Sakine
Sakine Muhammedi Aştiyani’ ye ne oldu? Kendisiyle ilgili son haberi
4 Kasımda okudum. Recm cezası uygulandı mı? Bilmiyorum. Çaresizlik ve
utanç doluyum.. Duyarsız devletimden ötürü utanç duyuyorum. Müslüman
ülkelerin duyarsızlığı beni utandırıyor. Batılılardan utanıyorum.
Doğululardan utanıyorum. Kısacası Müslümanlığımdan utanıyorum.
Kuran’da recm cezası yok. Diyelim ki sünnete uyuyorlar. Peygamberin
kadın taşladığını nereden biliyorlar? Ellerinde, peygamberi taşlarken
gösteren görüntülü belge mi var?
Hepsi bir yana, diyelim ki Sakine Aştiyani zina yaptı. Bir kadın niye
zina yapmak zorunda kalsın? Bunun tek bir nedeni var, sosyal ve ekonomik
çıkışsızlık.(ki bu başka bir yazı konusu)
Biraz konunun içine girelim. Zina ne demek örneğin? Açıp bakın sözlükleri,
net ve açık bir tanım bulamazsınız.
T.D.K. Sözlüğünde, kanun dışı cinsel birleşme olarak tanımlanıyor.
Üşenmeyip bir de fuhuş kelimesine bakalım,T.D.K sözlüğü(1959):
Tanım aynen şöyle: Orospuluk (ne demekse?)
Günümüzde ise, Fuhuş, Zina ve gayrimeşru ilişki dendiği zaman aynı şey
anlaşılır. Yani, kanun dışı cinsel ilişki.
Oysa fuhuş ayrı şey, zina ayrı şey, gayri meşru ilişki ayrı şeydir.
Zamanla kelimelerin anlamı kayarak, bu üç kelime birbirleri üzerine
bindirilmiştir.
Fuhuş kelimesinin kaydırılmamış anlamı, cinsel eşte seçici davranmama
demektir. Yani kişi, cinsel partnerini gelişi güzel seçiyor çok kişiyle ve
önüne gelenle seks yapıyorsa buna fuhuş denir. Fuhuş, Tevrat’ta açık
seçik bu biçimde tanımlanır ve gelişigüzel seks yapan erkeğe de “fahişe”
denir.
Yani fuhuş, sadece bugünkü kaydırılmış anlamındaki gibi bir kadının para
için bedenini satması değildir. Ve eğer gerçek anlamıyla bakılırsa
günümüzde kadınlara oranla daha çok erkek fahişe vardır.
Fuhuş kelimesi, Kur’an’da, “kötü ve çirkin şey” tanımlamasıyla, daha
geniş bir anlamda kullanılır.
Zina, ise fuhuş içinde daha dar bir alan kaplar ve daha ağır cinsel suçlar
ve cinsel sapmalar için kullanılan bir terimdir. Evli kişilerin başkasıyla
cinsel ilişkisi ve özellikle livata için. Bunu da, Lut kavmi için, “Onlar,
kadınları bırakıp erkeklere gidiyorlardı, onlar zina yapıyorlardı” diyerek,
açık açık belirtir.
Gayrimeşru ilişki ise günümüzde evlilik dışı ilişkiler için kullanılan
bir terimdir. Gayrimeşru ilişki onaylanmaz ama hakkında zina ve fuhuş gibi
günah sayılıp cezalandırıcı bir ayet yoktur Kur’an’da.
Ama, Kur’an, ilişkilerin meşrulaştırılmasını ister. “Gizli dost tutmayın”
diye de uyarır.
Nedir bir ilişkinin meşrulaştırılması? Belediyede kıyılan nikah mı?
Belki de anlamı kaydırılmış en talihsiz kelimedir evlilik.
Evlilik; yani bir ilişkinin meşrulaştırılması, topluma duyurulmasından
başka bir şey değildir gerçekte. Yani, bugün, kanunlarla belirlenmiş, gidip
imza atılan, belediyenin kıydığı nikah denilen şey, eski toplumlarda iki
kişinin topluluk içine çıkarak,
“Bakın bu benim eşim, bunu size duyuruyorum” demesinin bugünkü biçiminden
başka bir şey değildir. Eğer kaydırılmış anlamıyla düşünmezsek,iki kişinin
basın önünde,
“Biz birlikteyiz” demesi de evliliktir ve gayet meşrudur.
