Sanal Dünya, Yalan Dünya mı? Gerçek Dünya mı?
Sanal dünya hepimizin de yakından bildiği gibi internet ortamının ta kendisidir. Konuya sanal dünyanın yarar ve zararları açısından bakmakta fayda vardır.
İnternet, çağımızın vazgeçilmez bir gereksinimi olmuştur. Her türlü bilgiye ve belgeye ulaşmamızı sağlayan, yaşamımızı kolaylaştıran en önemli buluşlardan biridir. Birçok ev ve işyerinde kullanılır olmuştur.
Sanal kelimesi ile ilk kez lise fizik derslerinde tanışmıştık. Aynalar ve merceklerdeki gerçek olmayan, yani bir perdeye yansıtılamayan görüntüleri, görünen ama olmayan şeyleri tanımlamak için kullanıldığını kafalarımız biraz da karışarak öğrenmiştik. Sanal; olmayan, yapay, bir tür yanılsama olarak tanımlanabilmektedir.
Görünen o ki, sanal kelimesi ile ilgili kafa karışıklığı günümüzde de devam etmektedir. Sanal kelimesi internetin göbek adı olagelmiştir. Bu kelime ile dilimize giren; sanal ortam, sanal âlem, sanal market, sanal kütüphane, sanal alışveriş, sanal bankacılık, sanal arkadaşlık, sanal dershane, sanal üniversite, sanal casus, sanal aşk, sanal bellek, sanal şu, sanal bu vs. birçok ikilemeler vardır. Hepsi sanki gerçekte olmayan, hayali, yanılsama ürünü şeyleri temsil ediyormuş gibi görülmektedir. Oysa internet ve internette yaptıklarımızın birçoğu gerçek. Örneğin; mağazalardan birkaç dakika içinde sipariş ettiğiniz ihtiyaçlarınızı, bazı gerçek mağaza veya ambarlarda, gerçek insanlar hazırlıyor, gerçek ulaşım araçları ile size ulaştırıyorlar. Sizin de gerçek para ya da eşdeğerleri ile ödeme yapmanızı bekliyorlar. İhtiyacınız gerçekten karşılanıyor. İnsanların zamanı parayla satın aldığı günümüzde faydaları saymakla bitmez.
Ancak gelişmekte olan toplumlarda sanal alem gerçekten takip edilmeli ve kontrol altına alınmalıdır. Hele genç nüfusu fazla olan bizim gibi bir ülkede daha dikkatli olunması gerekir. Sanal alemin kullanım amacı fayda sağlamaksa bunun dışına çıkılmamalıdır. Çeşitli arkadaşlık ve chat siteleri dikkatle kullanılmalıdır. Anne ve babalar özellikle gelişme çağındaki çocuklarının interneti ne amaçla kullandıklarını sıklıkla kontrol etmelidirler. Çocuğun gerçek hayattan kopmasına müsaade edilmemelidir. Odasına girip internetini açan gelişme çağındaki bir çocuk uzun süre odasında kalıyorsa yavaş yavaş gerçek hayattan kopmalar başlayabilir. Çocuklarda kişilik bozuklukları ve gerçek hayatın nelerden ibaret olduğunu göremeyecek kadar zavallılaşmalar görülebilir. Sanal alem kronik bir hastalık ve tutku haline gelmişse bundan biran önce uzaklaşılmalıdır. Ailelere bu bağlamda çok iş düşmektedir. Sanal alemi kullanan elinde bir silah olduğunun farkında olmalı, silahın yönünü ve amacını iyi ayarlamalıdır. Hedefi doğru yöne çevirmezsek namlu bize dönebilir.
Yine yetişkin insanlar için de dikkate alınması gereken birçok konu vardır ki; bunlardan en önemlisi casus yazılım programlarıdır. Bu ve muadili programlar vasıtasıyla bilgisayarınıza gönderilen bir virüs aracığıyla bilgisayardaki anlık yazışmalarınız, kişisel bilgileriniz, internet bankacığı kullanıyorsanız banka hesaplarınız vs. anında başkalarının eline geçebilir. Unutulmaması gereken nokta her türlü online dolandırıcılık, sahtekârlık ve virüslere karşı en büyük korunma aracı, bu konuda bilgili ve bilinçli olmaktır. Bunu aklımızın bir kenarında bulundurmalıyız.
Tabi ki bu anlamda Devletimize de büyük görevler düşmektedir. İnternet kullanımında dikkat edilmesi gerekenlerin; başta çocuklar ve gençler üzerinde zararlı etkilerinin önlenmesi amacıyla bilinçli internet kullanımı için İçişleri Bakanlığınca rehber niteliğinde bir kitap yayımlanmıştır. Kitapta; internetin neden olduğu olumsuzlukların ortadan kaldırılması için devlete ve ailelere düşen görevler sıralanmıştır.
Unutmayalım ki, internette sörf yaparken gerçek dünyada bol güneşli ve bol oksijenli, gözlerimizi ve ruhumuzu dinlendiren masmavi deniz ve/veya yemyeşil bir doğa dururken sanal dünya ise basit bir bilgisayar ve dar bir odaya hapsedilmiş bir hayattan ibarettir.