Şair, Yazar ve Usta Siyasetçi Ali Naili Erdem’den: İnsan
Ortaya konulan araştırmalar, uzun çalışmalar sonrası netlik kazanınca, anlamlarının daha arttığını biliyor ve görüyoruz.
Şair, yazar, araştırmacı ve usta siyasetçi Ali Naili Erdem hoca, 07 Mart 2014 tarihinde Ahmet Yesevi Vakfında ‘İnsan’ konulu bir konuşma yaptı ve önemli görüşlerin otaya konuluşunu ağladı.
Konuşmanın bütünlüğünü Ali Naili Erdem’in hatipliğiyle birleştirip bakınca, çok ciddi bir anlatımla izleyenlerin karşısına çıkılmış olduğunu görüyoruz.
Bir kere konunun araştırılması dört dörtlük bir görüntü ortaya koyuyor.
Sunuş bölümünü de aynı bakış açısıyla değerlendirirsek, ortaya çıkan Ali Naili Erdem takdiminin mükemmelliğini kabul etmek,arkasından alkışlamak durumunda kaldığımızı itiraf etmeliyiz..
Öyle de yaptık, öyle de oldu.
Ali Naili Erdem hocanın hazırladığı 14 sayfalık konuşma metni masamda. Asırlardır konuşulan yine asırlarca konuşulmaya devam edecek insan konusundan söz ederek söze başlıyor Ali Naili Erdem. İnsanın, evrenin en karışık meselesi olduğu noktasından hareket ederek, Aleksi Carrey’in,”İnsan ki o meçhul” ve İslam’ın,”İnsan ki o mesul” görüşleri üzerinden yola çıkıyor. Sonraki sayfalarında, cümlelerinde şu görüşlere yer veriyor Ali Naili Erdem hoca:
1-Eşref Rumi Hazretleri,”Biz evreni aşk ve dostluk üzerine yarattık” buyuruyor. Aşk ve dostluk sözcükleri sonsuz hazineleri bünyelerinde taşıyan efsunlu sözcüklerdir. Goethe, “Kinleri ancak sevgiyle yeneriz” diyor. Sevgisi olmayan hakikate ulaşamaz.
2-Dostluk ruhun derinliklerinden gelen bir özveri ve bir sevgi kaynağıdır. Dünyamızda ender olarak rastlanır. Hazreti Yusuf’a kardeşleri bile dost olamamışlardır. Epikür, “Dostluktan daha büyük zenginlik yoktur” demiştir. Canı azizinizi aziz kıldığınız dostunuz için verebilmekti
3-İnsan nedir? Yüzlerce tarifi var. İslam “İnsan imandır” diye açıklıyor. Kuantum bilimsel bir izahla,”Birbiriyle sonsuz saniyede haberleşen ve etkileşen atomlardan oluşmuş varlık” diyor insan için. Her parça bütünden ayrı değildir. Parça bütünün bilgisini taşır, parçanın başına gelen bütünün başına gelir.
4-Paskal insanın “düşünen bir kamış olduğunu” söylüyor. İslâm’da da, Hıristiyanlıkta da insan evrenin efendisidir. İnsan otuz elementten yaratılmıştır. Beynimiz ortalama on milyar sinir hücresinden yapılmıştır. Ancak bugün bile beynin tamamına girilememiştir.
5-Aleksi Carrey’in,” İnsan ki o meçhul” saptaması devam ediyor. İnsan türü genel olarak Akdeniz ırkı, Asya ve Amerikan tipi, Habeş ve Malezya tipi ile Avustralya, Seylan tipi olarak dörde ayrılır. İnsan “Güçler karmaşasıdır” diyen Hobbs birçok düşünürü etkilemiştir.
6-Anlaşılmaktadır ki insan, aklıyla, düşüncesiyle, gönlüyle evrende bütün canlılardan üstündür. Bu nenle de Eşrefi mahlûktur. Filozof Platon,”İnsan hem en kutsal ve hem de en kirli yaratıktır” demekten kendini alamamıştır. Gerçekte insan, bir iştahlar ve ihtiraslar bütünüdür.
7-İnsanlığın kalbi, gözü ve nuru edeptir. Ve Allaha giden yolların hepsi edeptir. Kant, bu gerçekten hareket ederek,”İnsan ahlak konusudur” demiştir. İslam orduları İran’ın hazinelerine ele geçirdiği zaman Hazreti Ömer,”Eyvah,eyvah bu para İslâm’ı bozacak” diyerek göz yaşı dökmüştür.
8-İnsan yaratılışın son şaheseridir. Ve bu gerçektir ki uygarlık, insana verilen değerle ölçülür. İnsana değer veren ülkeler birinci ligde oynuyorlar. Vermeyenler devamlı küme düşmektedirler.
Tanrının beğenisini kazanan insan, özgür ve uygar olan insandır.