Şahane Bir Kitap..
Profesör Ergun Türkcan’ın Dünya’da ve Türkiye’de Bilim, Teknoloji ve Politika isimli kitabı gerçekten harika bir eser. Ergun Türkcan ülkemizin ilk bilim politikası uzmanı. Uzun yıllar TÜBİTAK’ta hizmet vermiştir. Siyasal Bilgiler Fakültesinde öğretim üyeliği yapmıştır.
Bu kapsamlı kitapta, Türklerin tarih sahnesine çıkışlarından günümüze kadar bilim ve teknoloji ile olan ilişkilerini çok boyutlu olarak ortaya koymaktadır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında büyük bir sanayi hamlesine girişilmiştir. 1930’lı yılların Cumhuriyet hükümetleri hep dünyadaki en iyilerin peşindedir. Bu yıllardaki büyük sanayi hedeflerine tam ulaşılamamış olmasının nedenleri; başlangıç koşullarının yetersizliği, yönlendirici ve yürütücü iradenin daha sonra zayıflaması ve giderek kaybolması, toprak reformunun yapılamayışıdır.
Neden ve nasıl sanayi devriminin dışında kaldık, Osmanlıda feodalizm var mıydı, toprak düzeni nasıldı, mülkiyet ve üretim ilişkileri Batıdan niçin farklıydı, kapitalizmi niçin devlet eliyle geliştirmeye çalıştık, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki her alanda toplu kalkınma hamlesi sonraki dönemde neden ve nasıl zayıflamıştır?..
İşte bu zor ve kapsamlı soruların geniş yanıtlarını Profesör Türkcan’ın kitabında zevkle okuyabilirsiniz.
Bu eser ülkemiz bilim ve teknoloji tarihine ve politikasına son yıllarda yapılmış en büyük katkıdır.
Kitabın sonunda birçok yaklaşım ve öneri var. En önemlilerinden biri;
“…Türkiye gibi beşeri ve iktisadi kaynakları sınırlı, teknik ve bilimsel altyapısı zayıf bir ülkenin dünyadaki her ileri teknoloji sektörüne girmeye çalışması, hiçbirinde bir varlık gösterememesi sonucunu doğurur. Dolayısıyla Türkiye, kendi durumuna, kaynaklarına ve eğer tanımını yapabiliyorsa ulusal amaçlarına göre, bir veya iki alanı gözüne kestirebilir.”(sf, 685)
“Yepyeni bir paradigmaya, yeni bir dünya görüşüne ve toplumsal mutabakata ihtiyacımız olduğu açık. Bunu kırıp dökmeden yaratabilecek miyiz?...”(sf;687)
Ekonomide, siyasette, kültürel yaklaşımlarda yepyeni bir stratejik modele ihtiyacımız olduğu bu küresel kriz sonrası dönemde, bilimsel temelde politikalara yönelmemizde bu yayının çok büyük katkısı olacağı inancındayım.
716 sayfalık bu dev eserin okunup incelenerek tüm toplumca değerlendirilmesi çok yararlı olacaktır.
Doktora dersi hocam ve tez danışmanım sayın Ergun Türkcan’a sadece bu muhteşem eserden dolayı değil, bize kazandırdığı bilim, araştırma sevgisi ve derinlik heyecanı için de ayrıca sonsuz teşekkürler..
Sevgilerin en büyüklerinden biri olan bilim ve araştırma heyecanını ömürlerinde yerleşik kılmak isteyen her insanımıza bu kitabı öncelikle salık veririm.
SAYIN HOCAM,
Kasım 11th, 2010 at 14:34ŞU TÜMCEYİ VURGULAMAKDA ÇOK HAKLISINIZ TOPLUMUMUZUN YENİDEN CANLANMASI İÇİN Yepyeni bir paradigmaya, yeni bir dünya görüşüne ve toplumsal mutabakata ihtiyacımız olduğu açıktır. BUNUDA BİRBİRİMİZİ KIRIP DÖKMEDEN BAŞARMALIYIZ BAŞARACAĞIZDA..
ANCAK SÖZ KONUSU BU YENİLİK TOPLUMLARIN OLDUĞU GİBİ İNSAN HAYATINDA DA ÖNEMLİ BİR NOKTADIR. DEĞİŞİMİN TEMELİNİ İÇERİR.