GÜL DİKENİ
KİMDEN YANASIN?
Söyle kimden yanasın?
Karadan da karasın,
Seni kimler arasın?
Kapat, yaran kanasın.
KEMÂLİ
SAHTEKÂRLIK, DOLANDIRICILIK, DÜZENBAZLIK BİTMİYOR…
Köşemde “TİCARET SAHTEKÂRLIĞI…” başlıklı bir yazı yazmış, milleti telefonla dolandıran MİLLENİCOM TELEKOMÜNİKASYON HİZMETLERİ A..Ş.’nin (milenicom www.doping.com.tr. 0850 333 0 333.) DOPİNG İSİMLİ düzeninden bahsetmiş, başımdan geçen olayı tek tek anlatmıştım.
Üstelik bu yazımı, belirtilen şirkete faks çekmiş telefonda edebim çerçevesinde ne varsa söylemiştim. Filancanın yüzüne tükürmüşler, “Nisan yağmuru yağıyor” demiş ya.. Küfür bile etsen, sövsen/saysan, içini döksen, medyada yazsan bile ne yazar? Bir zamanlar medyanın büyük etkisi/tepkisi vardı, o da tarihe karıştı. Çoğunlukla yosma ticareti yapılan, kadının bir meta olarak kullanıldığı gününüz “Patron Medya” anlayışında, müseccel baronları biliyoruz. Kantarın topu kaçınca, ayarlardan bahsetmek sözde kalır, netice hüsranla biter.
Sadede gelelim, bir aydan beri iki kurum arasında mekik dokuyorum.Telekom, TTNET yolları su yolu halene geldi, bir aylık abone bedeli gitti.
Sahtekârlık, dolandırıcılık ve düzenbazlıktan başka bir kelime bulamıyorum, internet bağlanmadığı halde, DOPİNG firmasından 85.86 TL. ödeme faturası gelmez mi?
Bize gelen haberlere göre, sahtekârlık, dolandırıcılık, düzenbazlık kol geziyor, sonu gelmiyor. Kapitalizmin getirdiği büyük musibetlerden, belalardan, hastalıklardan biri sayabilirsiniz.
Eğri/Büğrü/Çarpık/Çurpuk bu ve bunun gibi olayların sonu ne zaman kesilecek, bu milletin doğru insanları ne zaman rahat bir “oh! Çekecek..
Aradan geçen günler, telefon harcamalarınız, kaybedilen zaman kesenizden gidiyor.
Bakın hele, hele bir bakın Allah aşkına, Vatan, Millet, Din, İman aşkına…Ne isterseniz onun aşkına..
Böyle bir ticaret ahlakı, böyle bir insanlığı gâvur âleminde bile görmek mümkün değildir.
Görevliler anlattılar, böyle nicelerini tuzağa düşürüp, kendi şirketlerine telefon ve internet aktarması yapıyorlarmış. İlgili makamlara şikayette bulunmuşlar, “mağdur olan vatandaş arasın, onlar şikayetçi olsun” demişler.
Ağlar mısın, güler misin, kızar mısın, sabretmedin küfür mü edersin, ne yaparsın bilemem…
İki şirket arasında meselenin halledilmesi için tam bir buçuk saat telefon konuşması yaptım, kaybettiğim enerji, sahip olduğum sıkıntı ve psikolojik gerginlik cabadan…
Türkiye’nin görünen manzaralarından sadece bir tanesi. Balık baştan kokmuş, iki ucu boklu değnek misali..Olan vatandaşa oluyor, gerisi angarya..
Aslında bu düzene göre, bu elbise..Zakkum ve diken ekilen yerden gül beklemek hayal bile olamaz.
Tanzimat’la başlayıp, Cumhuriyetle zirveye çıkan olumsuz ve karanlık bu manzaralar, asırların getirdiği, kanserden bile beter.
Karamsar yazılar, şikayetler,ağır tenkitler; “İnsanlık” , “Dürüstlük” ve “Hoşgörünün” çöpe atıldığı, bu hasletlere sahip kimselerin hor görüldüğü, başlarına gelmeyen zahiri belâ ve sıkıntıların birbirini takip ettiği bir toplum haline geldik.
Anlayanlar veya anlamak isteyenler için, yine bir şiirimle yazımı bitireyim:
KUL HAKKI…
Kul hakkı yiyenler, huzurlu olmaz,
Hep yalan diyenler, doğruyu bulmaz,
Vermeden alanlar, dertten kurtulmaz,
Vebâli çalanlar, hiç unutulmaz.
AĞA, BEY, PAŞA OL, ÂSİL ADAM OL,
TABUTTA İKİ KOL, KEFEN OLSUN BOL.
“Affetmem Yiyeni, kul hakkı ise”,
Şer, yalan diyeni, sevmez hiç kimse,
Alıp isteyeni, vermedim dese,
Garez besleyeni, tâvizler verse.
‘KUL HAKKIYLA GELME, AÇIK KAPIMA,
HARAMLARI YEME, ÇIKMA KATIMA.’
Kulların rızkını, Mevlâ veriyor,
Canlı azığını, öne seriyor,
Dünya kazığını, telle geriyor,
Gölde kayığını, sâbır sürüyor.
RIZK ANCAK ALLAH’TAN, YETER Kİ İSTE,
YEMİNLE VALLAHTAN, HAYIRLAR BESLE.
Kulla, yetim hakkı, zor aşılan dağ,
Diken beden kaktı, hâzan mevsim çağ,
İbret şimşek çaktı, hüzünlü bir çağ,
Yiyenleri yaktı, erir gönül dağ.
ADALET ÖLÇÜ KUL, KEFELER EŞİT,
ÂDİL OL DA KURTUL, DUY HACI REŞİT.
KEMÂLİ hak için, kul haktan yana,
Sebebi sor: niçin?, anlatır sana,
Adalette biçim, asâlet kana,
Şiirlerde seçim, haklardan yana.
KUL HAKKI YENİLSE, ÇIKAR ÂHESTE,
ADALET VERİLSE, KALMAZ KAFESTE.