat kendisi demokrasi mücadelesi içersinde olursa, bu topraklarda daha çabuk demokratik bir hukuk devletinin kurulacağına inandım
Genç kızlarımızın başlarının kapatılmasına karşı çıktım.
İstanbul Üniversitesi önünde ilk türban eylemi yapıldığında, gittim imza verdim. Dilimin döndüğü kadarıyla, devletin yurttaşlarının farklılıklarına, giyim kuşamlarına müdahale edemeyeceğine, aksine onların farklılıklarının teminatı olması gerektiğine inandım.
Çünkü devletin, çocuklarımızın başlarını kapatıp kapatmayacağına, hangi düşünceyi benimseyip benimsemeyeceğine, neye inanıp inanmayacağına karar veremeyeceğine inandığım için baskılara ve zulme karşı çıktım
Sayın Başbakan, çocuklarımın nasıl yetişeceğine karar veremediğim, başbakanların karar verdiği bir ülkenin demokratik hukuk devleti olmadığına inanırım.
Dün öyle inandığım için otoriter Cumhuriyetin Kemalist İdeolojisine karşı çıkıyordum.
Görüyorum ki, Kemalist ideolojisinin yerini almak için harekete geçmişsiniz.
Ya bu cümleyi birilerine şirin gözükmek için yaptınız ya da size verilen desteğin neden olduğunun farkında değilsiniz.
Son olarak söyleyeceğim şu, Sayın Başbakan
Bu topraklarda kim çocuklarımızı, kendi düşüncesinde, kendi inancında yetiştirmek için devletin gücünü kullanır ve yola çıkar, bugün kazanmış gibi gözükse de gelecekte kaybeder.
İnanmıyor musunuz? 90 yıl sonra Kemalist Cumhuriyet’in nasıl çöktüğünü, tarihin çöplüğüne doğru nasıl hızla atıldığını bir görün. Sonra söylediklerinizin ne anlama geldiğini bir kez daha düşünün
Kemalist ideolojinin yerini almak istiyorsanız, bizden size hatırlatma.
Orada size yer yok. Bunu anlamak için tarihin derin sayfalarına gitmeyede gerek yok.
Son 20 yıla bakın yeter. Ve son yaşanan olaylara bakın...
Ne zaman yüzünüzü demokratik devlete değil de, toplum mühendisliğine döndürüyorsunuz, eskiye benzemeye başlıyorsunuz, işler karışıyor.
Farkında değil misiniz?
Kontrolünüzde zannettiğiniz MİT'e bakın, Emniyet’e bakın... Kontrolünü ele geçirdiğinizi zannettiğiniz yargıya bakın...
Sayın Başbakan, çocukları muhafazakar, dindar yetiştirmeye çalışacağınıza, böyle söyleyeceğini-ze, derhal eski çizginize dönün...
Dindar ve muhafazakar gençlik için otoriter devlete değil, demokratik devlete yüzünüzü dönün.. Sonra gençlik nasıl olmak istiyorsa öyle olur.
Korkmayın, o gençlik darbeci olmaz...
Korkmayın, o gençlik başkaları-nın inançlarıyla, kültürleriyle, etnik yapılarıyla, cinsel kimlerini kendisine dert eylemez.
Demokratik bir gençlik olur. Darbecilerin yandaşı da olmaz..