Şalgamlı Belediyesi ve Bourne’un Mirası
Geçen yıl Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinin Şalgamlı Beldesi’nde yaptırılan Necmi Kadıoğlu Parkı’nın açılışına ve belediye binasının temel atma törenine katılmıştık. Eşimle beraber bu sefer Şalgamlı Belediyesi’nin yeni binasının açılışına katılmak için Cumartesi günü sabah 10 sularında yola çıktık. Geçen yıl topluca gittiğimiz Şalgamlı’ya bu sefer yalnız başımıza yola çıktık.
Açılış 11.30’da olduğu için yetişeceğimizi düşünerek, otobandan ver elini Şalgamlı... Tekirdağ çıkışında otobandan çıktık. Git git babam git ortalıkta Tekirdağ yok... Tekirdağ’ı bulduk, Şalgamlı’yı sorduk, dediler ki, ‘Tekirdağ’dan sonra Hayrabolu’ya sapacaksınız...’
Ve onu da yaptık... Doğru yolda olup olmadığımızı öğrenmek için yolun kenarında bulunan bir kişiye Şalgamlı’yı sorduk. Saat 11.30. Yaklaştığımızı düşünüyoruz. Yolu sorduğumuz adamcağız, Hayrabolu’ya 50 km.lik yolumuz olduğunu, oradan da Şalgamlı’ya varmak için 30 km.lik yolumuz olduğunu söylüyor. Yani daha 80 km var önümüzde.
Geri dönsek mi düşünüyoruz, yola çıkmışsak geç de olsa menzile varmak gerektiğine inanarak, arabamazın gaz pedaline basıyoruz.
O ne;
Yolda sadece kamyonlar ve tarım araçları var.
****
Girdiğimiz yol dışında da Şalgamlı’ya daha kolay ulaşabileceğimiz başka bir yol olması gerektiğini düşünüyoruz. Ama gözümüz yemiyor, tekrar geri dönmeye... Issız yollardan Şalgamlı’yı bulmak için gaza basmaya devam ediyoruz.
Ve saatimiz 13’e yaklaşırken, biz Şalgamlı’ya varıyoruz. Tören yeni bitmiş. İki katlı, Şalgamlı beldesinin en güzel binasının önü ana baba günü... Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve protokol bina içersinde, binayı geziyorlar.
Kalabalıktan zor zahmetle binanın giriş katına girebiliyoruz. Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’nun etrafı Şalgamlılılar tarafından çevrilmiş, teşekkür eden edene... Başkanın yüzünde ise büyük bir mutluluk...
Merhabalaşıyoruz. Kendisini kutluyoruz.
****
Geçen yıl yemek yediğimiz Şalgamlı’nın en güzel restaurantına doğru yola çıkıyoruz. Tahmin ediyorum, başka restaurant da yok... Olsa oraya gideriz...
Neyse restauranta girmek mümkün değil... Ana baba günü...
Şalgamlı’da tam bir basın ordusu...
Basın mensupları için ayrılmış bulunan bölüme giriyoruz. Geçen yıl da ayakta kalmıştık... Bu yıl da ayakta kalıyoruz. Basın mensuplarının dışında, iki üç masada partililer yerlerini almışlar.
Esenyurt Belediyesi Basın Bürosu sorumlusu Murat Karakoç, ilgili kişiye basın mensupları için buranın ayrıldığını, basın mensuplarının ayakta kaldığını belirterek, diğerlerinin masayı boşaltmasını istiyor, haklı olarak...
Kimsenin Murat’ı dinleyeceği yok... 8-10 kişilik bir masada bulunan gençden biri AK Partiliymiş ve Tekirdağ’dan gelmiş, isyan ederek masadakilere ‘kalkın gidelim’ deyip tepkisini koyarak masadan kalkıyor. Böylelikle 8-10 basın mensubuna yer açılıyor.
AK Partili kızmasa, büyük ihtimalle yöneticidir, diğerlerinin masadan kalkacağı da yoktu. Neyse ayakta kalan basın mensupları sinirlenerek kalkanların yerlerine oturuyor.
****
Murat ve arkadaşları yerlerinden kalkarak, diğer basın mensuplarına yerlerini veriyorlar. Masaya ise servis yok. Masada sadece çatal ve kaşık... Pardon bir yoğurt ve salata var. Esenyurt Belediyesi Basın Bürosu’nun genç çocukları seferber oluyorlar... Masalarda bulunan eksikleri gidermek için canla başla çalışıyorlar. Ne de olsa basın mensupları onların misafirleri...
Ellerinden geleni yaparak, masaya hızla servis yapıyorlar. Bir taraftan ekmek geliyor, içecekler geliyor, bir taraftan ise çevirme yapılan kuzunun kesilmiş parçaları...
****
Yemekten sonra Bakan Bağış uğurlanıyor. Ve biz çay içmek için tekrar restauranta giriyoruz. Masada ise hararetli bir sohbet...
Başkan Kadıoğlu, Trakya’dan evlenenlerin, buralarda şanslı olduğunu söylüyor. İlçe Başkanı Şenay Değer ve Meclis Üyesi Metin Karakoç’un Trakyalılar’ın eniştesi olduğu için ayrı bir hürmet gördüğünü belirterek, ‘Trakyalılar eniştelerini bir ayrı sevi-yor” diyerek kışkançlığını(!) dile getiriyor.
Esenyurt AK Parti İlçe Başkanı Şenay Değer, Bakan Egemen Bağış’ın konuşmasında gazeteciler için haber olabilecek ciddi mesajlar verdiğini belirterek, çok şey kaçırdığımızı söylüyor.
Ve yemekten sonra, Şalgamlı meydanına doğru yola çıkıyoruz. Başkan ve yanındakiler camiye namaz kılmak için geçiyorlar ve bizde yola çıkıyoruz. Ama bu sefer doğru yoldan, Malkara üzerinden, ver elini İstanbul...
Bourne’un Mirası...
Aynur sinemaya gidelim diyor. Ve zorla da olsa gidiyorum… Ve salondan çıkarken, ‘iyi ki gitmişim’ diyorum. İki saatlik her anı ayrı bir heyecan olan film. Ve dünyada yaşanan kimi olaylara istihbaratın ve ajanların geldiği son noktadan bakabilmek...
İlk üç serisini izlediğimiz; Geçmişi Olmayan Adam, Medusa Darbesi, Son Ultimatom ve üç serinin devamı niteliğinde Bourne'un Mirası’nın izli-yoruz. Film, büyük bir sürpriz ile bitiyor. Filmin yeni serisinin devam edeceğini görüyoruz, son sahnede...
CIA’nın dünyanın değişik yerlerindeki ajanlarının hayatları... İlaçlarla şartlandırılan ve yönetilen ajanlar... Sonra ortadan kaldırılmasına karar verilen ajanlar...
Bourne’un Mirasını seyretmeden evvel mutlaka; önceki üç seriyi seyretmenizi öneririm....
İyi seyirler...