Ve Kur’an’ın bahsettiği gizli ilişki, tam da gayrimeşru ilişkinin
karşılığıdır. Kur’an, evliliği kolaylaştırıp esneterek, ilişkilerin
meşruluğunu kolaylaştırır.
Günümüz kanunları ve gelenekler ise, evliliği zorlaştırıp bir şirket
anlaşması haline dönüştürdüğünden, ilişkileri meşruluktan uzaklaştırıp,
gizliliğe iter.
Ne yazık ki, günümüzde çarpık anlayışlardan ve bozuk zihniyetlerden ötürü,
en büyük ahlaksızlıklar evlilik içinde yapılıyor. Livata, yani zina,
evlilik kurumunun içinde kanayan bir yara. Bugün birçok erkek, karısına
livata uyguluyor. Kadınlar utanıp, seslerini çıkaramıyorlar. Çünkü bugünkü
evlilik kurumu, alabildiğine kokuşmuşluğuna rağmen, kutsal sayılan çok güçlü
bir kurum.
Ve artık bu şirketleşmiş evlilik kurumu dışında olup biten her şey için,
bırakın fuhuş veya gayrimeşru kelimelerini, zina kelimesi kullanılır oldu.
İş o kadar saçma bir tersliğe döndü ki, bu tarafta evli değilsen eğer,
oturdun zina, baktın zina, el ele tutuştun zina, çamura battın zina, yan yattın
zina, amuda kalktın zina… Bırakın sağlıklı seks yapmayı, insanları sağlıklı
iletişim kuramaz hale getirdiler. Çoğu insan zaten cinsel perhizde
ya da mastürbasyonla idare ediyor. Azımsanmayacak bir kitle de,
asansörlerde, apartman girişlerinde, arabalarda, işyerlerinde,
kırda bayırda, kuytuda, çukurda… seks desen seks değil.. trajikomik..
kadının istismar edildiği... ne olduğu belirsiz eylemlerde...
Sonuç; seks ticaretinin, yani fuhuşun kurumlaşmış şeklinin açılan ve
genişleyen konforlu yolu... Kurumlaşmış fuhuş, üç yıldızlı otellerden,yedi
yıldızlı otellere çoğalarak açılan, keyifli bir yelpaze artık.
Gün; körpecik bedenleri çamur edip yutan, paralı, prestijli, göbekli,
kartaloş ahlaksızların günü…
Allah ıslah etsin.
M. Şimşek
15 kasım 2010
Not:
1) Eğer iftiraya kurban gitmeyip gerçekten zina yaptıysa, Kur’an’a göre
Sakine’nin cezası, dört şahit getirilmesi koşuluyla ‘100 değnek’. Sanırım
dört şahit kuralı da uygulanmadı. Yani Sakine’ye yapılan çok büyük bir
haksızlık. Kur’an’, iffetli kadınlara iftira atıp şahit getiremeyenlere
80 değnek vurulmasını, ebedi olarak şahitliklerinin kabul edilmemesini
ve onların fasık (günahkar) olduğunu söylüyor.(24/4) Son otuz yıldır İran’da
kaç kişi seksen değneği hak etmesine rağmen çarpık adalet anlayışının
nimetlerinden faydalanarak ortalıkta dolaşıyor acaba?
2) Düzgün evliliklere saygımız sonsuz ki, bu mutlu, sağlıklı birliktelikler,
o yuvayı ayakta tutmayı başaran iki insanın sayesinde varlığını sürdürüyor.
Bu durum, evlilik kurumunun başarısından çok, o karı-kocanın başarısı ki,
bu başarının belediyede atılan imzayla bir ilgisi yok. Onlar nikah kıymasalar da
bu mutluluğu ve bağlılığı sürdürecek yapıda oldukları için.
3) Hani aralarında imam nikahı kıyıp, gizli tutuyorlar ya, bu da
topluma duyurulmadığı için düpedüz gayrimeşru ilişkidir ve gerçekte
Kur'anda bahsi geçen gizli dost tutmanın ta kendisidir.