Satılık Enkaz
AKP’den sonra ne olacak?
Hani seçenek üretemeyen muhalefet er geç iktidara geldiğinde ve AKP iktidarı sandığa gömüldüğünde, Türkiye nasıl bir tabloyla tanışacak?
Dokuz senedir satılmış, yağmalanmış ve peşkeş çekilmiş yüzlerce işletme, kurum, fabrika, maden, sahil, orman ve binlerce dönüm arazi…
Tarımı ve hayvancılığı bütünüyle dışa bağımlı hale getirilmiş bir tüketim toplumu.
Her haliyle içi boş, kof ve sınav düzenine döndürülmüş bir milli eğitim.
Bilim ve akıl mıntıkasından tamamen uzaklaştırılmış ve bastırılıp susturulmuş bir yüksek öğretim.
Hazır yemeye alışmış, hadiselerden bi-haber, gazete-TV. dışında hiçbir bilgi kaynağına haiz olmayan, gerçeklerden korkan ve yalanlara sarılan bir toplum.
Her biri devletin değil, hükümetin Valisi olduğunu açıkça beyan eden valilerden, kaymakamlardan ve şube müdürlerinden oluşan liyakatsız bir bürokratlar topluluğu.
Bilene bilene öfkesi arşa varmış, patlayacak yer arayan küskün ve horlanmış bir ordu.
‘İleri demokrasi’ adına hakaretin, ‘özgürlük’ adına iftiranın, ‘demokrasi’ adına hilebazlığın ve emeller için her yol mübahtır anlayışıyla hukuku hiçe saymanın dahi çoğunluk icazetiyle aklandığı bir siyaset algısı.
Türban-Aleviler-İmam Hatip gibi laik devletin konusu bile olmayacak meselelerden başka hiçbir şeyin tartışılıp irdelenmediği ve bu konularda herkesin fikir beyan edecek cüreti olmasına karşın, Tam Bağımsız Türkiye için hiç birinin akıl yormadığı ve fikir üretmediği sözde aydınlar.
Açılım diyerek hevesleri kursaklarında bırakılmış Kürtler.
Patronlardan oluşan, devletle menfaat ilişkileri bariz insanlardan müteşekkil ve baştan aşağı yalan-iftira-çarpıtma halinde basın.
Kimbilir kaç zamandır aynı kopyalarla kendine devlette yer bulmuş cemaatçilerden oluşan çeşitli kademelerdeki irtica kıtaları.
Türk Dünyası ile ipleri koparmış, ABD’nin kucağında dansöz olmuş, üç tane Arap ülkesi ile tango etmekten öte siyaseti olmayan bir dış politika.
Santrallere kurban edilen dereler, nehirler ve ormanlardan oluşan yüzlerce tabi varlık. Barajlarla gömülüp giden tarihimiz, kültürümüz, yapı taşlarımız.
Ve birbirlerinden nefret eden iki grup halindeki ülke; AKP’liler ve AKP’li olmayanlar.
AKP’li olmayanlara vesayetçi, darbeci, cuntacı, Ergenkoncu, Atesit hatta hayâsızdır diyenler ve AKP’liler için makarnacı, cahil, irticacı, cemaatçi, yandaş, menfaatkar diyenler.
Bu bir enkazdır…
AKP önümüzdeki 5 ay içinde güçlenir mi, erir mi bunun cevabını seçim akşamı göreceğiz.
Ocak 22nd, 2011 at 16:24Demokrasilerde alternatifsizlik çok kötü bir şey.
AKP nin alternatifi ordu hatta darbeci bir iki general diye düşünüldükçe bu böyle sürer gider.
Muhtıralar AKP yi hep güçlendirdi.
Deniz Baykal ve Önder Sav da CHP yi sürekli eritti.
Bence ilk önce muhalefeti sopayla dövmek lazım.
Muhalefeti şantajlara rağmen yapacağız.
Ocak 22nd, 2011 at 18:31Muhalefeti yandaş basına karşın yapacağız.
Sokaklar, meydanlar, üniversiteler ve her yer, şiddetten arındırılmış protestolar ve mitinglerle inleyecek.
Tıpkı Cumhuriyet Mitingleri gibi.
Az kaldı.